Ali Arisso, Türkiye’de “styling” denince akla gelen önemli isimlerden biri… Profesyonel iş hayatına bir dergide moda editör asistanı olarak başlayan Arisso “Stylist” olma yolculuğunu, mesleki deneyimlerini ve stilini beğendiği ‘celebrity’leri Gentleman.com’a anlattı…
Röportaj: Zehra Gürsoy
Ali Arisso 1991 Adana doğumlu… Çocukluğundan itibaren moda, stil, imaj konularına merakı olan biri olarak tanımlıyor kendini… Lisans eğitimini Sinema Televizyon Bölümünde tamamladıktan sonra, sektöre moda editörü asistanlığı yaparak hızlı bir giriş yapmış. Kapak çekimleri, imaj danışmanlıkları, dergi çekimleri, ‘celebrity stylingleri’ derken oldukça yoğun, bazen zorlayıcı, çoğu zaman da eğlenceli bir serüven de böylece onun için başlamış… Meryem Uzerli ve Özgecan Gürel gibi isimlerle çalışan Arisso, bu hafta Gentleman.com’un konuğu…
Gentleman: Ali Bey, popülaritesi son zamanlarda oldukça artan mesleğinize olan ilginiz hayatınızın hangi döneminde başladı?
Ali Arisso: Mesleğime olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı, lisans eğitimim ve staj için İstanbul’a geldiğimde moda editörü arkadaşımın referansı ile moda editörlüğü asistanlığı yaparak başladım.Stil çekimleri ve digital dergilerde moda çekimleri yaptım. Hello dergisinde yaptığım kapak çekimleri cemiyetin ve lüks moda dünyasının ilgisini çekti, bu ilgi sonrasında birçok dergide kapak ve moda çekimleri gerçekleştirdim. Yeni dönemde yapacağım kapak çekimleri için de sabırsızlanıyorum.
G: Peki, İşini aşkla yapan, işine aşık o şanslı kişilerden biri misiniz siz de?
A.A: İşimi kesinlikle aşkla yapıyorum çünkü moda sektöründe, günümüz koşullarında ayakta kalmak ilham ve motivasyon gerektiriyor.
G: Kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?
A.A: Kendi stilimi şık, gösterişli ve yaşadığı döneme uygun yani modern olarak tanımlıyorum.
G: Size danışan kişinin stilini oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?
A.A: Her şeyden önce karşımdaki kişinin kim olduğuna, nasıl bir imajı olduğuna, ne iş yaptığına, gittiği okazyonlara ve nasıl bir tavır içinde olduğuna dikkat ederek, kendi vücut proporsiyonuna en uygun hale getirebilmeye özen gösteriyorum. Bu benim için en önemli unsur.
G: Son dönemlerde erkek modasında değişen sizin gözlemlediğiniz unsurlar neler?
A.A: Özellikle sosyal medyanın etkisiyle son dönemde erkek modasında, erkeklerin daha cesur renkler tercih ettiğini, baskı ve desen giyebildiklerini ve oluşturulan kalıpları reddettiklerini gözlemliyorum.
G: Sektörel anlamda yaşadığınız zorluklar nelerdir?
A.A: Yaşadığım birçok zorluk var aslında. Beni en zorlayan şeyin empati olduğunu düşünüyorum. Biraz “empati” herkesin işini kolaylaştırır (gülüyor.)
G: Çalışmaktan en keyif aldığınız ünlü simayı sorsak ?
A.A: Meryem Uzerli ve Özgecan Gürel ile çalışmaktan çok keyif alıyorum.
G: Peki Ali Bey, ülkemizde stilini en beğendiğiniz erkek ve kadın ünlüleri sorsak?
A.A: Herkesin idolü haline gelen Yasemin Özilhan’ ı çok beğeniyorum. Erkek olarak ise Kıvanç Tatlıtuğ…
G:Son dönemlerin en önemli konularından biri olan ‘’ sürdürülebilirlik’’ ile ilgili moda sektöründe gözlemlediğiniz eksik yönler neler sizce?
A.A: Sürdürülebilirlik çok kapsamlı ve çok yönlü bence ayrıca çok uzun bir konu. Üzerine uzun uzun konuşmak ve yazmak gerekir. Özetleyecek olursam günümüz toplumu olarak biz bugünü gelecek kuşaklara aktarırken doğaya, yaşama, evrene karşı sorumluluk bilincinde olmamız gerek. Daha güzel bir dünya bırakmamızın hepimizin sorumluluğunda olduğunu düşünüyorum. Sürdürülebilirlik bu anlamda çok önemli özetle ne kadar az tüketim o kadar çok daha az atık, daha az su, daha az daha az… Biz moda sektörü olarak aslında son dönemde daha bilinçli bir hale geldiğimizi düşünüyorum ama “fast fashion” markalar olduğu sürece ne yazık ki bu tüketim çılgınlığı devam edecek gibi duruyor… Vintage giyime teşvik ve giyilebilir el işçiliği kumaş kalitesi yüksek kıyafetlerin tercih edilmesi noktasında biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
G: Bir çekim öncesi hazırlık süreciniz nasıl işliyor?
A.A : Her çekim öncesinde hazırlık için ilk soru kimi çekiyoruz? Nerede,hangi dergi ve konusu derginin tarzı ,gibi toplantı sürecimiz oluyor . Ardından ‘moodboard’ hazırlıyoruz , Uygun kıyafetleri deşifre edip iletişim kanalları kurup ürünleri temin ediyoruz ve onların hazırlığından sonraki süreçte son bir dokunuş ile shooting…
G: Moodboard hazırlarken, ilham aldığınız şeyler nelerdir?
A.A: Her şeyden ilham alabiliyorum aslında. Günümüz, izlediğim bir defile, son dönemde gitmiş olduğum bir şehir gezdiğim bir müze veya sanat galerisi….
G: Sizce herkes stylist olabilir mi?
A.A: Herkes stylist olabilir, mutluluklar diliyorum.
G: Türkiye’de stylist, creative consultant, stil danışmanı gibi kavramları çok duyuyoruz son zamanlarda. Peki bu kavramların arasındaki farklar nelerdir?
A.A: Stylist ve stil danışmanı veya yaratıcı danışman kavramlarının birbirini besleyen temeli yaratıcılığa üretmeye ilhama dayalı kavramlar olduğunu düşünüyorum . Günümüz moda dünyasında bu tarz kavramların farklı adlandırılmasının çok önemli olduğunu düşünmüyorum.
G: Biraz da iş dışına çıkacak olursak, sevdiğiniz tatil destinasyonları nelerdir?
A.A: İtalya en sevdiğim ülke diyebilirim.. Farklı şehirlerini gezmek, görmek beni çok mutlu ediyor.
G: Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Hobileriniz var mı ?
A.A: Boş zamanım çok olmuyor ama olduğunda ilk yaptığım şey seyahat etmek; farklı destinasyonları keşfetmek gerçekten beni en çok besleyen şey. Pandemi sonrasında seyahat etmenin gerçek ve benzersiz bir lüks olduğunu düşünüyorum.
G: Son olarak eklemek istediklerinizle bitirelim isterseniz sohbetimizi.
A.A: Her şey için çok teşekkür ediyorum, sevgilerimle.