“Bodrum’da Evinin Rahatlığını Arayanlara”

Swissôtel Resort Bodrum Beach Hotel Müdürü Barış Gençoğlu 2015 yılından misafirlerini ağırlamaya başlayan otellerini bu ay Gentleman’a anlattı…

Barış Gençoğlu otelcilik sektörünün genç ve deneyimli isimlerinden biri… Mersin Üniversitesi Turizm bölümünden mezun olduktan sonra kariyerine Hilton, Marriott, Gccl, FRHI ve Accor gibi uluslararası markala ve gruplarda devam etmiş. Mersin, Amerika, Antalya, Amerika ve Avrupa’da çeşitli ülkelerde çalıştıktan sonra ise 6,5 yıl önce Bodrum’a gelerek “Swissotel Resort Bodrum Beach” ile kariyerinde yeni bir sayfa açmış… 

Barış Gençoğlu

Gentleman: Barış Bey ilk olarak Swissotel markasıyla buluşma hikayenizi dinleyerek başlayalım…

Barış Gençoğlu: Swissôtel markasıyla ilk buluşmam 2007 yılında Swissôtel Göcek’ten gelen bir iş teklifiyle oldu. Global bir marka olması sebebiyle heyecanla başladığım serüven seneler sonra, 2016 yılından itibaren Swissôtel Resort Bodrum Beach’de devam ediyor.

G: Bize Swissotel Bodrum’dan bahseder misiniz? Hangi detayları ile Bodrum’a değer katıyor?

B.G: Swissôtel Resort Bodrum Beach 2015 misafirlerini ağırlamaya başladığından bu yana Bodrum Bölgesi’nde 12 ay hizmet veren uluslararası “luxury” segmentin tek temsilcisi olarak bölgenin marka değerini artırdı. Yöresel mimariye uygun olarak dizaynedilen otelimiz bulunduğu bölge olan Turgutreis’in gelişimine büyük katkılar sağlamıştır. Aynı zamanda Dünya’nın 3’üncü, Türkiye’nin ise 1’inci en büyük dikey bahçe projesine sahip olan işletmesi olarak doğallaşmaya giden yolda Bodrum’a öncülük etmektedir.

G: Hangi mimarlara çalıştınız?

B.G: İşletmenin dış tasarımını Gökhan Avcıoğlu, GAD Mimarlık yaptı. İç mimarisinin tüm detayları ise Irmak Çağlar, CDW Design tarafından dizayn edildi.

G: Bizlere otelin konsepti ve hikâyesinden de biraz bahseder misiniz?

B.G: Daha çok çiftlere hitap eden otelimiz oda & kahvaltı konseptinde hizmet veriyor. Her köşesinde farklı bir hikaye barından tesisin en sevdiğim noktası Lobby’e giriş yapar yapmaz misafirleri karşılayan Bodrum begonvilinden esinlenilen cam sarkıt dekorlarımız.

G: Otelinizde çok tanılan “Brezza” ve “Yûhi” restoranları hangi konsepti ve mutfakları sunuyor?

B.G: Konaklamanın yanı sıra misafirlerimize gastonomik anlamda da farklı deneyimler sunmak bizleri çok mutlu ediyor. Adını Turgutreis’in büyüleyici gün batımından alan Yûhi Restaurant da uzak doğu esintilerini Ege kıyılarında arayan misafirler için birbirinden lezzetli seçenekler sunuyoruz. Yûhi de Asya’ya özgü paylaşımlı tabaklarımız ve bölgenin yöresel çeşitliliğini içeren menüsüyle misafirlerini tüm yaz boyunca ağırlayacağız. Otelimizde sürdürülebilir ürünlerin servis edilmesi bizler için çok önemli. Bu bağlamda Turgutreis Bölgesi’nde sürdürülebilir tarım yapabildiğimiz bir arazi kurduk. Burada yetiştirdiğimiz ürünleri ise Brezza Restaurant’ımızda misafirlerimizi ile buluşturuyoruz. İtalyan mutfağı olarak hizmet veren restoranın menüsünü tamamen Slow Food akımından esinlerek hazırladık. Tabaklarımıza taşınan tüm ürünler el yapımı ve bahçemizden mevsiminde toplanan doğal ürünlerdir. Güzel bir akşam yemeğine Turgutreis’in eşsiz adalar manzarası ve gün batımının oluşturduğu renk şöleni de eşlik ettiğinde misafirlerimize yalnızca unutulmaz bir gecenin tadını çıkarmak kalıyor.

G: Özellike tatilde güzel ve özel bir spa deneyimi gerçekten çok önemli, biraz da Pürovel Spa&Sport’u konuşalım…

B.G: Pürovel felsefesi kendiyi iyi hissetme ilkesi ve taş, ahşap, su, bitki örtüsü, İsviçre Dağları’nın değişen mevsimsel özelliklerini yansıtan Alplerin tertemiz havası gibi doğal kaynakların kullanılması üzerine kurulmuştur. İsviçre’de üretilen organik esansiyel yağları kullanılarak uygulanan bakım ve masajlarımızda misafirlere Bodrum’da Alpler deneyimi yaşatıyoruz. 1700 metrekarelik bir alanda hizmet veren Pürovel Spa & Sport yoğun geçen bir plaj gününden sonra misafirlere geceye devam edebilecekleri zindelik ve canlılığı kazandırıyor. 

G: Misafir profili açısından yerli-yabancı profili nasıl? 

B.G: Geçtiğimiz yıllara baktığımızda ağırladığımız yerli misafir sayısı diğer ülkelere kıyasla daima en yüksek orana sahipti. Fakat bu yıl için gözlemlerimiz ülke içindeki enflasyon ve kurlardaki artış sebebiyle iç pazarın biraz daha geri planda seyredeceği yönünde. Pandemi sürecinde kısıtlamalardan dolayı geri plana düşen Avrupa misafirlerinden kısıtlamaların tamamen kalkmasıyla yoğun bir talep almaya başladık. Talep bu yönde devam ederse Almanya ve İngiltere’de pandemi öncesi bulunduğu sıralamanın çok daha üstünde seyredecek. Dünyanın popüler tatil destinasyonlarının Rusya’ya kapılarını kapatması sonrası Rus misafirlerin büyük çoğunluğu rotasını 2022 yazı için Türkiye’ye çeviriyor. Raporlamalarımıza baktığımızda Haziran ve Temmuz aylarında en yüksek sırada bu bölgeden misafirleri ağırlayacağımızı görüyoruz.

G: Otelinize bu sene ne yenilikler geliyor ve yaz sezonundan neler bekliyorsunuz? 

B.G: 2022 senesi otelimiz için gastronomi ve eğlence anlamında önemli yeniliklere tanıklık edecek. Tüm restoranlarımızın menü içeriklerini sezon için yeniledik. Geçtiğimiz yıllarda daha sakin bir atmosfere sahip olan Yûhi Bar’ımızı bu yıl çeşitli etkinlikler ile hareketlendirmeyi planlıyoruz. Yaz sezonundan en büyük beklentimiz yoğun operasyonu deneyimli ekibimiz önderliğinde en rahat şekilde atlatmak ve hedeflerimizi gerçekleştirmek.

G: Biraz da hobi diyelim. Boş zamanlarınızda neler yapmayı seversiniz?

B.G: Özellikle yazın çok fazla boş zamanımız yok. Ama fırsat bulduğumda geçen yıl başladığım rüzgâr sörf derslerime bu yıl devam edip geliştirmeyi çok istiyorum. Seyahat etmeyi seven biri olarak yeni destinasyonlar yeni restoranları dolaysıyla farklı tatlar deneyimlemeyi severim. 

G: Tarzınızı nasıl özetlersiniz? 

B.G: İş hayatımda İletişim yönü güçlü, yeniliklere ve fikirlere açık, sonuç odaklı çalışan, hızlı adapte olabilen, her şeyden önce oldukça sabırlı ve sakin biriyimdir. Bütün bu özelliklerimin genel olarak karakteristik özelliklerim olduğunu da söyleyebilirim.

G: Son olarak eklemek istediklerinizle noktalayalım…

B.G: Pandemiden sektör olarak ciddi olarak etkilenmemize rağmen biz otel olarak aslında çok pozitif 2 yıl geçirdik. Hayatlarımızın tekrar normale dönmesi ile beraber genel olarak sektörümüzdeki pozitif gelişmeler bizleri ayrıca keyiflendirmektedir. Çevre ve sürdürülebilirlik, marka denetimleri, misafir memnuniyeti gibi konularda Accor içinde ciddi bir başarılar elde etmiş otelimizin yöneticisi olmak benim için büyük gurur.