İki Unique ruhlu markanın birleştiği koleksiyon
Gentleman: Gamze hanım bize biraz Casa di Denim’den anlatır mısınız?
Gamze Akay: Casa di Denim benim kızımın markası, ben onun adına devam ettirmeyi çalışıyorum. Sinem’den sonra zaten “Casa di Denim by Sinem Akay” olarak değiştirdik ismini. Sinem Floransa’da Polimoda’da Fashion Marketing okudu. Üniversitesi bittiğinde Istanbul’a döndüğünden sonra Calvin Klein’da staj yapmişti ve denim’den ev aksesuarları Türkiye’de olmadığını fark etti. Bunun üzerine “Niye biz de bu kadar denim sektörünün içindeyiz de denim’den ev aksesuarları yapmıyoruz” ile başladı. Çok heyecanlı bir çalışmaydı onun için, ben de zaman zaman destek vermeye çalışıyordum. Çok fazla karışmadan uzaktan takip etmeye çalıştım, Sinemciğimin yaptıklarını. 6 tane ana koleksiyon hazırladı. İlk aklına gelenler, “Bir denim American servisi” neden olmasın idi. Ya da denimden bir önlük niçin yapmayalım dedi. Amerikan servislerini dikdörtgen ve yandaki ceplerinin yanında neden yuvarlak olan Amerikan servisi olmasın? Ana bir kaç parça koleksiyonuna bunları ekledi. En çok da sıkıntı duyduğu şey, hepimizin ailecek hediye olarak götürmek istediğimiz şişeleri koyacak yer bulamamızdı. Başına bir kurdele takıp götürdüğümüz şişeleri, denim ile kılıflayalım dedik. Çok güzel bir düşünce oldu ve çok tercih edildi. Amerikan servisler kolaylıkla saklanabilir, bir sezondan başka sezona kadar dursa bozulmaz, bayatlamaz bir kumaştan olduğu için çok pratik. Bir hediye alternatifi olarak, barındırabileceği Amerikan servisi, şişe kılıfı, ya da sepetlerden yola çıkarak Sinem üretimine başladı. Biz de aile olarak çok uzun senelerdir denim sektörünün içindeyiz. Sinem de denim sektörünün içine doğdu. Babasıyla beraber fuarları, seyahatlere gittiğinden beri, oradan denim ile ilgili bilgiler toparlamaya başladı ve alt yapısını da böyle kurdu. Ben de sürekli üretmeye ve farklı tasarımlarla devam ettirmeye çalışıyorum. Sinemciğimin Basic kolleksiyonunu her daim koruyarak, her zaman bizim koleksiyonumuzun içinde. Ayrıca denim Amerikan servislerini ileriye götürme alternatifi olmasının yanında, Paşabahçe firması bizimle ilgilendi. Biz de Paşabahçe’ye üretim yapabiliyor olmasından gurur duyduk. Çok emek verdiğimiz bu sektörde, bizi de birileri fark etti ve bize güvendi. Geçen sene Paşabahçe’ye üretim yaptık. Sinemciğimin 6 parçalık seçtiği seti Paşabahçe’de kabul gördü ve çok mutlu olduk. Paşabahçe de memnun kaldığını dile getirdi ve raflarda çok hızlı bir şekilde tükendiğini dile getirdi. Yaklaşık bir ay önce tekrar bir sipariş aldık ve çok gurur duyduğumuz bir durum oldu.
Gentleman: Canan hanım Samsara Curation nasıl bir marka ve neler yapıyorsunuz?
Canan Köksal: Samsara markası doğaya saygılı malzemelerle özgün tasarımlar yaratan sanatçıları destekleyen, sürekli yenilenen, hikayesi olan, keşfetme duygusunu besleyen, kültürüne sahip çıkan, rengarenk ve sürprizlerle dolu bir marka. Sanat ve yaratıcılığın gündelik yaşamın özünde olduğu bir ailede büyüdüm ve de “yeniden doğuş” anlamına sadık kalarak Samsara Curation markasını kurdum. Annemin illüstrasyonlarından ilham alarak şekillendirilen markamın sembolü gezgin leylek; sezgi ve ilhamın, reenkarnasyonun, başarı ve bolluğun sembolüdür. Samsara Curation’ı farklı kılan, her biri kendi hikayesine sahip benzersiz tasarımlar yaratma arayışımdır. Az olanı bulma geleneğine sadık kalarak, özel atölyelerde sınırlı sayıda üretilen tasarımlarda, geleneksel Türk tarzına ve zanaatına sadık kalan dokular, baskılar, kumaşlar kullanmaya özen gösteriyorum. Zevkli fikirler ve zarif paketler ile kendine veya arkadaşlarına benzersiz bir hediye vermek isteyen herkes Samsara müşterisidir. Samsara Curation, müşterileri ve onlar için üretilen ürünler arasında bu şekilde güçlü bir bağ oluşturur. Marka olarak yeniden doğduğumuz ve Zeynep Alp’in anısını yaşattığımız tasarımlarla Samsara’nın hayatlara şans ve güzellik getirmesini diliyoruz.
G: Çok başarılı ve zarif bir koleksiyona imza attınız. Bize biraz bu güzel işbirliğinden bahseder misiniz?
G.A: Bu işbirliği ben çok heyecanlandırdı. Samsara markasının kurucusu olan Canan Köksal, benim genç kızlığımdan beri tanıdığım çok yakın arkadaşım. Dolayısıyla Canan Sinem’i doğduğundan beri tanıyor. Çocukluğunda seyahatlere gittik ve birlikte zaman geçirdik. Sinem’in de 3-4 yaş dönemini dolu dolu yaşadı Canan. Kazadan sonra bana bir dönem ulaşamadı. Aynı acıları o da bir şekilde yaşadı. Canan da çok farkındalığı olan, farklı bir kadın ve çok hisli bir insan. Sinem için bir şeyler yapmak istediğini dile getirdi. İki sene önce ‘Bebekalti Konsept Store’ diye bir mağaza açtı. Biz de yılbaşında Bebekalti’ya Canan için, onun da yönlendirmeleriyle bir koleksiyon hazırladık. Yine hiç denemediğimiz şeyleri denedik koleksiyonda. Koleksiyon aşaması çok heyecanlıydı ve hiç yapmadığımız çocuk önlüğünü yaptık ve çok ilgi gördü. Sonra da koleksiyonumuzda yapmak istediğimiz kanvas çantalarımız vardı. Biz de heyecanla renk alternatifleri sunduk ona. Bütün kanvasların renkleri kendi boyama atölyelerimizde yapılan boyalarla, kanvas çantalarımız çıktı. Ayrıca belki de hiç denenmemiş bir masa örtüsü denedik Bebekalti için ve denimden bir masa örtüsü yaptık. Üzerine lazer ile bir çalışmayla, daha eskiyi anımsatan figürlerle eskiyi lazer ile birleştirdik. Çok farklı bir masa örtüsü oldu. İki sene önce Yılbaşı koleksiyonumuzla, Bebekalti ile ilk buluşmamız gerçekleşti. Çok beğenildi ve çok da güzel satışlar yaptık. Canan da Sinem için bir çalışma yapmaktan çok mutlu oldu, bizi de çok mutlu etti ve bizim için çok anlamlıydı. Sonrasında bu serüven farklı şekilde yönlendi. Canan çok sevdiği ve ne yazık ki kaybettiği annesi adına Samsara Curation adı altında bşr marka kurmak istedi,. Dostluğumuz devam ederken, ben de Samsara Curation icin bir kolleksiyon hazırlamayı arzu ettiğimi dile getirdim.
G: Koleksiyonunuzda nelerden ilham aldınız? Bize koleksiyondan biraz bahseder misiniz?
G.A: Tabii sezonun trendi kadifeler çıktı karşımıza. Kadifeden ne yapabiliriz acaba diye yola çıktık. Canan ile beraber renklere karar. Verdik ve bizim en iyi bildiğimiz şey, Amerikan servisi yapmak. Bir iki Amerikan servisi neden olmasın? Şimdiye kadar kadife servis hiç rastlamadığım bir şeydi. Yine bizim elimizde bir Clutch çanta kalıbımız vardı onları da kadife yapalım diye konuştuk.
C.K: Samsara bu kış koleksiyonunda kadifeye çok yer verdi. Kadife yastıklar, kadife çantalar gibi. Tezhip sanatçısı ablam Leyla Umur’un çizdiği Osmanlı Türk Minyatür Rakkase kadınlarının da kadife kumaş üzerinde çok güzel olacağını düşündüm ve çok eski arkadaşım Gamze’den yardım istedim. Gamze önce bu desenleri kadife kumaş üzerine bastırdı ve en iyi sonucu alana kadar çok denemeler yaptık. Önce baskı, sonra nakış, sonra tekrar baskı denemelerimiz oldu. Daha sonra renklere karar verdik ve kadifeler boyanma aşamasına geçti. Her detayı üzerinde çok zaman harcadık ama sonunda çok güzel bir ürün ortaya çıktı. Daha sonra Samsara’nın sofra koleksiyonunda da kadife kullanmak istedim ve Casa Di Denim ile birlikte 5 farklı renkte çok şık Amerikan Servisleri hazırladık ve bu sezonun en çok ilgi gören ürünü oldu.
G: Casa Di Denim Samsara hangi materyalleri kullanıyor?
C.K: Kış koleksiyonumuzda sadece kadife kullandık. Yaz için de kanvas, keten, denim gibi malzemeler kullanacağız.
G.A: Kadifelerle biz seri üretim yaptığımız için, tutup da piyasadan ithal olan kadifeleri almak istemedik. Çalıştığımız kumaş firmasıyla da, elimizde numunelerle deneme yaptık. İki tane farklı kadifeyle deneme yatık. Biri yüzde yüz kotondu ve inanılmaz güzeldi. Diğerinin içinde viscon vardı ve viscon hafif dökülmeler yaptı ama o süreçte o kadar hoş eskiyi anımsatan kadifeler çıktı karşımıza. Onun üzerine böyle heyecanlı bir imalat süresi başladı. Özellikle Çerkezköy’deki fabrikamızın Ar-Ge departmanını dile getirmek isterim. Çünkü her daim, hızlı bir şekilde istediğimiz kadife boyamalarında bize destek verdi. En son da Clutch çantalarımız için üzerine baskılarını yaptık. En kaliteli kadife ve özellikle yerli malin kullanılmasına gayret ediyoruz. Farklı ihracat firmalarımızın yanında, Türk markası olarak, “Casa di Denim”de de her şeyi Türk markası olarak kullanmaya gayret ediyoruz.
G: Satış kanallarınız neler?
G.A: ‘Casa di Denim x Samsara Curation’ koleksiyonunun satışları web sitemiz veya Ceremony mağazası üzerinden yapılıyor.
G: Casa di Denim x Samsara Curation’den gelecekte de daha fazla koleksiyonlar görebilecek miyiz?
G.A: Samsara Curation ile işbirliğimiz devam edecek. Onlar için bahar sezonunda yeniden bir koleksiyon yapmayı düşünüyoruz. Bakalım sürpriz neler çıkacak koleksiyonda.
G: Son olarak eklemek istediklerinizle noktalayalım…
G.A: Gentleman Dergisi zaten benim çok severek takip ettiğim bir dergi. Gentleman’in de yolu çok açık ve çok güzel projeleri var. Bu zor zamanda derginiz çok iyi iş çıkartıyor. Bu kadar dergiciliğin bittiği bir zamanda Gentleman çok iyi bir çalışma yapıyor. Bu ay Gentleman’in içinde olmaktan ben de çok gurur duydum.
