Henley & Partners ev sahipliğinde 23 Mayıs Pazartesi akşamı Swissotel The Bosphorus İstanbul’da Malta İstanbul Başkonsolosu Walter Mallia ve eşi Anne Mallia’nın katılımıyla çok özel bir akşam yemeği gerçekleşti. Şef Soner Kesgin’in çok özel bir menü hazırladığı davete Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin seçkin avukatlarının katıldığı bu davette katılımcılar Malta’da oturum, vatandaşlık, şirket kurulumu ile dünyadaki alternatif oturum ve vatandaşlık programları hakkında bilgi aldılar. Şimdi sizleri gerçekleştirdiğimiz özel söyleşiler ve bu özel yemeğin en unutulmaz kareleriyle baş başa bırakıyoruz…



Hanife Çetinkaya – Eren Karataş


Charles Mizzi

Çiğdem Öngör

Ebru – Sait Özbey

Malta İstanbul Başkonsolosu
Walter Mallia – Anne Mallia

Gökben Başpınar – Kaan Gök

Walter Mallia – Malta İstanbul Başkonsolosu

“Malta ile Türkiye arasındaki ilişki tek kelime ile mükemmel. İki ülke arasındaki ticaret hızla artıyor. Bu sabah İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüştüm, aynı şeyi kendisine de ilettim; Malta’da yaşayan, çalışan yüzlerce, binlerce Türk vatandaşı var. Büyük altyapı işleri, yol inşaatları gibi işler yapılıyor. Biz konsolosluk olarak vize işlemleri yapıyoruz, dolayısıyla kimin ne için Malta’ya gideceğini en iyi bilen kişiler bizleriz. Ada’da yaklaşık 500 Türk şirketi bulunuyor. Her hafta toplam 14 uçuş yapılıyor, Malta ve İstanbul arası için oldukça yüksek bir rakam. Uçuş sayısından karşılıklı ziyaretçilerin de ne kadar fazla olduğunu anlayabilirsiniz. Malta vatandaşları buraya daha çok medikal sebepler, alışveriş ve turistik geziler için gelirken, Türkler daha çok iş için Malta’ya gitmek istiyorlar. Biz ise bu ziyaretlere turizmi eklemeyi ya da İngilizce eğitim yapan okullara daha çok Türk öğrenci çekebilmeyi arzu ediyoruz. Bu tip okullarda halihazırdaki öğrenci sayısı oldukça iyi, ancak biz her zaman daha fazlasını hedefliyoruz elbette. Biz aynı zamanda Maltalı şirketleri de Türkiye’de yatırım yapmaları için teşvik ediyoruz. Bu da işin diğer kısmı. 25 milyonluk bir şehrin sunacağı çok şey var. Ancak daha çok Türkler’in Malta’ya gittiğini görüyoruz. 150 yıl boyunca İngiliz sömürgesi olarak yaşadık, birden çok dili konuşan, açık görüşlü, dost canlısı insanlarız. Küçük bir ülke olsak da güçlü bir ekonomimiz var. Konut yatırımı açısından düşünecek olursak; ben bu yaşıma dek -ki 64 yaşındayım- fiyatların hep yükseldiğini gördüm. Kısacası Malta’da konut yatırımı oldukça iyi bir fikir. Elbette Valetta’da yatırım yapılabilir ancak Gozo da oldukça önemli bir nokta. Daha sakin ve rahat bir yer; birçok Alman vatandaşı buradan ev aldı. Benim kişisel görüşüm Malta’daki en iyi yatırımın konut olduğu yönünde. 20 yıl önce ev olarak ne aldıysanız, şu an değeri inanılmaz şekilde arttı diyebilirim. Bizde hala arazi ve emlak vergisi bulunmuyor, bu da çok büyük bir avantaj. Örneğin ben New York’a yaşamak için gittiğimde önce bir emlak portföyü sundular. Bir evi çok beğenseniz de her yıl ödemeniz gereken arazi vergisini görünce almaktan vazgeçiyorsunuz, o kadar yüksekti rakamlar. Malta her yere çok yakın; Roma, Paris, Londra gibi şehirlere rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Maltalılar İngilizce bilirler, son derece çalışkan ve yardımsever insanlardır. Malta’da yaşamak kolaydır anlayacağınız. Malta’da politik riskler bulunmaz, hükümet izinsiz bir iş yapmaz. Kendinizi güvende hissedersiniz, hayatınız garanti altındadır. Yaptığınız her işte daha rahat olursunuz, belli bir sakinlik hüküm sürer.”
Charles Mizzi – Malta Residency CEO’su

“İnsanlar genelde Başkonsolosumuzun söz ettiği avantajlar sebebi ile oturum izni için başvuruda bulunuyorlar. Bunların dışında bizi gördüğümüz, genelde ailelerine daha iyi bir gelecek sağlama arzusu içinde oluyorlar. Bize üç temel konuda soru soruyorlar; ilki güvenlik. Malta’nın güvenli ve istikrarlı bir yer olup olmadığını öğrenmek istiyorlar. Elbette öyle; Malta özellikle kadınlar için dünyadaki en güvenli ikinci yer. Kadınlar günün istedikleri saatinde, istedikleri yerde güvenle yürüyebilir, spor yapabilirler. İkinci konu sağlık; Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Malta sağlık sistemi açısından dünyada ilk beş arasında yer alıyor. Ada’da tüm hastanelerde doktorlarla rahatlıkla iletişim kurabilirsiniz, herkes İngilizce konuşur. Üçüncü temel konu ise eğitim. Çocuklar hem özel hem de devlet okullarında oldukça iyi bir eğitim alabiliyorlar. Ayrıca 400 yıllık üniversitemizde ya da yabancı üniversitelerin Malta’daki kampüslerinde lisans üstü eğitim görmek mümkün. İş için Malta’ya gelmek istiyorsanız, sizin için süreçleri kolaylaştıracak resmi kurumlar bulunuyor. Sonrasında oturma izni işlemleri başlıyor. Bu izni alarak tüm bu avantajlardan faydalanabiliyorsunuz. Başvurunuz onaylandıktan sonra oturma izni alarak hayatınızı Malta’da geçirebilirsiniz…”
BURAK DEMİREL – HENLEY & PARTNERS TÜRKİYE DİREKTÖRÜ

“Biz bugün burada Malta’daki oturum fırsatlarını ve diğer avantajlarını konuşmak için toplandık. Tabii ki işimizin en sevdiğimiz yönlerinden bir tanesi uluslararası olması ve uluslararası işbirliklerini artırmaya yönelik olması. Malta’nın Türkiye Başkonsolosu başta olmak üzere pek çok önemli yetkili bu gece bizlerle birlikteler. Onların burada bizlerle olmasından dolayı çok mutluyuz. Onları İstanbul’daki en büyük hukuk bürolarıyla buluşturduğumuz için de gururluyuz…”