Uluslararası yatırımla oturum ve vatandaşlık danışmanlığı hizmeti veren Henley & Partners’in Türkiye Direktörü Burak demirel bu ay Gentleman’ın konuğu oldu…

Kuzey Makedonya

Montenegro
Henley & Partners dünyanın pek çok ülkesinde çeyrek asırdır uluslararası yatırımla oturum ve vatandaşlık danışmanlığı hizmeti veriyor. Türkiye ofisi ile de hizmetlerine devam eden Henley & Partners’ın Türkiye ofisinin başında ise Burak Demirel bulunuyor. 30’a yakın ülkeden vatandaşlık ve oturum alma programı sunan Henley & Partners’ın çalışmalarını ve çifte vatandaşlığın avantajlarını Burak Demirel’den dinledik…
Gentleman: Burak Bey öncelikle sizi biraz tanıyarak başlayalım…
Burak Demirel: Ben Henley & Partners ile ilk olarak Kanada’da tanıştım. O zamanlar Türkiye’de ofisleri yoktu. 2014 senesinde Türkiye ofisi kuruluyordu, ben de Kanada’da üniversiteyi bitirip gelmiştim. Şirketin Türkiye’deki kuruluş aşamasında yer aldım. Küresel vatandaşlık semineri yapmıştık hatta Malta Başbakanı Sayın Muscat ve Antigua Barbuda Başbakanı Sayın Brown gelmişti. Sonraki yıllarda bana iş teklif ettiler o zamandan bu yana da bu sektörün içindeyim.

G: Türkiye ofisini açma kararı nasıl olmuştu?
B.D: Türkiye’de yeniden açılma sürecimiz 7 ay önce gerçekleşti. Yeniden açılmamızdaki en önemli nedenlerden biri de Türkiye’nin 2017 senesinde vatandaşlık programının başlaması oldu. 2018 senesinde vatandaşlık programlarının yatırım miktarları 1 milyon dolardan 250 bin dolara düşürüldü. Şu anda baktığınızda yatırımcı göç sektörü -ki bunun da kurucusuyuz aynı zamanda- yıllık 25-30 milyar dolar civarında bir büyüklüğe sahip. Bu sektörün yaklaşık yüzde 10’u Türkiye’de dönüyor. En büyük motivasyonlardan biri de bu. Aynı zamanda Türkiye’den de büyük bir talep var. Büyümek ya da yurt dışına açılmak isteyen birçok iş insanı var vizesiz seyahat imkanlarından faydalanmak istiyorlar. Bunlara Türkiye’de de hizmet verebiliyoruz.
G: Portföyünüzde kaç ülke var?
B.D: Dünya’da yaklaşık 100 program sunan ’ ülke var.Bunlardan popüler olan ve Bizim portföyümüzde olan 30 üstünde program mevcut. Bunlardan 15-16 tanesi ise çok yoğun bir şekilde talep alıyor.
G: En popüleri hangileri?
B.D: Bu varlık seviyesine ve ihtiyaca göre değişmekte. Varlık seviyesi yüksek aileler genelde Malta ve Avusturya opsiyonu üstünde değerlendirme yapıyorlar.
G: Neden peki?
B.D: Bunda çeşitli nedenler var. Birincisi AB üyesi ülkeler oluşu. ABD’ye de vizesiz girme imkanı da var. Malta ile 185, Avusturya ile ise 187 ülkeye vizesiz girme imkanı bulunuyor. Bu ülkelerin pasaportları dünya sıralamasına baktığınızda İngiltere, ABD ve Kanada pasaportu kadar değerliler. Onun bir altında ise yatırım miktarları biraz daha düşük olan ama AB’ye girme ihtimalleri olan Montenegro ve Kuzey Makedonya programları yer alıyor. Bazı insanların kökeni Kuzey Makedonya’dan oluyor sırf ondan dolayı bile orayı isteyebiliyor. Bazısı ise Montenegro’yu çok seviyor. Burada kişisel tercihler ön plana çıkabiliyor. Bir kıyafet seçer gibi tercih meselesi bu. Bizim açımızdan profesyonel danışman olarak baktığınızda ise bu programlara biraz daha AB’ye aday ama Malta ve Avusturya kadar da maliyetli olmayan ülkeler diyoruz. Montenegro’da 250 bin Euro gayrimenkul yatırımı artı 200 bin Euro hibe yaparak vatandaşlık elde edebiliyorsunuz. Kuzey Makedonya’da ise 200 bin Euro ve “Private Investment Fund” için yatırım yaparsanız vatandaşlık elde edebiliyorsunuz. Bunların vatandaşlığı ile Schengen Bölgesi’ne vizesiz girebiliyorsunuz. Yaklaşık 125 ülke vizesiz seyahate açılıyor. Bir altında ise Karayip programları bulunuyor. Bir altında diyoruz bunun nedeni yatırım miktarı açısından öyle olduğundan. Yoksa bizim yaptığımız Henley Pasaport Endeksi sıralamasına baktığımızda Karayip pasaportları çok ön sıralarda . Mesela Antigua Barbuda’da dört kişilik bir aile 100 bin dolar hibe ile 6-8 ay içerisinde vatandaşlığını elde edebiliyor.
G: Bu pasaport hangi avantajları sağlıyor?
B.D: Bu pasaport sayesinde toplamda 150 ülkeye vizesiz giriyorsunuz. Schengen, İngiltere, Rusya ve Mısır özellikle ticaret ve ihracat yapanlar için çok önemli ülkeler. Bu ülkelere giriş hakkı veriyor. Türk pasaportu kombinasyonu ile 175 ülke vizesiz hale gelmiş oluyor. 110 Türkiye pasaportunun üstüne 65 ülke daha eklemiş oluyorsunuz. Hedef vizesiz seyahat, vize ile uğraşmamak…
G: Sizin burada kilit rolünüz nedir?
B.D: Biz danışmanlık vererek A’dan Z’ye tüm süreci yönetiyoruz. Her şeyi yapıp tamamlıyoruz. Yurt dışına gidip gelmek gerekmiyor, bizim oralarda da ofislerimiz mevcut.
G: Sürecin tamamlanması ortalama ne kadar sürüyor?
B.D: Ülkeden ülkeye, zaman zaman da devletlerin yoğunluğuna ve aldıkları başvurulara göre değişiklik gösterebiliyor. 3 ay ila 2.5 sene diyebiliriz. En kısası 3 ay sürerken, en uzunu ise 2.5 sene (Avusturya) diyebiliriz. Malta ise 18 ay civarında sürmekte.
G: Dil öğrenilmesi gerekiyor mu?
B.D: Vatandaşlık programlarının en büyük özelliği hiçbir kriterinin bulunmaması. Dil ya da fiziksel olarak bulunma şartı yok. Biz buna yatırım yoluyla vatandaşlık diyoruz. Yatırımınızı yapıp, yaptığınız yatırım karşılığında da vatandaşlığı elde ediyorsunuz. Vatandaşlıkla birlikte bir de pasaport elde ediyorsunuz.
G: Peki Türkiye’den en çok nerelere talep geliyor?
B.D: Bizde her ülke var açıkçası. İhtiyaca göre de değişiyor. Malta, Montenegro, Avusturya, Kuzey Makedonya, Karayipler birçok yere yatırımcımız mevcut. Dediğim gibi varlık seviyesi ve ihtiyaç durumuna göre çok değişiyor bu planlama. Karayipler’de vatandaşlık 100 bin dolar. Bazı insanlar “Ben 100 bin dolar niye vereyim ki. Bir pasaport için değer mi” diyor. Ben de şunu soruyorum, 1 milyon doların var sana desem ki 10 bin dolara sana bir pasaport vereceğim. Sen onunla Schengen ve İngiltere’ye vizesiz gireceksin. Vize olayını hayatından çıkaracaksın o zaman yapar mısın diye soruyorum, “o zaman yaparım” diyor. 10 milyon doların varsa yaparsın bu işi (gülüyor). Varlıklı olan herkesin bu planlamaya ihtiyacı kesin olarak var. Genelde insanlar Malta opsiyonunu değerlendirmez ise (1.2 milyon civarında maliyeti var) Karayipler’den bir vatandaşlık ve Avrupa’dan oturum alarak kombinasyon yapıyor. Portekiz’de oturum çok popüler mesela Türklerden. Biz çünkü Gayrimenkul yatırımını çok severiz. Orada da gayrimenkul yatırımı çok. Oturum alabiliyorsunuz ama orada dil sınırı var. Fiziksel olarak da oturma mecburiyeti bulunmakta. Yılda 7 gün ortalama 5 sene Portekiz’de bulunmak gerekiyor. İhtiyaca göre… Bazısı bizzat bulunabileceğini söylerken, bazıları ise uğraşmak istemediğinden başka destinasyonları tercih ediyor.
G: Tam tersi çalışıyor musunuz? Türkiye’den bu şekilde vatandaşlık alıyorlar mı? Ve en çok nerelerden başvuru geliyor Türkiye’ye?
B.D: Evet var. Dünyada Türkiye hariç vatandaşlık veren ülkelerde vatandaşlık başvurularından sorumlu birimler oluyor. Bu merkezlere başvuran sayısına yönelik istatistikler yayınlıyor. Bizde bu yok o nedenle de bilemiyoruz net rakamları. En son bilgi bununla ilgili olarak İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu tarafından 2022 Şubat ayında vermişti. Açıklamada Türkiye’ye 15 bin 493 yatırımcının vatandaşlık için yatırım yaptığını ve 2.7 milyar dolar bir yatırım girdiğini belirtmişti. Yabancı doğrudan kaynağa orantıladığınızda yanlış hatırlamıyorsam 2021 verilerine göre yabancı doğrudan kaynak girişi toplamda 14.2 milyar dolardı.Bu rakam içinde büyük bir oranı oluşturuyor. Dünyada 35 ofisimiz var. Farklı milletlere de danışmanlık yaptığımızdan, Türkiye’ye her yerden talep olduğunu söyleyebilirim. En büyük şaşırtıcı istatistik ise, ABD, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerden de Türkiye’ye vatandaşlık talebi oluşu. Japon dolar milyarderi müşterimiz var bizim mesela… Aynı anda Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülkeden vatandaşlık alıyor. Bunun nedeni varlıken belli bir seviyenin üstünde olan insanlar artık risk almak istemiyor. Cebinde çeşitli pasaportlar taşımak istiyor. Koleksiyon yapan insanlar bile var. Pasaport koleksiyonları bulunuyor. Motivasyonları alternatif yaşayacakları ülkeler olması.
G: Dünyada sınırlar kalkıyor mu?
B.D: Bizim mottomuz bu zaten “Küresel Vatandaşlar”…Artık pasaportu yatırım enstrümanı olarak görmekteler.
G: Size peki bu işlem için ne ödüyorlar?
B.D: Danışmanlık ücretlerimiz var.
G: Sizin var mı?
B.D: O da gizli bilgi (gülüyor)… Ben bizim firmamızı biraz daha anlatmak istiyorum. 25 yıllık bir şirketiz. Bugüne kadar 10 milyar dolardan fazla yatırım topladık. Dünyanın tüm finans merkezlerinde ofislerimiz mevcut. Londra, Dubai, Zürih, Johannesburg, Singapur ve Toronto gibi. Bunlar dışında bir de işlem yapan ofislerimiz mevcut. Portekiz, Yunanistan, Karayipler, Malta bunlardan bazıları. İkinci iş kolumuz ise devletlere danışmanlık yapıyoruz. Biz devletlere bu yatırım ile planlama programlarının süreç yönetimi ve fiyatlaması hakkında danışmanlık veriyoruz. Yatırım miktarı ne kadar olmalı, süreçler nasıl tasarlanmalı gibi konularda danışmanlık veriyoruz. Malta programını tamamen biz tasarladık. Montenegro, Karayipler, Antigua Barbuda gibi ülkelere danışmanlık verdik.
G: Bir sınırlama var mı? Her ülke vatandaşı istediği programa başvurabiliyor mu?
B.D: Ülkelerin başvuru kabul etmedikleri yasaklılar listesi var. İkincisi de bizim ön araştırmamız var. Bunu yapmadan işlem gerçekleştirmiyoruz. Ticari ilişkiye girdiğimiz herkesi ön araştırmadan geçiriyoruz. Uyum departmanımız mevcut. Oradan onay almamız gerekiyor. O süreçten sonra başlıyor. Medyada hakkında kötü bir şey de olamamalı. Kriminal kaydı yoktur ama çok negatif haberler vardır. Riskli bir profildir. Repütasyon çok önemli bizim için. Çalıştığımız müşterilerin de repütasyonunu korumamız gerektiğinden herkesle çalışmıyoruz.
G: Peki Türkiye’ye sınır koyan ülkeler var mı?
B.D: Yok hayır. Türklerin yasaklı olduğu bir başvuru programı bulunmuyor.
G: Biraz da hobi o zaman… Yoğun mu çalışırsınız?
B.D: Evet günde 12 saat.
G: Peki boş zamanlarda ne yaparsınız?
B.D: Yolculuk yapmayı ve gezmeyi çok severim. İş seyahatleri nedeniyle çok gezerim. İnsanın sevdiği işi yapmasına çok inanırım. Sevdiğiniz işi yaptığınızda çalışmıyor gibi hissedersiniz ya hakikaten öyle. Çok özel insanlarla tanışıyorum işim vasıtasıyla.
G: Bahsettiğiniz ülkelerin tamamını gezdiniz mi?
B.D: Hepsini olmasa da bir çoğunu gezdim. Aynı zamanda Azerbaycan’a da Türkiye olarak biz bakıyoruz. Bu nedenle oraya da çok sık gelip gidiyorum. Keman çalıyorum ben çocukluktan beri. Müzik çalmayı ve dinlemeyi çok severim. Çok kitap okurum…
G: Ne tür müzikler seversiniz?
B.D: Her türünü dinlerim. Film izlemekten keyif alırım. Senaryo yazarlığı dersleri aldım. Sanata meraklıyım.
G: Gittiğiniz ülkelerde sergileri gezer misiniz?
B.D: Müzeleri mutlaka gezerim. Değişik ülkelere ait sinemaları izlerim. O ülkeleri daha iyi anlamak adına dünya sinemasına ilgiliyimdir.