Lion Diamond… Mücevhere ruh katan marka

El işi göz nuru tasarımlarıyla adeta “mücevhere ruh katan” Lion Diamond markasının kurucusu Öznur Yakın, kariyer yolculuğunu ve başarısının sırlarını 8 mart dünya kadınlar günü sayımıza özel olarak gentleman’a anlattı…

Lion Diamond’ın öyküsü bu işin mutfağı kabul edilen Kapalıçarşı’da bir handa bulunan 30 metrekarelik bir dükkanda başladı. Bugün Türkiye’nin en gözde yerlerinde lüks mücevher tutkunlarıyla buluşan Lion Diamond’ın başarı hikayesini ve yurt dışı hedeflerini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sayısında markanın mimarı Öznur Yakın’dan dinledik…

Gentleman: Lion Diamond bugün Türkiye ve dünyada müşterileriyle nasıl buluşuyor?

Öznur Yakın: Türkiye de bu işin mutfağı olan yerde başladı öykümüz… Kapalıçarşı meşhur hanlarının içerisinde 30 metrekarelik bir alanda başlayan başarı hikayesi bizimkisi… Atölyemizin içerisinde hem üretip hem satışını yaptığımız günlerden önce Nuruosmaniye’de bir mağaza konseptine, sonra Zorlu Center da özel residance katında mücevher evi konsepti ile randevulu sistemde çalışıyorduk… Şimdilerde ise pandemi sürecine rağmen yatırımda bulunarak 2020 Kasım ayında İstinyePark’ta mücevher mağazamızı açtık… Çok gururlandığımız ve bizi onore eden geri dönüşümler alıyoruz… Daha fazla mücevher severe ulaşabiliyoruz… Yurt içi ve Yurt dışı misafir portföyümüzü her geçen gün artıyor… Şimdilerde ise yeni projelerimiz var LİON artık ülke sınırlarının dışına çıkmaya hazırlanıyor… Tüm ince detayları, koleksiyon çeşidi, marka bilinirliğine kadar hassasiyetle ekibimizle birlikte çalışıyoruz… Mağaza açılışımız ile ilgili sizleri bilgilendirmek üzere son derece heyecanlıyız…

G: Bize biraz bu yılın popüler koleksiyonlarından bahseder misiniz? Neler ön planda?

Ö.Y: Eskisi gibi ağır gerdanlıklar, ağır bileklik ve küpeler tercih edilmiyor… Kasa bekleyen değil yaşayan mücevherler tasarlıyoruz ve üretiyoruz… Misafirlerimizi de bu yönde bilgilendiriyoruz… Her zaman takılabilecek choker tarzı sıra taşlı tasarımlar ön planda… Üzerine takılan uzun zincir formunda tasarımlar… Son derece kendini belli eden farklı kesim  ve karatlarda pırlantalar hem sade hem göz doldurur nitelikte… Ve vazgeçilmez olan tektaşlar da maddi sürece ve sosyal ortama göre büyüklükleri anlamında farklılıklar gösterse de ilk karar verilenler arasında… Baget, damla, oval ve markiz kesim pırlanta tektaşlar farklı möntürler ile kişiye özel tasarlıyoruz. Bu detayları her zaman iyi bir tektaş küpe tamamlıyor. Ve artık önümüzde bir yaz dönemi geliyor. Rengarenk cıvıl cıvıl müthiş tasarımlar yapıyoruz. Nisan ayında vitrinlerimizde yer alacak koleksiyonumuzda özellikle mine sanatına ve rose ve gold maden rengine ağırlık veriyoruz…

G: Markayı daha da güçlü bir konuma getirmek için çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Yakın zamanda Hamdi Alkan ile de bir reklam filmi çektiniz. Bu filmden bizlere bahseder misiniz?

Ö.Y: Evet markamız ile ilgili son derece önemli bir adım oldu… Her şeyden önce profesyonel anlamda ilk reklam filmimiz… 45 kişilik çekim ekibi ile yakın dostum Hamdi Alkan’ın yönetmenliğinde İstinyePark mağazamızda sabah saatlerine kadar süren bir çekim oldu… Markamızın temelini oluşturan tek adet ürettiğimiz tasarımlarımız ile  “Her Tasarımı ilk ve son… LİON” sloganıyla duygusunu hissettiren bir senaryo oldu… Tüm sinema ve bilbordlarda görebileceğiz bu hafta…

G: Reklam filminde yer alan 400 bin dolarlık yüzüğe de hemen talep geldiğini duyduk… Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Ö.Y: Evet (gülüyor). Daha reklam filmi gösterime girmeden tektaş tasarımımız oldukça dikkat çekti… 9.86ct H colour yuvarlak kesim orta taşı, montüründe ise 8.20ct yine yuvarlak kesim H colour taş kullandık… Sıradışı ve iddealı bir tasarım oldu işçilik kısmı kusursuza yakın diyebilirim…

G: Koleksiyonlarınıza Türkiye dışında hangi coğrafyalardan daha yoğun ilgi var?

Ö.Y: Rusya, Orta Doğu ve Uzak Doğu…

G: Yerli ve yabancı müşterilerin beğenileri ve taleplerini kıyasladığınızda farklı yönleri neler?

Ö.Y: Elbette yaşanılan coğrafya ve kültürel farklılıklara göre talep ve isteklerde değişiyor… Yerli misafirlerimizin takı anlayışı yukarıda da bahsettiğim gibi daha yaşayan her gün kullanılabilen ancak taşın ön planda olduğu tasarımlar olur iken yabancı misafirlerimiz için daha iddialı daha gösterişli hacimli tasarımlar tercih edilebiliyor…

G: Son olarak “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” sayısı için vermek istediğiniz mesaj il sohbetimizi noktalayalım…

Ö.Y: Bir iş kadınıyım aynı zamanda anne ve bu dünyaya üç kız çocuğumu da başarılı, adaletli, donanımlı bireyler olarak yetiştirmekle sorumluyum… Dünya Emekçi Kadınlar Günü ülkemiz için çok önemli… Bu anlamlı günün temelinde; kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi, ekonomik ve kültürel özgürlüklerinin önemi ve başarılarının kutlanması olmalıdır… Ülkemiz için inanıyorum ki, gelecek kadın nesiller bu yüksek bilince fazlasıyla sahip çıkacaklardır…