Batı Trakya Türklerinin ölümsüz lideri Dr. Sadık Ahmet’in oğlu olan Levent Sadık Ahmet, 2002 yılında temellerini attığı DCT Trading’i kendi alanında dünyanın en önde gelen markaları arasına sokmayı başardı. Bu yolculuğun öyküsünü ve merak edilen yönlerini DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet’ten dinledik…
DCT Trading’in temelleri 2002 yılında hem kurucusu hem de yönetim kurulu başkanı olan Levent Sadık Ahmet tarafından atıldı. Kurulduğu günden bugüne kadar geçen sürede DCT Trading’i kendi alanında dünyanın en önde gelen markaları arasına sokarak büyük bir başarı hikayesine de imzasını attı. Dünyadaki en önemli tarım hammaddelerinden olan pamuğu ve pamuğa bağlı sektörleriyle iplikten dokumaya, dokumadan pamuk yağı sanayisine kadar uzanan geniş portföyüyle küresel pazarda ülkemizi başarıyla temsil eden markanın kuruluş hikayesini ve hedeflerini şirketin yönetim kurulu başkanı olan Levent Sadık Ahmet’den dinledik.
Gentleman: Levent Bey siz Batı Trakya Türklerinin efsanevi lideri Dr. Sadık Ahmet’in oğlusunuz. Öncelikle Batı Trakya yıllarına gidersek, nasıl bir çocukluk geçirdiniz anlatır mısınız bizlere?
Levent Sadık Ahmet: Baba tarafından Batı Trakya’nın tanınan ve sevilen doktorlarından, aynı zamanda ilk cerrahı olan Dr. Sadık Ahmet’in oğluyum. Anne tarafından ise İlk jön Türkleri olarak tanınan sevilen, saygı gören bir ailenin oğluydum. Prensipli, aynı zamanda da mutlu, gelenek ve göreneklerine sadık bir çocuk olarak yetiştirildim. Ancak 1988’den sonra rahmetli babamın siyasete girmesiyle zor günler de başlamış oldu. Çocuk yaşta haklı davamız sayesinde mücadeleyi öğrendim.
G: Babanızın vefatının ardından Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldınız. O süreçte neler yaşadınız?
L.S.A: 15 yaşında şaibeli bir trafik kazasında babamı kollarımda kaybettim. Cenaze ve defin işlemlerinden hemen sonra özel bir ambulans uçak ile annem, ben ve kız kardeşim Türkiye Cumhuriyeti devletinin göndermiş olduğu özel ambulans uçak ile Türkiye ye geldik. Sizlerin aracılığıyla tekrar devletimize ve Türk dünyasına bizlere sahip çıktığından dolayı teşekkür ediyorum.
G: Türkiye’ye yerleştikten sonra ticarete atılma kararı aldınız. Hangi işlerle uğraştınız?
L.S.A: Üniversite son sınıftayken tesadüfen pamuk ticaretine ve pamuk ticareti aracılığına başlamaya karar verip, Türkiye’nin önde gelen tekstilcilerine Yunanistan Pamuğunu pazarlayarak iş hayatına başladım. İlk şirketimi ailemden aldığım 10 bin dolar sermaye ile kurdum. DCT’nin açılımı Delintasyon Pamuk Ticareti (Delintation Cotton Trade ) anlamına gelmektedir. Ancak Delintasyon tesisi kurmayı başaramadım (gülüyor). Benden daha cevval tüccarlar elimden iş kaptılar. Pamuk ticaretine aracılık ederek başladığım ticaret hayatıma sonrasında trade ederek devam ettim.
G: DCT Trading’in iş tanımı nedir, şirketin faaliyet alanlarında neler var?
L.S.A: Hammadde ticareti. Kısaca tekstilin hammaddesi DCT olarak dünyanın farklı ülkelerinden başta Türkiye’deki iplik fabrikaları, uluslararası tüccarlar ve farklı ülkelerdeki müşterilerimize kalite, fiyat ve teknik değerler göz önüne alınarak hammadde temin ediyoruz.
G: DCT Trading, ulusal ve uluslararası tüm müşterilerine Yunan, Amerikan, Brezilya, Orta Asya, Azerbaycan ve Türk Organik orjinli pamuklarını tedarik etmekte. Bu pamukların farkı ne?
L.S.A: Her ülkenin pamuk değerleri farklılıklar göstermektedir bu sebeple farklı coğrafyalardan müşterilerin talebine göre hammadde tedariği yapmaktayız. Örneğin; Bu yıl Türkiye ve yakın coğrafyalardaki pamuk kalitesi çok yüksek (Renk, elyaf, mukavemet) daha düşük ve daha ucuz pamuk talep eden müşterilerimize ise Orta Asya’nın bazı ülkeleri veya Brezilya’dan pamuk satışlarımız olmakta.
G: Hali hazırda kaç ülkeye ihracatınız var?
L.S.A: Yıla göre 8 ya da 10 ülkeye ihracatımız bulunmakta. Organik pamuk uluslararası bağımsız denetim sertifika kuruluşları tarafından denetlenmekte olup, şartlarının ağır olduğu bir üretim ve pazarlama şekline sahiptir. Bu sebeple Türkiye’de ve dünyada belirli şirketler tarafından tedarik edilir. DCT Trading olarak Türkiye’deki tüccarlar arasında Organik pamuk satış sertifikasına sahip olan sayılı şirketlerden biriyiz.
G: Pamuk sektörünün kendi dinamikleri var. Hatta altın, döviz gibi bir borsadan da söz etmek mümkün… Bize biraz işinizin o tarafı hakkında da bilgi verir misiniz?
L.S.A: Pamuk ticaretinin fiyatlaması New York borsasında olan ICE Futures’da fiyatlanmaktadır. Arz -talep dengesi döviz kurları ile ülke ve menşeiyle bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Bugün pahalı olan yarın ucuz kalabilmektedir. Bütün bunları koordine edebilmek tabii ki çok kolay olmuyor, hafta içi her sabah 04:00’de uyanıp taşımız olduğumuz pozisyona göre New York pamuk fiyatları ve Asya Piyasalarını kontrol etmekteyim.
G: Dünyanın en iyi pamuğu nereden çıkıyor?
L.S.A: Avusturalya ve Türkiye’nin belirli bölgeleri başta olmak üzere ABD, Brezilya ve Yunanistan. Sebebi ise yüzde 100 makinalı hasat, modern tarım ve yeni teknolojiyle çırçırlamadan kaynaklanmaktadır.
G: Peki enflasyon ve yükselen döviz kuru pamuğu nasıl etkiledi?
L.S.A: Enflasyon maalesef satın alma gücünü yavaşlattı ve bu sebeple şu an Türkiye’de ve bütün dünyada iplik sektörü sıkıntılı günler yaşamakta. Döviz kuru yüksekliği pamuk fiyatlarını olumlu etkiledi ancak enflasyon ve resesyon beklentileri daha sonra pamuk fiyatlarının düşmesine sebep oldu. Özetle enflasyon ve resesyon dünyayı bu kadar olumsuz etkilememiş olsaydı pamuk fiyatları; ABD, Pakistan ve Brezilya’daki iklime bağlı üretim kaybından dolayı hala yüksek seyredecekti.
G: Siz alanınızda dünyanın en iyileri arasına girmeyi başardınız. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
L.S.A: Disiplin, iyi eğitim, çok çalışmak, piyasayı iyi okuyabilmek müşteri ihtiyaçlarını iyi dinlemek ve anlamak, risk yönetimi ve cesaret son olarak da her bireyin olması gerektiği gibi dürüst ve güvenilir olmak. DCT Trading olarak pazarlama ve satışın her bacağında maksimum verim ile müşteri ile karşılıklı menfaatlerimizi korumak için çalışıyoruz. 20 yıldır vizyon ve misyonumuza bağlı kalarak ve markamıza değer katarak büyüyoruz.
G: Siz pamuk yetiştiriyor musunuz?
L.S.A: Hayır, biz üretici değiliz…
G: Rakamsal olarak DCT Trading hakkında neler söyleyebilirsiniz?
L.S.A: DCT Trading son 4 yılda piyasa değerini her yıl bir öncekinden daha çok yükselen bir ivmeye sahip. Kendi sektöründe borçluluk oranı yok denecek kadar az ve Türkiye’nin önde gelen tüm bankalarıyla aktif ve sorunsuz çalışan bir firmayız. Yıllık ortalama pamuk fiyatlarını baz alıp satmış olduğumuz tonajın hesabını yaparsak pamuk fiyatlarına bağlı olarak yılda 350-400 milyon dolarlık pamuk ticareti yapmaktayız.
G: Peki halka arz düşünceniz var mı?
L.S.A: Borsa ile üniversitede işletme öğrencisiyken tanıştım. O yıllardan bu zamana kadar pamuk ticareti sebebiyle tüm emtia piyasalarını ve tabii ki kurları yakından takip edip, işlem yapmaktayım. Halka arz fikri beni her zaman heyecanlandırmakta… DCT Trading de rakamsal ve kurumsal yapısı ile buna hazır bir şirkettir. Diğer taraftan ise son 2 yıldır, uluslararası pamuk ticareti ve emtia ticaretinde dünya devi olan şirketler ile stratejik ortaklık görüşmelerimiz bulunmakta. Şirketimiz değeri, çalışanlarımızın menfaati ve ülkemize yaratacağımız katma değerin en yüksek olduğu tarafa göre yol haritamızı çizeceğiz.
G: Biraz da iş dışına çıkarsak, sık sık Batır Trakya’ya gider misiniz?
L.S.A: İşim gereği sık sık Batı Trakya’ya gitmekteyim. Bunun yanı sıra mutlaka fırsat oluşturup, oradaki akraba ve arkadaşlarım ile görüşmekteyim.
G: Yunanistan’a gittiğinizde neler yapmaktan keyif alırsınız?
L.S.A: Ege denizinde büyümüş bir çocuk olmam ve ismimden kaynaklı olarak ilk tercihim her zaman sevdiğim dostlarımla birlikte bir balık restoranında yemek yemektir. Hatta seyahat programı belli olduğundan tekneleri arayıp balık siparişlerini önden vermekteyim. Gümülcine’de sabahın erken saatlerinde taze çekilmiş Türk kahvesi içmek ise en keyif aldığım şeylerden biridir.
G: Boş zamanlarınızda nelerle uğraşırsınız?
L.S.A: Önceliğim her zaman ailemle ile vakit geçirmektir. Uzun yılladır kişisel antrenörüm eşliğinde aktif spor yapmaktayım. Bunun yanında tenis oynuyorum ve kışın fırsat buldukça kayak yapıyorum. En büyük tutkum ise Uzak Doğu sporları. Pazar günleri öğle yemeğinde dostlarım ile uzun saatler sohbet etmek ve kaliteli vakit geçirmekten keyif alırım. Her fırsatta ailemle ile yurt dışına seyahate çıkarım.
G: Koleksiyon merakınız var mıdır?
L.S.A: Mütevazı bir tespih koleksiyoneriyim. Farklı ülkelerden biriktirdiğim tespihlerim bulunuyor. Aralarında en favori tespihlerim ise kehribar taşlı olanlar.
G: Otomobillerle aranız nasıl? Hangi özellikleri ararsınız?
L.S.A: Otomobillere yakından ilgiliyim. İlk aradığım özellik güvenlik sonrasında sık sık uzun yol seyahati yaptığımdan dolayı araç içi konfora önem vermekteyim.
G: Tercih ettiğiniz marka ve modeller?
L.S.A: Yıllarca Mercedes, Audi ve BMW gibi önemli markaların araçlarını kullandım. Uzun yıllardır birçok kez problem yaşamış olmama rağmen Range Rover’dan vazgeçememekteyim. Bir sonraki tercihimi ise Bentley’den kullanmayı planlıyorum. Ayrıca benim için manevi değeri tarifsiz olan rahmetli babama ait E 280 Model Mercedes’i hala muhafaza etmekteyiz.
G: Giyim, ayakkabı ve aksesuarda tarzınız?
L.S.A: Gömlek, kravat ve takım elbisede Vakko ve Beymen başta olmak üzere yüzde 90 oranında Türk markalarını tercih etmekteyim. Ayakkabıdaki tercihim ise Santoni ve Zegna. Aksesuarda da Dupont, Louis Vuitton, MontBlanc ve Sevan Bıçakçı’nın ürünlerini seviyorum.
G: Saat takmayı sever misiniz?
L.S.A: Çok severim. Rolex’in farklı modelleriyle Ulysee Nardin ve Frank Müller tercihim. Manevi değeri en yüksek olan saatim ise 44 yıl önce rahmetli dedem tarafından hediye edilmiş köstekli saatimdir.
G: Alışverişinizi kendiniz mi yaparsınız, birilerinden yardım mı alırsınız?
L.S.A: Tüm alışverişlerimi tek başıma yapmayı tercih ederim. Alışveriş konusunda hızlı karar veririm, ama öncesinde mutlaka alacağım şey hakkında bir fikrim vardır.
G: Sevdiğiniz mutfaklar ve restoranlar hangileri?
L.S.A: Öncelikli tercihim deniz mahsulleridir. Suhsi severim. İtalyan Mutfağı ve tabii ki Türk mutfağı da favorimdir. Restoran olarak ise Sunset, Novikov, ParkFora, Da Mario, Paper Moon, İnari Omakase ve Adana’da Onur Kebap’a gitmekten keyif alırım.