Ebru Tansever… o yeme içme sektörünün en ünlü mekanlarından Sunset’in yöneticilerinden biri. Tansever ile “Dünya Kadınlar Günü” sayımıza özel olarak keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…
Yeme içme sektörünün başarılı işkadınlarından biri Ebru Tansever… Her ne kadar 2016’dan bu yana profesyonel olarak Sunset’te görünse de aslında ailesinin işi olması sebebiyle daha çocukluğunda mesleğe gönül verenlerden kendisi. “Dünya Kadınlar Günü” sayımıza özel olarak biz de bu ay Ebru Tansever ile Sunset’i ve başarısının sırrını konuştuk…

Gentleman: Sunset Grill & Bar çeyrek asırdan fazla bir zamanı geride bıraktı. İstanbul hatta bölgenin en bilinen mekanları arasında. Sunset bu başarısını neye borçlu?
Ebru Tansever: Öncelikle teşekkürler. Evet bu sene 28’inci yılımız. Kalıcı olmanın oldukça zor olduğu bir sektörde 28 yılı geride bırakmak bizim için oldukça değerli. Sunset’in başarısının arkasında birçok şeyi bir arada gerçekleştirmesi yatıyor elbette. Sunset’i farklı kılan birçok etken var; lezzet, kaliteli servis, müzik, sanatla iç içe ve sosyal sorumluluk bilincinde bir mekan olması ve tabii ki konumu. Bunların yanında 28 yıldır ürettiği farklı projelerle her zaman kendini yenileyerek zamana karşı durması ve müdavimleriyle kurduğu ilişki de Sunset’i başarılı kılan etkenler arasında. Kısaca Sunset’in farkı, tüm bu özellikleri bir bütün halinde sunması, yeni konseptleri oluşturmanın yanı sıra mevcut konseptlere yeni yaklaşımlarla hareket kazandırıp modernize etmeye çalışması ve her zaman daha iyiyi gerçekleştirme azmi. Bu anlamda en büyük başarımız bunlar diyebilirim.

G: Siz ne kadar zamandır Sunset ailesindesiniz? Yeme içme sektörüne nasıl adım attınız, dinlemek isteriz.
E.T: 2001 Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık mezunuyum. Üniversite biter bitmez Alarko Holding Turizm Grubu’nda profesyonel olarak çalışmaya başladım ancak hizmet sektörü ile tanışmam 14 yaşıma denk gelir. Notre Dame de Sion öğrencisi olarak yabancı dilimi kullanmak adına her yaz turizm şirketlerinde çalışırdım ve bunun bana yaşam ve vizyon anlamında çok şekillendirici katkısı oldu diyebilirim. Erken başlayan çalışma hayatı 5 sene kadar Londra’da küçük bir otel işletmeciliği ve sonrasında uzun yıllar Executive Level Head Hunter olarak birçok farklı sektör tecrübesi ile kesişti. Barış Tansever kuzenim olduğu ve babam Mehmet Ali Tansever 20 yıldır İşletme Yöneticisi olarak Sunset’te görev yaptığı için elbette 1994’ten beri Sunset hayatım da ancak profesyonel olarak yuvaya dönüşüm 2016 yılında oldu. O günden bu yana Sunset Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü olarak devam ediyorum ve anlatırken de farkediyorum ki şahane bir 6 yılı geride bırakmışım (gülüyor).

G: Sunset bu yıla nasıl girdi. Mekan ve menüde yenilikler oldu mu?
E.T: Artık hayatımızda COVİD ile birlikte “yeni normal” diye bir kavram var. “Yeni normal” ile birçok kural ile sadece restoranlarda değil günlük yaşantımızın tümünde vazgeçemeyeceğimiz alışkanlıklar edindik. Bunlarla birlikte Türkiye’de gastronomi her geçen gün gelişim gösteriyor. Misafirin lezzet ile ilgili bakış açısı da sürekli gelişiyor, daha açık görüşlü oldukları gibi, yeme içme dünyasındaki yenilikleri ve trendleri de yakından takip ediyorlar. İstanbul’da görgüsü, bilgisi, deneyimi en yüksek kesimlere hitap ediyoruz. Bunun için kendimizi gelişen trendlere göre serviste, yemekte, müzikte, dekorda ve teknolojide durmaksızın yenilememiz gerekiyor. Sunset ne bir yaş grubu ne de bir meslek grubuna ait bir yer. Sunset’te aynı anda üç kuşağa hizmet ediyoruz, dedeler de, anneler, babalar da, torunlar da geliyor ve biz üç kuşağın da kendini mutlu ve iyi hissetmesi için çalışıyoruz. Sunset’in menüsü de bunların doğrultusunda oluşturuluyor elbette ve mevsimsel ürünlere göre yerel lezzetler de kullanılarak yenileniyor. Sunset’in güzelliği Türk, Japon ve Akdeniz başta olmak üzere çeşitli dünya mutfaklarını barındırıyor olması, yani global olması. Bütün bu lezzetler harika bir takım tarafından dikkat ve özenle yönetiliyor ve icraate geçiriliyor.
G: İstanbul yeme içme konusunda önemli merkezlerden biri. Dünyadaki örneklerine baktığımızda hak ettiği yerde mi sizce?
E.T: Yeme içme özellikle son 30 yılda hayatımızda önem kazandı ve bunun 28 yılında Sunset var! Hızlı yaşamın, şehirleşmenin getirdiği hızlı tüketim bir takım mekanları çok çabuk parlatıp çok çabuk söndürüyor. Sunset’in varlığı sürdürülebilirlik; hâlâ şehrin en popüler ve en pahalı mekanlarından biri. Dünyaya baktığınız zaman, en pahalı restoranlar illa ki en popüler yerler olamıyor. Kalburüstü kalıp, bir de popüler olmayı becermek zor; sonuçta şehrin görgüsü, bilgisi, deneyimi en yüksek kesimlerine hitap ediyoruz. Bunun için kendimizi gelişen trendlere göre serviste, yemekte, müzikte, dekorda ve teknolojide durmaksızın yeniliyoruz. Markayı korumak için durmaksızın yenilemek lazım. Daha iyi olmak yetmiyor. Yenilenmek gerekiyor. Avrupa’nın belki de en güzel şehirlerinden birinde hizmet veren Sunset, İstanbul markasının da çok önemli bir tamamlayıcısı artık. Birçok restoranın bir yer edinmek için mücadele ettiğini görünce Sunset’in bu başarısının şans değil fakat bir yaşam şekli olduğunu, sadece yemeklerin değil her bir konu ve detayın dikkatle değerlendirilip uygulandığını söyleyebilirim. Sunset’in başarısı orada çalışan her bir bireyden geliyor. Bu nedenle daha uzun yıllar bu tempoyu koruyacağımıza inanıyorum.
G: Sunset Grill & Bar’ın arkasında önemli bir ekip çalışması var ve siz de bir kadın olarak bu ekibin liderlerindensiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
E.T: Sunset’i Sunset yapan en önemli özelliklerden biri öncellikle uzun yıllardır aynı ve büyük bir özveriyle çalışan ekibini koruyabilmesi. İstanbul gibi bir metropolde bu kadar yılı geride bırakmak kolay değil. Bunun en büyük sırrı Sunset’in en çok insana yatırım yapmış olması. Ayrıca, biraz önce belirttiğim gibi ekiptekilerin önemli bir kısmı 10-15 senenin üzerinde bizimle. Bununla birlikte genç, dinamik ve pırıl pırıl insanları da kadromuza katmaya devam ediyoruz. Aslında 28 senenin geçmişiyle geleceği birleştirmeye ve bu yönde yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca bir kadın yönetici olarak ta profesyonel hayatta kadın çalışanlara yönelik destek benim için çok önemli. Genel anlamda restoranlarda kadın çalışan sayısı oldukça az. Sunset’te belki front of the house departmanlarda daha az olmakla beraber back ofislerde öncelikle 20 senedir Sunset’in Genel Müdürü Kimya Çulha başta olmak üzere rezervasyon ve karşılama gibi departmanlarda kadın yöneticilerimiz ve ekiplerimizde kadın çalışanlarımız var. Türkiye’nin geleneksel yapısında gece geç saatlere kadar bir restoranda kadınların çalışmasını sağlamak kolay değil ancak özellikle servis ekibimizin yüzde 50’sinin kadın olması için de çalışmalarımız mevcut.
G: Kadın yöneticilerin son yıllarda arttığını görüyoruz. Sizce ülkemizdeki bu ivme yeterli mi, istihdama katılımlarının artması için daha neler yapılmalı?
E.T: Evet bir ivme olduğunu söyleyebiliriz ancak bunun devam etmesi için öncelikle toplumda sosyal engellerin kaldırılması, ‘bu iş bir kadının yapabileceği iş değil’ anlayışının bir an önce son bulması gerektiğini düşünüyorum. Ve tabii kadınların da önlerinde rol model alabilecekleri sayısız örnekler dururken kendi potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ket vuracak olumsuz düşünceler içerisine girmemeleri gerekiyor. Rol modellerini öne çıkarıp öncelikle bu konudaki bakış açılarını değiştirerek işe başlamalıyız. Bunun için de gençleri özellikle de genç kadınları daha fazla cesaretlendirmemiz gerekiyor. Sunset olarak kadın istihdamını destekliyor ve bunun için çalışmalarda bulunuyoruz. Çünkü bir sektörün modernleşmesi gerekiyorsa ilk yapılacak şey o sektörde kadınların söz sahibi olmasıdır. Bu anlamda bizim sektörümüz önemli bir basamak diye düşünüyorum.
G: Pek çok önemli ismi ağırlıyorsunuz. Eminiz unutamadığınız güzel anılar da biriktiriyorsunuzdur. Bizlerle bunlar arasından birkaç anektod paylaşır mısınız?
E.T: Çok spesifik bir örnek vermeyeceğim çünkü çok var ancak önceki yıllarda daha fazla ünlü isim şehrimizi ve dolayısıyla Sunset’i ziyaret ediyordu elbette ancak maalesef son senelerde bu ziyaretlerin sayısı global nedenlerden dolayı azaldı. Bir İstanbul markası olarak yıllar içinde yerel ve uluslararası birçok devlet yöneticilerine, celebrity’lere, iş insanlarına ev sahipliği yaptığımız için açıkçası gurur duyuyorum. Misafirlerimizin memnun ayrılması, güzel anılar biriktirmek işimi çok sevmemin önemli odaklarından biri.
G: Son olarak “Dünya Kadınlar Günü” sayımızda okurlarımıza vermek istediğiniz mesaj ile söyleşimizi noktalayalım.
E.T: Özellikle kadın profesyonellere mesajım ekonomik bağımsızlıklarından hiçbir koşulda vazgeçmemeleri. Hayatta en gerekli şey maddi olarak ayakta durabilmek. Bunun için kendilerini geliştirmeye yatırım yapsınlar. Çalışkan, pes etmeyen, pozitif olan kadınlar kariyer yolculuklarında işlerinin daha kolay üstesinden gelebilirler. Doğru kişileri bir araya getirmeye çalışmak, eğitici-öğretici platformlarda yer almak bana ayrı bir yaşam, çalışma şevki veriyor. Belli bir konuda deneyim sahibi olan, özellikle üst kademe yöneticilerin, yarı zamanlı olarak mentorluk yapması bir sorumluluk diye düşünürüm. Yani biraz vaktinizi ayırıp, deneyimli olduğunuz alanlarda, tecrübesi olmayan arkadaşlarımıza mentorluk yapabilir, yol gösterebilirsiniz. Ne kadar değişik çevreden insana dokunursak, hayatın o kadar renklendiğine inanıyorum.