Luna Rossa Prada Pirelli Takımı, Prada Cup’ı fethettikten sonra America’s Cup’a doğru yol almaya başladı…
Max Sirena liderliğindeki galip İtalyan takımı Prada Cup’ın Series 7-1 ayağında Ineos Team UK’e karşı zaferini ilan ederek 6-15 Mart tarihleri arasında Prada sponsorluğunda Hauraki Körfezi’nde düzenlenecek 36’ncı America’s Cup’da Yeni Zelandalılarla rekabet etme hakkı kazandı. Bir İtalyan takımı tarihinde üçüncü kez America’s Cup Match’de yarışacak. İtalyan takımları daha önce sadece iki kez yarışta yer aldı: 1992’de Raul Gardini’nin liderliğinde Paul Cayard’ın dümene geçtiği efsanevi Moro di Venezia ve 2000’de Francesco De Angelis’e teslim edilen ilk Luna Rossa. Bu takdir edilecek hedef elbette tutkunun ve azimle çalışmanın eseri. Ama aynı zamanda kökleri tüm dünyada İtalyan kimliğinin ayrılmaz parçaları olarak görülen kreatif becerilere ve mühendislik yeteneğine uzanan güçlü teknolojik altyapının da etkisi büyük.

Resmi Zaman Tutucu görevini üstlenmek ve bir İtalyan takımına verdiği destekle yat yarışlarının kraliçesi kabul edilen yarışmada önde gelen İtalyan markası olarak bulunmak Panerai için gerçek bir onur ve ayrıcalık. Max Sirena’nın yanı sıra Luna Rossa Prada Pirelli ekibinin tamamıyla çalışmak Panerai’ye üstün niteliklerle donanmış bir dizi saat tasarlama olanağı sağlıyor. Panerai tasarımlarında sık sık America’s Cup’ta uygulanan teknolojilerden ve materyallerden ilham alıyor. Örneğin karbon fiberi temel alan ve Luna Rossa’nın AC75 tekgövdesinin inşasında kullanılan Carbotech™ o materyallerden biri. Ancak bu işbirliğinin temelinde yalnızca yüksek performanslı saatlere uyarlanan teknolojik altyapı yok. İşbirliğinin asıl dayanak noktası unsur teknik inovasyon, İtalyan kusursuzluğu, deniz ve macera tutkusu gibi Panerai’nin özdeşleştiği, Luna Rossa Prada Pirelli’nin de paylaştığı değerler. Aralık’ta düzenlenen America’s Cup World Series yarışları ile Prada Cup arasındaki iki aylık sürece bakıldığında İtalyan takımın tekniğini geliştirdiği, konsantrasyonunu artırdığı ve dikkatleri üzerine çekmeden kararlılıkla yol aldığı açıkça görülebilir. Bu strateji asıl sınavını denizde verdi. Diğer yarışmacılar maksimum hız peşinde koşarken Luna Rossa en baştan itibaren hamlelerini geliştirmeye, durmaksızın manevra kabiliyetini artırmaya, agresif bir tutumla hedefine doğru ilerlemeye odaklandı. Takım Direktörü Max Sirena verdiği bir demeçte hem yarışta elde edilen sonuçlardan hem de takımın projeye dahil olan herkesten destek almasından büyük mutluluk duyduğunu söyleyerek haklı gururunu paylaştı. Takım şu anda yat yarışının yeni bölümüne odaklanmış durumda ve kaybedecek tek bir anı dahi yok. İtalyan takımı süngüsünü bir an olsun indirmeden tüm gücü ve cesaretiyle koşmaya devam edecek.