Şehrin Kalbinde Lüksü Arayanlara

Fairmont’un, Türkiye’deki ilk oteli Fairmont Quasar Istanbul 2017’de kapılarını açtı. Otelin genel müdürü Nicolas Kipper ile bir araya geldik ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…

Fairmont Quasar Istanbul, Mecidiyeköy’de 2017 yılından bu yana misafirlerini ağırlıyor. Markanın bir asrı geçkin tecrübesini, tarzını ve ayrıcalıklarını İstanbul’a taşıyan Fairmont Quasar Istanbul’u, otelin tecrübeli genel müdürü Nicolas Kipper’den dinledik…

Gentleman: Kendinizden bahseder misiniz? 

Nicolas Kipper: Strasbourg Üniversitesi Otel İşletmeciliği bölümü yüksek lisans programından mezun olduktan sonra otelcilik kariyerime başladım ve 10 yıl süre ile yiyecek ve içecek departmanında çalıştım. Rusya ve Londra’daki birçok uluslararası lüks markanın Genel Müdürlüğünü yaptım. Bundan tam 25 yıl önce Türkiye’ye gelip yaşamaya başladım ve İstanbul’a gördüğüm gün aşık oldum. Budapeşte’de Genel Müdür olarak görev aldıktan sonra aynı zincirin İstanbul’daki oteline Genel Müdür olarak atandım ve İstanbul serüvenim 2017’de tekrar başladı. Ekim 2020 itibarıyla Fairmont Quasar Istanbul’da Genel Müdür olarak görev almaktan büyük mutluluk duyuyorum. 

Fairmont Quasar Istanbul Genel Müdürü Nicolas Kipper

G: Fairmont Quasar Istanbul hangi detaylarıyla öne çıkıyor? 

N.K: Fairmont’un, Türkiye’deki ilk oteli Fairmont Quasar Istanbul, şehrin kalbi Mecidiyeköy’de 2017 yılından beri misafirlerini ağırlıyor. Fairmont markasının yüzyılı aşan otelcilik mirasını, tarzını ve ayrıcalıklarını İstanbul’a getiren otelimiz, köklü bir tarihe sahip bu muhteşem kentin hikayelerle dolu geçmişiyle mükemmel bir uyum sağlıyor. Şehrin tam kalbinde konumlanan otelimizde, hem iş, hem de tatil için seyahat eden konuklarımıza olağanüstü bir deneyim sunuyoruz. Zamansız bir stile sahip İstanbul’un dinamik geleceğinin ayrılmaz bir parçası olmaya kararlıyız. En büyük amacımız, global markamızın tüm dünyada ilke edindiği “yerel ile bağlantılı olma” prensibinden yola çıkarak, kişiselleştirilmiş hizmetleri ve çağdaş tasarımı bir araya getiren otelimizde şehrin nabzını tutarak misafirlerimize unutamayacakları anılar yaşatmak. 

G: Otelinizin dizaynından ve sanat konseptinden bahseder misiniz? 

N.K: Otelimizin dizaynı, Amerikalı tasarım firması Wilson Associates tarafından, otelin bulunduğu bölgeyi yansıtan yerel unsurlarla kent kültürünün uyumu göz önünde bulundurularak oluşturuldu. 1930’larda Robert Mallet Stevens’ın tasarladığı, Art Deco tarzı bir mimariye sahip olan ve şimdilerde etkinlik mekanı olarak hizmet veren eski Likör Fabrikası’nın yanında yükselen Fairmont Quasar Istanbul, şehrin köklü tarihi ile modern yaşam tarzını bir arada sunuyor. Lüks ve sanatı, dış mimariden iç mekan tasarımlarına kadar çarpıcı şekilde harmanlayan Fairmont Quasar Istanbul’a özel olarak Cubis Art İstanbul küratörlüğünde oluşturulan “Akış” koleksiyonumuz ise misafirlerimize zamansız bir sanat deneyimi yaşatıyor. Graffiti sanatında Türkiye’nin bilinen isimlerinin İstanbul’dan ilham alan eserleri ise otelimizin girişinde sanatseverleri karşılıyor. 

G: Fairmont Quasar Istanbul’un konsepti ve lokasyonu ile ilgili ön çıkan özellikleri nelerdir? 

N.K: Fairmont Quasar Istanbul, şehrin en işlek iş bölgesi Mecidiyeköy’de lüks alışveriş merkezlerine ve büyük şirketlere yakın, muhteşem bir konumda yer alıyor. İstanbul’un kültürel mozaiğini keşfetmek isteyen misafirlerimiz metro istasyonuna yürüme mesafesinde bulunan otelimizden Avrupa ve Asya yakasındaki gezilecek yerlere kolayca ulaşabilirler. Her iki havaalanına da kolay ve hızlı ulaşım sağlayan otelimizde, kısıtlı zamanı olan misafirlerimiz için helikopter pisti de bulunuyor. Otelimizde 25 süit ve 40 Gold odanın da dahil olduğu 209 odamız bulunuyor. Odalarımızda Boğaz manzarasını seyre dalacağınız müstakil balkondan, ısıtılmış mermer üniteleri ile kendi banyonuzda Türk hamamına kadar çeşitlenen kişiye özel dokunuşlar sunuluyor. Misafirlere şehrin içinde şehir kaçamağı imkanı veren konforlu ve geniş süitlerin her birinden eşsiz Boğaz manzarası izlenebiliyor. Son 

derece büyük bir terası bulunan Signature Teras Süit’te ise büyüleyici bir manzaraya karşı lüksü ve konforu en üst noktada yaşayabilirsiniz. 2000 metrekare alanıyla Willow Stream Spa’da modern hayatın yüksek temposuna dinlendirici bir mola vermek isteyenler için ikisi çiftlere özel VIP Süit olmak üzere 9 süit, bahçe manzarasına sahip dinlenme odası, kapalı havuz, buhar odaları, sauna ve fitness merkezi bulunuyor. Yaz aylarında hizmet veren şehrin 

ikonik sonsuzluk havuz Ukiyo ise Marcel Wanders imzalı sıra dışı tasarımı ile kapısından girer girmez konuklarını bambaşka bir dünyanın içine çekiyor. 

G: Yiyecek – içecek konseptlerinizden bahseder misiniz? 

N.K: Michelin Rehberi İstanbul 2023’ün ilk seçkisinde tavsiye edilen restoran olarak seçilen Aila’da, yerel malzemelerle hazırlanan ve çağdaş bir yorumla sunulan, Anadolu’nun dört bir yanından geleneksel lezzetleri deneyimleyebilirsiniz. Otelimizin beşinci katında yer alan ve panoramik Boğaz, Tarihi Yarımada ve Prens Adaları manzarasıyla dikkat çeken Ukiyo’da ise yepyeni tekniklerle hazırlanan Uzak Doğu’nun otantik lezzetleri sunuluyor. Ayrıca Datça’nın ünlü pastanesi Tonka’nın yaratıcısı ve ödüllü şef Feray Aydoğdu tarafından Fransız 

teknikleriyle hazırlanan günlük pasta, makaron, çikolata ve eşsiz tatları Demlique by Tonka’da keşfedebilirsiniz. 

G: Sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarınız nelerdir? 

N.K: Fairmont Quasar Istanbul olarak doğaya katkı sağlamak, tasarruf ve sürdürülebilirlik önceliklerimizden bir tanesi. Sürdürülebilir gastronomi çalışmalarımız kapsamında Aila’da çok yakında hayata geçireceğimiz önemli bir projeye imza attık. Çevresel etkiyi azaltma taahhüdümüzün bir parçası olarak misafir odalarında ve diğer alanlarda tek kullanımlık plastikleri doğal malzemeler ile değiştirdik. Tamamen doğal cilt bakım ürünleri ve eko sertifikalı temizlik ürünleri kullanıyoruz. Geri dönüşüm programımız kapsamında atıkları ayrıştırıyoruz. Daha temiz bir geleceğe katkıda bulunan elektrikli aracımız ve şarj istasyonumuz bulunuyor. Oda otomasyonumuz sayesinde odadaki enerji tüketimini minimuma indiriyoruz. Ayrıca aksi talep edilmedikçe odalardaki nevresim ve havluları iki günde bir değiştirip, su tüketimini azaltıyoruz. 

G: Son dönemde aldığınız ödüllerden bahseder misiniz? 

N.K: World Luxury Hotel Awards 2022 tarafından “Dünya’nın En İyi Lüks Modern Oteli” ve World Luxury Spa Awards 2022 tarafından “Avrupa’nın En İyi Lüks Otel Spa”sı ödüllerine layık görülmekten gurur duyuyoruz. Otelimizin çağdaş mimarisi ve tasarımı, konfor ve kişiselleştirilmiş lüksü bir araya getiren hizmetlerimiz ve misafirlerimize duyusal bir yolculuk yaşatan Willow Stream Spa’mız ile anları unutulmaz anılara dönüştürmeye devam edeceğiz. 

G: Patili Elçi programınız oldukça dikkat çekti. Bu konuda bilgi verebilir misiniz? 

N.K: Hayvan dostu bir otel olarak, evcil hayvanları Fairmont Quasar Istanbul’da büyük bir mutlulukla ağırlıyoruz. Yerel bir hayvan barınağından sahiplenilen sevimli köpeğimiz Gofret, annesiyle birlikte işe gelerek otelin Patili Elçisi olarak görev alıyor. Gofret’i sık sık otelimizin lobisinde misafirleri karşılarken görebilirsiniz. Ayrıca Haytap ile yaptığımız işbirliği neticesinde can dostlarımızın konaklamasından elde edilen tüm geliri sokak hayvanlarının beslenmesi için kullanıyoruz. 

G: Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz, hobileriniz nelerdir? 

N.K: Boş zamanlarımda, İstanbul’un gizli kalmış cevherlerini ve değişik semtlerini keşfetmekten büyük keyif alıyorum. Turizm açısından dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul dinamizmi, kültürel çeşitliliği, köklü tarihi ve doğal güzellikleri ile sağlık turizminden spora ve kongrelere kadar tüm etkinlikler için tüm biçilmiş bir kaftan. Hem eğlence hem de iş amaçlı seyahat edenler için keşfedilecek çok şey var. Hobilerim arasında su kayağı ve kış aylarında kayak yapmak var. Doğa odaklı biri olduğum için yoga ve zinde kalmak için ise tenis, squash, golf ve yüzme gibi sporlar tercih ediyorum. Ayrıca yeni tarifler denemek benim için hiç bitmeyen bir serüven. 

G: Stilinizi nasıl tanımlarsınız? 

N.K: Kişisel tarzımı “casual chic” olarak tanımlayabilirim. Şık ve günlük stilleri birleştirmeyi ve farklı parçaları bir arada kullanmayı severim. Örneğin blazer ceket ile jean ile kombinlemeyi severim. Günün her saati giyilebilecek; şık, rahat ve zamansız tasarımlar tercihim. 

G: Bir “Centilmen” için olmazsa olmaz dediğiniz özellikler sizin için nedir? 

N.K: Sevdiğim bir filmde de bahsinin geçtiği gibi, “insanı insan yapan görgüdür (Kingsman). Bence centilmenlik, kişinin duruşu, davranışları ve başkalarına karşı olan tutumu ile tanımlanır. Bir centilmen aynı zamanda alçakgönüllülükle başkalarına zarafet ile yaklaşmalı, karşısındakilerin fikir ve değerlerine özen göstermelidir. Maya Angelou’nun da dediği gibi; ‘’ İnsanlar ne söylediğinizi unutur, insanlar ne yaptığınızı unutur ama insanlar onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.’’ Kendi günlük ve profesyonel yaşantımda 

da her zaman bu felsefeler ile hareket etmeye özen göstermişimdir.