İSBAK Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden biri olarak milyonlarca insanın daha iyi hizmet alabilmesi için çalışıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ailesinin şirketlerinden biri olan İSBAK’ın Genel Müdürlüğü görevini yürüten Mesut Kızıl çalışmalarını, şirketin yatırımlarını ve hobilerini bu ay Gentleman’a anlattı…


İSBAK, bilişim teknolojileri alanındaki 35 yıllık deneyimi ve kurumsal hafızasıyla İstanbul’un Akıllı Şehir vizyonunun hayata geçirilmesi için kritik önem taşıyan çalışmalara imza atıyor. Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden biri olarak başta İstanbul olmak üzere şehirlerin yaşam kalitesini artırma misyonunu üstlenerek, akıllı şehir teknolojileri alanında uluslararası rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir ve yenilikçi akıllı şehir çözümleri ile mutlu şehirlerin oluşmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Şirketin Genel Müdürlük koltuğunda ise Mesut Kızıl oturuyor. Gazi Üniversitesi Maliye Bölümü’nden 2003 yılında mezun olan Kızıl, bu tarihten itibaren on sekiz yıl boyunca finans sektöründe birçok farklı görevde başarılı hizmetlerini sürdürmüş bir yönetici. Darüşşafaka Cemiyeti’nde on yıl boyunca Genel Müdür Yardımcısı olarak hizmet veren Mesut Kızıl, şeffaflık ve hesap verilebilirlik alanında Türkiye’de ilk defa kurumsal derecelendirme notu alan sivil toplum kuruluşu projesini oluşturmanın öncülüğünü de yapmış isimlerden. İSBAK AŞ’de 2019’da Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı olarak başladığı görevine ise hali hazırda genel müdür olarak devam etmekte. Aynı zamanda Darüşşafaka Cemiyeti’ne, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne ve Mali Müşavirler Odası Derneği’ne üyeliği bulunan Kızıl, sıkı bir de hayvan hakları savunucusu…

G: İSBAK İstanbulluların daha konforlu yaşayabilmesi için önemli çözümler üreten bir iştirak. İSBAK’ın misyon ve vizyonunu bize anlatır mısınız?
M.K: İSBAK olarak misyonumuz; Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden biri olarak, yeni nesil teknolojilere dayalı, sürdürülebilir akıllı şehir projeleri geliştirmek ve başta İstanbul olmak üzere şehirlerin yaşam kalitesini artırmaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSBAK olarak bizim de içerisinde bulunduğumuz büyük bir ailedir. Bizim gibi pek çok iştirak akıllı şehir vizyonu çerçevesinde çalışıyor. İSBAK olarak; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin vizyonu olan ‘İstanbul’u Ortak Akılla Yönetme Anlayışı’nı şehrin yönetiminde temel yaklaşım olarak görüyoruz. Ortak akılla yönetme anlayışının olmazsa olmazı şehri veri ile yönetmek ve şehrin verisini yönetebilmektir. Bu nedenle İSBAK ekosistemi perspektifinden bakarak söylememiz gerekirse; dijital karbon ayak izini azaltan, denetlenebilir, güvenli ve vatandaşlarımızın hayatlarına dokunabilen bir vizyon çizmeye çalışıyoruz. Akıllı ulaşım ve bilişim teknolojileri alanındaki 35 yıllık deneyimimizle İstanbul’un Akıllı Şehir vizyonunun hayata geçirilmesi için tüm gücümüzle çalışıyor, Akıllı Şehir teknolojileri alanında uluslararası rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerimize her geçen gün yenilerini ekleyerek yaşam kalitesi yüksek şehirlerin oluşmasına katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Akıllı şehirlerde inovasyon ekosistemleri ile çalışmaları yürütmekteyiz. Akıllı şehir dediğimiz şey aslında verilerin yönetimi ve dönüşümüdür. Biz, şehirden toplanan veriyi tecrübemizle işleyerek, hayatı kolaylaştıran, yaşam kalitesini yükselten akıllı şehircilik uygulamaları geliştiriyoruz. 2015’ten bu yana bilişim alanında almış olduğumuz ödüllerle her yıl daha da güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Bilişim 500 ödüllerinde mobil uygulamalar, yazılım, kamera donanımı, görüntü ve ses sitemleri gibi birçok kategoride aldığımız 10 ödül ile vatandaşlarımıza her geçen gün artan heyecan ile hizmet etmekten gurur duyuyoruz!

G: Son yıllarda akıllı şehirler ve akıllı ulaşım gibi tabirleri daha sık duyar olduk. Akıllı şehir kavramını açacak olursanız tam olarak nasıl bir şehri ifade ediyor?
M.K: Akıllı şehir dediğimizde, aklımıza insanların günlük hayatlarını kolaylaştıran güvenli kentler gelmeli. Akıllı şehir tanımını, teknoloji ile insan hayatını rahatlatacak, insanların günlük hayatlarını kolaylaştıracak güvenli kentler ve çözümlerin bütünlüğü olarak tanımlıyoruz. İSBAK olarak akıllı şehirleri, şehrin her noktasındaki tüm donanımların birbiri ile konuştuğu bir IoT Platformu çerçevesinde değerlendiriyoruz. Akıllı şehirler, kente ait verilerin depolanırken aynı zamanda anlık olarak işlendiği, şehrin ve şehirlilerin yaşadığı sorunları yapay zekâ (AI) algoritmaları ile hızlı ve doğru olarak çözümlemeyi hedefleyen sistemlerle bugünü yönetirken yarını planlamak olarak öne çıkmaktadır. Akıllı şehir vizyonunun temel amacı; çevreden sağlığa, güvenlikten afet yönetimine, atık yönetiminden kaynakların etkin kullanımına kadar insan hayatının her noktasındaki eylem ve işlerin büyük veri, yapay zeka algoritmaları, veri analizi, sosyal ağlar analizleri, coğrafi bilgi sistemleri, dijital ve mobil teknolojiler ve benzeri imkanlar kullanılarak odağında insan olan yeni bir yaşam tarzı yaratmaktır. Biz de bu doğrultuda, trafik denetim ve yönetim çözümleri, akıllı ulaşım teknolojileri, güvenlik sistemleri, çevre ve atık yönetimi teknolojileri gibi akıllı şehir yönetimi alanında hizmet sunuyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızda güvenli ve yeşil şehirler için veriye odaklanıyor ve verilerin yönetiminde yapay zekadan faydalanıyoruz. Aynı zamanda akıllı şehir dediğimizde, şehir hayatını kapsayan tüm unsurların, insanın yaşam kalitesini artıracak vizyonlara dayalı olarak planlanması ve yönetilmesi anlaşılmalıdır. İSBAK olarak akıllı şehirleri, şehrin her noktasından; IoT platformları, MIS (Yönetim Bilgi Sistemleri – YBS), GIS (Coğrafi Bilgi Sistemleri – CBS) vb. birçok veri kaynağından gelen verilerin yönetilmesi, analitiği, hızlı karar alma ve vatandaşa çözüm olarak sunmayı sağlayacak şekilde eş zamanlı olarak işlenmesi çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bizim için akıllı şehir vizyonunun çerçevesini, şehir yönetiminde birbiri için anlamsız olan farklı alanlardaki verilerin birbirleri için anlamlı hale gelmesi oluşturuyor. Biz de İSBAK olarak 16 milyon vatandaşımız için akıllı şehir teknolojileri üretiyor, ürün ve çözümlerimizi vizyonumuz doğrultusunda şekillendiriyoruz.
İstanbul’a aklımızla bakıp, ortak akıl yaratmaya odaklanıyoruz.
G: İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile de tam bir koordinasyon içinde çalışmalarınızı geliştiriyorsunuz. Hali hazırda devam eden projelerden bizlere bahseder misiniz?
M.K: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSBAK olarak bizim de içerisinde bulunduğumuz çok büyük bir ailedir. Bizim gibi pek çok iştirak akıllı şehir vizyonu çerçevesinde çalışıyor. İstanbul özelinde 35 yıllık bir İBB iştiraki olan İSBAK olarak odaklandığımız öncelikli alan akıllı ulaşım çözümleridir. 1995 yılında ilk yerli trafik sinyal denetleyicisini ve trafik sinyal lambasını üreten şirketimiz, 2006 yılında da Türkiye’nin ilk ulaşım mobil uygulamasını geliştirdi. 2012 yılında ise trafik sinyal sürelerini gerçek zamanlı olarak uyarlayabilen Türkiye’nin ilk Adaptif Trafik Sinyal Yönetim Sistemi ATAK projesini hayata geçirdik. Türk mühendislerince geliştirilen ATAK; trafik yoğunluğunu anında değerlendirme, trafik modeli oluşturma ve gerçek zamanlı sinyal optimizasyonu oluşturma özellikleri ile dinamik (gerçek zamanlı) sistemlerin en ileri aşamasında yer almaktadır. Aynı zamanda kavşak kontrol uygulaması olan, Yeni Nesil Kavşak Kontrol Cihazımız bulunmaktadır. Yeni Nesil Kavşak Kontrol Cihazımız; sensör görüntü işleme ve veri analizi ile sabit bir zaman programı çerçevesinde çalışmayan, gerçek zamanlı programlanabilen, trafik verimlerinin analizlerine göre sinyalizasyon sürelerini planlayan bir kavşak kontrol uygulamasıdır. Bununla birlikte Yeni Nesil Kavşak Kontrol Cihazımız, uluslararası alanda kullanılan iletişim protokollerine uyumlu olup farklı üreticilere ait AUS cihazlarının birbiri ile haberleşmesine olanak sağlamaktadır. İBB’nin Ar-Ge faaliyetlerini yürüten ve akıllı ulaşım alanında lisanslı ilk Ar-Ge merkezine sahip teknoloji sağlayıcı bir şirketiz. Ar-Ge çalışmalarımızda sahadaki araçlarla veriyi toplayıp işleyerek, yapay zekadan faydalanıyoruz. Bu kapsamda İstanbulluların hayatını kolaylaştıran ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğimiz güncel projelerimizden bahsetmek isterim; Ulaşım, İstanbulluların günlük hayatlarındaki en temel sorunların başında gelmektedir. İETT tarafından halk arasında ‘Özel Halk Otobüsü Dönüşümü’ olarak bilinen sürecin teknoloji dönüşümünü, Otobüslerin içerisindeki bilgilendirme ekranlarından, anons altyapılarına kadar sağlıyoruz. Şehir hatları ile yapmış olduğumuz işbirliği sonucunda Deniz Taksi İstanbullular ile buluştu. İstanbulların ulaşım problemine çözüm getirecek Deniz Taksi için mobil uygulama geliştirdik. İSBAK imzası bulunan bu uygulamamız sayesinde vatandaşlarımız ‘Deniz Taksilere’ güvenli ödeme ile kolay rezervasyon yaparak keyifli bir yolculuk yapabilmektedirler. Yine yakın zamanda açılışı gerçekleştirilen, kıymetli projelerden biri olan Toplu Ulaşım Denetim Yönetim Merkezi’nin de arkasında İSBAK imzası vardır. Çok yakın bir zamanda; İstanbul için yeni bir ürünümüz olan ve panik butonundan akülü araç şarj istasyonuna, wifi hizmetinden kameraya birçok hizmeti bir arada bulunduran “Güvenlik Direği” projemizi hayata geçiriyoruz. Güvenlik Direği sistemimiz, halkın kullanımına açık alanlarda herhangi bir acil durum anında, yetkililerin tehdidin olduğu yere hızlıca müdahale etmesi ve sorunu kısa sürede kontrol altına almak amacıyla merkeze acil durum sinyali gönderilmesini sağlayan teknolojik bir projedir. Plastik kullanımı azaltmak adına; İETT durakları, park, bahçe, orman, toplanma alanları ve turizm bölgesi gibi noktalarda konumlandıracağımız “Akıllı Temiz Su Cihazları” ile içilebilir su imkânı sağlayacağız. Bu ürünlerimizin yanı sıra “Askıda Fatura” uygulaması için kredi ve banka kartları ile ödeme yapılabilmesine imkan sağlanacak KİOSK’umuzu yakın bir zaman içerisinde belirlenen alışveriş merkezlerinde, sahada konumlandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca sahada konumlandırdığımız diğer bir Kiosk ise temassız banka ve/veya kredi kartları ile tek seferde belirlenen bağış miktarının İstanbul Vakfı hesaplarına eğitim destek, aile destek ve anne-bebek destek paketlerinde kullanılmak üzere aktarılmasını sağlayacak olan sistemdir. Hali hazırda Akmerkez ve Akasya AVM’lerinde ikişer adet Askıda Destek Kiosklarımız bulunmakta ve duyarlı İstanbulluların desteklerine aracılık etmektedir. Son olarak, Türkiye’de ilk olarak paylaşımlı kitap modelinin insansız bir kiosk ile yapılabildiği bir iş modeli olan “Kitap Otomatı” ürünümüzü İstanbullulara kazandıracağız. Yine geçmiş yıllarda başarısız örnekler ile sahada yer bulamayan “Akıllı Geri Dönüşüm Otomatı” ve “Hikayematik” ürünlerimiz yakın zamanda vatandaşlarımızın hizmetinde olacak.
G: İstanbul gibi tüm dünya şehirlerinin en büyük sorunlarından biri de trafik problemi. Trafik Yönetim Sistemleri, Elektronik Denetleme Sistemleri gibi alanlarda neler yapıyorsunuz?
M.K: İstanbul Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere birçok şehrimizde sürdürülebilir trafik için hizmetlerimize devam etmekteyiz. Trafik Yönetim sistemleri kapsamında Adaptif Trafik Yönetim Sistemi projemiz ile ana arterlerdeki trafik akışını hızlandırmak ve bağlantı yollardaki trafik kuyruklanmasını en aza indirmek amacıyla kendi kendine karar veren çözümümüz bulunmaktadır. Şehirlerimizin trafikteki ihtiyaç ve taleplerini karşılamak amacıyla geliştirmiş olduğumuz Elektronik Denetleme Sitemi (EDS) projesi ise trafik akışının kontrolü ve şehir içinde trafik yaşantısının kurallara uygun yapıya kavuşturulması için trafik denetimi yaparak ihlallerin önüne geçmeyi amaçlamaktadır. EDS ile başta Ortalama Hız, Kırmızı Işık, Emniyet şeridi olmak üzere 12 ayrı ihlal tespit sistemimiz bulunmaktadır. Uluslararası standartlarda ve akredite kuruluşları tarafından belgelendirilmiş ihlal tespit sistemlerimiz ile trafiğin yoğun ve kritik öneme sahip olduğu noktalarda olması muhtemel trafik ihlallerinin minimum seviyeye ulaşması için çalışmalarımıza devam etmekteyiz. İstanbul genelinde bulunan 2434 kavşağımızın 2368 adedi sensörlerden alınan veriler ile talebe bağlı olarak yönetilmektedir. Akıllı kavşak olarak isimlendirilen bu kavşaklarda taşıt algılayıcı sensörler ve yaya talebi algılayan butonlar mevcut olup, kavşağın ihtiyacına bağlı olarak Trafik Uyarmalı ve Adaptif Sinyalizasyon Sistemi ile yönetilmektedir. Bu sistemler maliyet fayda analizleri yapılarak, verimliliklerine göre İstanbul’daki sinyalize kavşak yönetiminde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Böylelikle gecikme, bekleme ve seyahat süreleri optimum düzeye indirgenmektedir.
G: Mesut Bey çağımız teknoloji çağı. Hızla gelişen teknoloji sayesinde geleceğin şehirleri nasıl inşa edilecek? Bizleri neler bekliyor?
M.K: Nüfus artışı ve kentleşme; enerji problemleri, istihdam, zaman ve çevre sorunları gibi çeşitli problemleri de beraberinde getirmekte ve birçok şehrin altyapısını ve kaynaklarını kırılma noktasına kadar zorlayabilmektedir. Özellikle günümüzde yaşadığımız pandemi dönemi, insanoğlunun günlük yaşamında da birçok değişikliğe neden oldu. Toplumların mobiliteden beklentilerini, konfor anlayışını, yaşam tarzını vb. değiştirdi. Şehirler ve şehirlilerin değişen ihtiyaçları da sorunlara daha hızlı çözüm üretilmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi, sera gazı emisyonlarının azaltılması, kaliteli sağlık hizmetleri, güvenlik, kaliteli ulaşım gibi başlıklarda toplanan geleceğin sorunlarının bugünden düşünülerek planlanması gerekiyor. Bunun yolu da şehrimizin yapısına uygun, doğru analiz ve sürdürülebilir projeler üretmekten geçiyor. Kentte üretilen geçmiş verilerin ışığında, geleceğe tuttuğumuz projeksiyon ile ortaya çıkması yüksek sorunları daha var olmadan sonlandırmak mümkün. Kısaca veriyi “ne olmuş?-ne oluyor?” sorularının cevabı olarak değil, “ne, nasıl olacak?” sorularının cevabı olarak düşünüyoruz. Bunun bilinci ile şehrin ihtiyaçları doğrultusunda projelerimizi oluşturuyoruz. Otonom araçlar, yapay zeka uygulamaları, artırılmış gerçeklik, yapay adalar, akıllı evler, modüler binalar, giyilebilir sağlık teknolojileri, yenilenebilir enerji teknolojileri, dikey ve topraksız tarım uygulamaları; geleceğin şehirlerinde çokça göreceğimiz teknolojik uygulamalara örnek olarak gösterilebilir. Şehirde yer alan kameralar, ağlar ve başka kablosuz sistemler olmak üzere tüm sensörler kentin hava kalitesi, enerji verileri, sağlık durumu, ulaşım hizmetleri ve altyapısı gibi tüm alanlar hakkında bilgi verecek. Elde edilen verilerin anlamlı bir şekilde işlenerek potansiyel tehditlere karşı (örneğin; sel, deprem, tsunami, kasırga, sagın hastalık vb.) önlem alınmasını kolaylaştırabilecek, şehir hizmetlerinin kalitesinin artmasına öncülük edecek. Ancak tüm bu zorlukların üstesinden gelmek için şehirler, her geçen gün gelişen ve değişen teknolojiden güç alacak ve ana sistemlerini bu doğrultuda dönüştürecektir. Bu anlamda verilerin korunması ve cybersecurity konularının gelişmesi ve büyük verilerin gerçek zamanlı ve sürekli bir şekilde toplanması ve işlenmesi ve analiz edilmesi de daha fazla önem kazanacaktır. Kısacası geleceği data devri olarak adlandırabiliriz. Bu şekilde planlanan ve geleceğe hazırlanan şehirler, mutlu şehirlilere sahip olacak.
G: Toplu taşıma için de önemli çalışmalarınız var. Biraz bu alanda da neler yaptığınızı bizlere anlatır mısınız?
M.K: Vatandaşlarımızın toplu taşıma kullanımını daha rahat ve daha mutlu gerçekleştirebilmeleri için günümüz teknolojilerini kullanarak projeler geliştiriyoruz. İETT ile birlikte geliştirdiğimiz ATAYOL projemizle birlikte İETT bünyesinde bulunan tüm toplu ulaşım çevrimini, yolcu bilgilendirme sistemlerini, Otobüsüm Nerede, Mobiett gibi mobil uygulamaları, akıllı durak uygulamalarını gerçekleştirmiş ve devreye almış durumdayız. Avrupa Yenilik ve Teknoloji Enstitüsüyle kentsel hareketlilik kapsamında ortak proje yürütmekteyiz, bu projeyle birlikte vatandaşlara, daha mutlu seyahat edebilecekleri seçenekler sunacak akıllı uygulamalar geliştiriliyor. İBB ile birlikte projenin teknolojik paydaşıyız. Ayrıca, Minibüs, metro, deniz taşıtları için de çeşitli projeler gerçekleştiriyoruz. Ulaşımı yönetmek için özellikle ölçümleme çok değerlidir. Yapay zekâ teknolojisini kullanarak araçları ve yayaları otomatik olarak algılayan, sınıflandıran, ortalama hızlarını ölçen, yoğunluk endeksi oluşturan uygulama geliştirdik. Bu uygulamayı, bisiklet yollarının optimizasyonunda, akıllı trafik sinyalizasyonun yönetiminde, trafik yoğunluğunun tespiti için duraklarda bekleyen yolcu yoğunluğu tespiti gibi projelerimiz için kullanıyoruz. Özellikle, trafik yoğunluğunun çok yüksek olduğu şehrimizde, kavşaklarda taşıt gecikmelerinin minimum düzeyde tutulması için genetik algoritma, bulanık mantık gibi matematiksel optimizasyonlar kullanarak projeler gerçekleştiriyoruz. 180 derece açı kameralar kullanarak yapay zekâ ile taşıt / yaya algılaması gerçekleştiriyoruz ve algoritmalarımızı bu veriler ile çalıştırıyoruz. Bizim İSBAK olarak geleceğe dair ulaşım anlamında vizyonlarımızdan bir tanesi; daha az sensör ile ulaşım yönetimi gerçekleştirmektir. Yapay zeka bu noktada çok önemli, şimdiden data setlerimizi genişleterek ileriye dönük adımlar atıyoruz. Geçmiş verileri kullanarak, tahminleme algoritmalarıyla ilerde birçok noktada “en az sensör” yatırımıyla karar verebilecek duruma geleceğiz.
G: Elektrikli otomobiller hayatımıza iyiden iyiye girdi. Mesela toplu taşımada elektrikli araç dönüşümü için öngörülen zamanlama ne zaman?
M.K: Daha sessiz ve daha temiz bir kent için elektrikli araçların şehir trafiğinde fosil yakıtlı araçların yerini alması şart haline geldi. Yeni elektrikli otobüs almak yerine eski dizel otobüslerden dönüşümle elektrikli otobüsler üretmek önemli tasarruf sağlayacak. İETT, bünyesinde ömrünü tamamlamış dizel yakıtlı eski otobüslerin elektrik motorlu, sıfır karbon salınımlı toplu taşıma araçlarına dönüşümü projesi başlattı. Dönüşümü yapılan ilk elektrikli otobüsün hizmete girmesinin ardından 300 otobüsün daha dönüşümü başlayacak. Araçların şarjı için gerekli olan elektrik enerjisini rüzgar ve güneş enerjisi gibi sürdürülebilir kaynaklardan elde etmek ikinci safhada gerçekleşecek. İSBAK olarak İETT Elektrikli Otobüs Dönüşümü projemizle ömrünü tamamlayan İETT otobüslerimizden vazgeçmiyoruz, elektrikli motor dönüşümü ile İETT Otobüslerini daha ekonomik, daha çevreci ve daha konforlu hale getiriyoruz. Prototip elektrikli otobüsümüzün üretimine 28 Ocak’ta başlayacağız. Elektrikli Otobüsümüz 2023 yılında vatandaşlarımız ile buluşacak. Elektrikli araçların kullanımı dünya genelinde artmaya devam ederken, verimliliği ve çevre dostu olması gibi özellikleri bu araçları toplu ulaşım için de cazip kılıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2025 yılında her 2 araçtan birinin ya elektrikli ya da hibrit olması, 2030 yılında ise her 2 araçtan 1’inin sadece elektrikli olması bekleniyor. Elektrikli araçların kullanımının dünya genelinde yaygınlaşmaya başlamasıyla toplu ulaşımın da artık elektrikliye döneceğini düşünüyoruz. Tabii bu noktada elektrikli şarj istasyonlarının planlanması ve yaygınlaşması çok önemli. Hem sessiz, hem temiz, hem de az maliyetli elektrikli otobüslerimiz İstanbul’da devrim yaratacak.
G: Pek çok araçtan veri akışı var. Veriyi almak önemli ama bunu değerlendirecek akıllı yapay zekalar da önemli bir başlık. Siz konuda neler yapıyorsunuz bize neler söylemek istersiniz?
M.K: Kentsel hareketliliğin artmasıyla birlikte veri çeşitliliği ve veri miktarında da ciddi artışlar oldu. Verinin servise, hizmete dönüştürülmesi ve akıllı şehircilik, akıllı ulaşım sistemlerinde etkin kullanılması konusunda çeşitli çalışmalar yapmaya karar verdik. Bu doğrultuda, yaklaşık 2 senedir yapay zeka teknolojilerini, Akıllı Ulaşım Sistemleri alanında kullanmak için Ar-Ge faaliyetleri yürütüyoruz. Geçmiş veriler üzerinden öğrenme süreci sonrasında, oluşturduğumuz modellerle birlikte makinelerin karar verdiği ve çıktılarını özellikle akıllı ulaşım sistemlerinde kullandığımız projelerimiz bulunmaktadır. İstanbul’da anlık olarak yaklaşık 25 bin aracın (İETT otobüsleri, Metrobüsler, Harfiyat Kamyonları, İtfaiye araçları, i-Taksi) çeşitli özelliklerdeki verileri anlık olarak kaydedilmektedir. İETT araçlarının durak varış tahminlemeleri, şehre ait trafik yoğunluğunun belirlenmesi, anlık hava kalitesi gibi çalışmalarımız güncellenerek devam etmektedir. Ayrıca yapay sinir ağları, makine öğrenmesi gibi yöntemlerle kameralardan alınan görüntülerin işlenmesi ile sayım, varlık/yokluk, araç işgaliye süresi, kuyruklanma tespiti, ortalama hız, araç sınıflandırma (Motosiklet, Otomobil, Minibüs, Kamyonet, Kamyon, Bisiklet), yaya tespiti, kavşak içi yönlere bağlı olarak araç takibi gibi bilgiler üretilmekte ve Akıllı Kent projelerinde kullanılmaktadır. İstanbul gibi büyük bir metropolde trafik sistemlerinin “o ana özel çözümler” sunulabilmesi, “otonom” kararlar alabilen kavşak yönetim sistemleri sayesinde gerçekleştirilebiliyor. İstanbul genelinde şu anda 37 kavşakta otonom olarak “Adaptif Trafik Yönetim Sistemi – ATAK” hizmet vermektedir. Bizim geleceğe dair ulaşım anlamında vizyonlarımızdan bir tanesi daha az sensör ile ulaşım yönetimi gerçekleştirmektir. Yapay zeka bu noktada çok önemlidir. Şimdiden data setlerimizi genişleterek ileriye dönük adımlar atıyoruz. Geçmiş verileri kullanarak, tahminleme algoritmalarıyla ilerde birçok noktada “en az sensör” yatırımıyla karar verebilecek duruma geleceğiz.
G: Siz aynı zamanda sıkı bir hayvan hakları savunucususunuz. Şehrimizin diğer sakinleri olan hayvan dostlarımız için de yürüttüğünüz projeler var mı?
M.K: Hem şahsım hem de şirket olarak hayvan dostlarımızı önemsiyor ve onlara yaşam alanı sağlamaya çalışıyoruz. Şirketimizde farklı illerden sahiplendiğimiz 7 farklı cins köpek dostumuz bulunmakta. Yine şirketimizde sayısını bilmesem de çalışanlarımızla birlikte yaklaşık 20 adet kedinin bakımını sağlıyoruz. Aynı zamanda hayvanları koruma derneklerine, barınaklara elimden geldiğince maddi ve manevi destek sağlamaya çalışıyorum. Hafta sonları yürüyüşe çıktığımda hayvan dostlarımıza muhakkak mama bırakmaya çalışıyorum.
G: Biraz iş dışına çıkarsak günde kaç saat çalışıyorsunuz?
M.K: Bizim gibi insanların aslında bir saat kısıtı yoktur. Sabah 08:00’da işe başlayıp akşam 18:30 gibi iş yerinden çıkan bir insanım. Ama tabi bizim için iş, iş yerinden çıkınca da bitmiyor. Uyuyana kadar sorunlara ya da çözülmesi gereken problemleri çözmek üzerine odaklanıyoruz. Özellikle yönetici arkadaşlarımla genellikle gece geç saatlerde o günün bir kritiğini yaparız.
G: Peki iş yorgunluğunuzu nasıl atarsınız? Hobilerinizden bahseder misiniz?
M.K: Ahşap oymacılığıyla yaklaşık iki yıldır uğraşıyorum. Farklı boyutlarda ve motiflerde ahşap masalar yapmaktayım. Atölyeye gidip atölyede çalışmalar yapıyorum. Ancak hafta içi pek imkanım olmuyor. Ama hafta sonu en azından iki üç saatlik bir zaman dilimi ayırmaya çalışıyorum. Bunun dışında amatör hikayecilerin yazmış olduğu hikayeleri edit etmek ve kurgular üzerinden tartışmak gibi bir hobim var. Bunu özellikle hafta içi gece geç saatlerde yaptığım bir hobi olarak düşünebilirsiniz. Bu serüvenden güzel ve başarılı hikayelerin çıkacağını umut ediyorum. Ayrıca eli bol bir insan olarak arkadaşlarımı ve sevdiklerimi davet edip onlara yemekler yapmak da hobilerim arasında.
G: Hayvan sevginize biraz değinmiştik, bunu biraz daha genişletecek olursak hayvan haklarının savunulması konusunda yürüttüğünüz çalışmalar neler?
M.K: İnsan hakları kadar hayvan haklarını da önemsiyorum. Bunun için bazı dernek ve vakıflarla çalışmalara katılıyorum. Hayvan haklarının gözetilmesi adına ilk adım olarak meclisten geçen hayvan hakları yasasını bu konuda umut verici bir gelişme olarak görüyorum.
G: Sosyal sorumluluk tarafınız da oldukça güçlü. Başka destek verdiğiniz sivil toplum kuruluşları var mı?
M.K: Özellikle kız çocuklarının eğitimine odaklanmış durumdayım. Bu nedenle de üniversite, lise, ortaokul, ilköğretim okulu gibi farklı seviyelerde eğitim görmekte olan kız çocuklarına hem bireysel hem de dernekler aracılığıyla destekte bulunmaktayım. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin sosyal destek ve hayır işleriyle ilgili kurmuş olan İstanbul Vakfıyla da çeşitli projeler yürütmekteyim. Burada da gerektiğinde aileye destek, kurban bağışı ve öğrencilere eğitim desteği gibi çeşitli kategorilerde elimden geldiğine destek olmaktayım. . Bununla birlikte sokak hayvanlarının sahiplenilmesi ve barınaklara yerleştirilmesiyle ilgili amatör ruhla desteklerde bulunmaktayım.
G: İş icabı klasik giyinen birisiniz. Peki haftasonu tarzınız nasıl?
M.K: Hafta sonu genellikle gideceğim etkinliğe, buluşacağım insanlara göre değişmekle birlikte sabah saatlerinde daha deniz havasında olacağım, rahat yürüyüş yapacağım eşofman sweat tarzı kıyafetleri seçerken akşamüstü kot üstü casual giyinmeyi tercih ederim. Genel olarak daha çok spor giyinmeyi, rahat giyinmeyi seven bir insanım. İş nedeniyle bazen hafta sonları da etkinlikler olabiliyor. Tabii orada gönlüm el vermese de bazen resmi kıyafetler de giyiyoruz ama genel itibariyle kravat takmayı pek seven bir insan değilim.
G: Gezmeyi sever misiniz?
M.K: Zaten çalışmamın sebebi gezmek. Bana göre bir insan zaten kazandığı parayı gezmek üzerine harcamalı. O nedenle de gezmek istediğim ve görmek istediğim yerler bitmiyor. İmkanlarım el verdiğince bir sürü yer gördüm ama daha gidilecek çok yerim var. Öğrenecek çok kültür, tadılacak çok yemeğim var. O nedenle de dediğim gibi şu anda çalışma amacım aslında gezmek.
G: Mutfakla aranız nasıl, iddialınız olduğunuz bir yemek var mı?
M.K: Mutfak sanatlarıyla alakalı bir eğitim aldım. Ülkemizin genelinde ağırlıklı olarak tüketilen et ürünleri ile alakalı eğitim alırken daha sonra deniz ürünleri ve otlar üzerine de kendim denemeler yapmaya başladım. Daha sonra bunu biraz daha profesyonel bir etkiye dönüştürmek, hangi lezzetin neyle nasıl uyduğunu öğrenmek üzerine ufak bir eğitim aldım. Özellikle Asya ve Akdeniz mutfaklarıyla ilgili denemeleri evde kendi kendime yapıp arkadaşlarıma tattırmaktayım. İddialı olduğum yemek karides. Özel ekşili tatlı soslu karideste iddialı olduğumu düşünüyorum. Ayrıca rokalı, defne yapraklı, susamlı ve bademli levrekte de iyi olduğumu düşünüyorum. Gerçekten söylerken uzun bir karışımmış gibi geliyor ama yerken beş dakikada bitiyor. Çok lezzetli.
G: Son olarak İstanbullu hemşerilerinize vermek istediğiniz mesaj ile sohbetimizi noktalayalım.
M.K: Biz İstanbul’un akıllı kent teknolojilerinin mimarı olan bir şirketiz. Bu anlamda da İstanbul’daki tüm teknolojik ihtiyaçlara bir şekilde dokunan, dokunmaya çalışan ya da fikirleri bir şekilde değerlendirmeye çalışan bir merkezde bulunmaktayız. Özellikle ulaşım, karbon hareketini silecek ve çevreci projelerle ilgili fikirleri olursa da her zaman dinlemeye, elimizden geldiğince desteklemeye hazırız.