Bayanların vazgeçilmez aksesuarlarından biridir pırlanta.. Nurosmaniye’de faaliyet gösteren Roz Diamond da birbirinden şık koleksiyonlarıyla mücevher tutkunlarının favorisi olan markalardan biri…
Mücevher sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren Ferit Mimar ve Rıfat Tavukçuoğlu’nun beraber yürüme kararı alarak 2000 yılında temellerini attığı bir marka Roz Diamond… Toptan elmas ve pırlanta satışı ile başlayan bu serüven, Özlem Özgüç’ün de aralarına katılmasıyla yepyeni bir yola dönüşmüş. Perakende sektöründe de iddialı bir konuma gelmeyi hedefleyen Roz Diamond, yüksek kalite ve muhtesem işcilik ile maden ve degerli taslara aşkla ruh katarak onları eşsiz sanat eserlerine dönüştürüyor. Nurosmaniye’de bir araya geldiğimiz Özlem Özgüç, markanının öyküsünü, koleksiyonlarını ve büyüme hedeflerini Gentleman’a anlattı…
Özlem hanım biraz sizi tanıyarak başlayalım?
Ben İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Kariyerime bankacılık sektöründe başlayıp sonrasında uzun yıllar aile şirketimiz olan üretim tesisimizde yönetici pozisyonunda devam ettim.
Peki pırlanta sektörüne girişiniz nasıl oldu?
Bir arkadaşımız mağazalar zinciri için bizden destek istemişti… Danışmanlık hizmeti gibi başladı aslında. Her kadın gibi ben de mücevheri çok seviyordum ama pırlantayı biraz öğrenmem gerekiyordu.Ülkemizde mücevher ve altın piyasasının kalbi olan Nuruosmaniye’de uzun bir süre araştırma yaptım. İlk önce pırlantayı çok iyi öğrenmem gerekiyordu. Pırlanta eksperliği konusunda eğitimler aldım ve pırlanta eksperi oldum. Yurtdışındaki tüm fuarlara gidip son trendleri takip ettim. Sonrasında da yollarımız Roz Diamond ile kesişti. Roz Diamond kökleri olan bir marka… Ferit Mimar ve Rıfat Tavukçuoğlu’yla birlikte ben de bu kervana katıldım. Daha önce toptan ağırlıklı bir markaydı. Benim katılmamla birlikte perakende sektörüne de yavaş yavaş giriş yaptı. Sonrasında perakende tarafı biraz daha hızlandı. 2018 yılında perakende sektöründe güçlü bir şekilde yer almayı hedefliyoruz.
İşin perakende kısmını konuşacağız ama toptan tarafında ne yapıyordunuz?
Roz Diamond olarak kuyumculara toptan taş satışımız vardı ve hala da devam ediyoruz. Kuyumculara bitmiş ürün de temin ediyorduk. Fakat artık kendimiz markalaşıyoruz. Geçen seneden bu yana da emin adımlarla ilerliyoruz.
Markalaşma sürecinde hedefleriniz neler? Mağazalaşacak mısınız?
Biz Nuruosmaniye’de kalma taraftarıyız. Şu an için bir mağaza açma planımız yok açıkçası. Çünkü buranın büyülü atmosferinden ayrılmak istemiyoruz. Bir de biz her yerde olmak istemiyoruz. Çünkü çok butik işler yapıyoruz. Perakende tarafında kendi mağazamızda devam edeceğiz. Ama bu sene birçok şehirde pek çok etkinliğimiz; eventlerimiz olacak. Oralardaki müşterilerimizle de birlikte olmayı hedefliyoruz.
Markanın hedef kitlesinde kimler var?
Hedef kitlemizde mücevheri seven herkes var, bizim için bir ayrım yok.
Peki Roz Diamond’ın çizgileri nasıl? Ne tarz ürünler üretiyorsunuz?
Bizim koleksiyonumuzda toptan kimliğimiz sonucu 3000-3500 modelimiz mevcut.Bu ürün gamını bir yere yoğunlaştırmadık dolayısıyla her zevke hitap eden ağır tasarım modellerimizin yanısıra genç kızlarımızın günlük hayatta takabilecekleri daha hafif tasarımlarımız da mevcut. Her kesime hitap eden fiyat aralığımız var.
2018’de hangi modelleriniz ön planda olacak?
2018’de düğün takılarına çok önem verdik. Genç kızlarımızın gelin olduğunda sadece kasada bekletip bir ömür boyu bir daha kullanmayacaklari mücevherler olmayacak. 2018 herkesin kasalarından çıkarıp günlük hayatlarına uyarlanabilecek ürünlerin senesi olacak. Biz o konuda çok iddialıyız. Ürünlerimizin çoğu çeşitli kombinasyonlara getirilebiliyor. Mesela bir su yolu kolyeye farlı uçlar takabiliyoruz, o zaman daha ağır bir davete uygun hale gelebiliyor. O ucu çıkarttıkları zaman ise gerdanlık daha günlük kullanıma uygun olabiliyor. Elmas ve pırlantalardan oluşan çeşitli opsiyonlar sunuyoruz müşterilerimize.
Peki ihracat yapıyor musunuz?
Şu anda halihazırda 10 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Atölyelerimizden bir tanesi de Beyrut’ta bulunuyor. O yüzden oralardaki trendleri de çok iyi yönetebiliyoruz.
Yurt dışı tarafında ihracat yaptığınız bölgeler hangileri? Hangi fuarlara katılıyorsunuz?
Ortadoğu ülkeleri ağırlıklı. Onun dışında Balkanlar’a da açılıyoruz. Yurtdışı fuarlarında Hong Kong Mücevher Fuarı; Bahreyn Mücevher Fuarı, Malezya Mücevher Fuarları’na öncelik veriyoruz. Yurtiçinde ise İstanbul Mücevher Fuarı’na her sene katılıyoruz.
Peki kaliteli bir pırlanta nasıl anlaşılır? Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Pırlantayı insanların bilmesi gerekiyor çünkü bilmedikleri bir şeye müthiş paralar ödeyebiliyorlar ne yazık ki. Pırlantada bizim 4C dediğimiz özellik var; bu özelliklere göre pırlantaların fiyatlandırmasını yapıyoruz. En önemlisi de pırlantanın bir borsası var. Bu borsanın üstünde pırlantanın satılmasına ihtimal yok tıpkı cumhuriyet altının bir fiyatı olduğu gibi. 4C’den bir tanesi ‘carat’, diğeri ‘clarity’ öteki ‘cut’ ve sonuncusu da ‘certificate’. Dünyada kullanılan özellikle iki tane sertifika var dolayısıyla bir pırlantanın nüfüs cüzdanı sertifikasıdır. İnternete girip numarasına girdiğinizde sahip olduğunuz pırlantanın bütün bilgilerini görebilirsiniz. Biz de çoğunlukla bu sertifikalarla çalışıyoruz.
Erkeklere hitap eden ürünleriniz de var mı?
Evet var. Benim deniz tutkum olduğu için erkek koleksiyonu olarak öncelikli marine koleksiyonunu hazırladık. Daha sonrasında Anadolu Selçuklu koleksiyonunu çıkardık. İlkbahar da yeni erkek koleksiyonumuz da hazırlanmış olacak. Malumunuz erkekler genelde yazın takı takıyorlar, kışı ise genellikle saatleriyle geçiriyorlar (gülüyor).
Siz tasarım sürecinde yer alıyor musunuz?
Tasarım ekibinde 3 kişiyiz. Tabii benden de son olarak geçiyor. ‘Şöyle yapalım, bu taşın şeklini değiştirelim’ gibi ufak müdehalelerde bulunuyorum. Bazen de ufak tefek çizimler gerçekleştiriyorum. ‘Bunu da yaparsanız sevinirim’ diyorum.
Biraz da sizinle ilgili sorulara geçelim. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
19 yaşında Rotterdam’da işletme eğitimi gören bir oğlum ve 14 yaşında lise 1’inci sınıfa giden kızım var. Boş zamanlarımızda öncelikli olarak aile programları yapıyoruz. Eşimle birlikte keyif aldığımız hobilere zaman ayırıyoruz. Klasik otomobillerle vakit geçirmekten ve denizde olmaktan buyuk keyif alıyoruz. Dostlarımızla, çocuklarımızla kalabalık sofralar kurmak sohbetler etmek en büyük şans benim içi…
Hangi klasiklere sahipsiniz?
1955 model Chevrolet, 1989 Caprice, 1974 Corvette ve 1968 Camaro…
Peki bu merakınız nasıl başladı?
Eşim eski ralli pilotu ve klasik otomobil meraklisi… O şekilde başladı.
Bir de söyleşimizin başında deniz tutkunuzdan bahsetmiştiniz. O tarafını da dinlemek isteriz…
O da eşimden kaynaklı. Çok şirin bir ‘Trawler’ımız var. Riza Tansu yapımı… Mayıs – Ekim aralığında işten kalan vakitlerimiz de ailece denizde olmaktan buyuk keyif aliyoruz. Balık tutmak da büyük zevk benim için…
Eventleriniz de olacak yeni dönemde. Son olarak bunları ve nerelerde olacaklarını soralım…
Adana’da Aralık ayında 2018 koleksiyonumuzun tanıtılacagı bir eventimiz var. ‘Dostlarımız hep bize geldiler, artık biz onlara gidelim’ dedik bu davetlerle. Adana’nın ardından Bursa, İstanbul, Antalya Hatay ve Gaziantep’te de eventlerimiz olacak.
Resim Altı 1: “Roz Diamond olarak kuyumculara toptan taş satışımız vardı ve hala da devam ediyoruz. Kuyumculara bitmiş ürün de temin ediyorduk. Fakat artık kendimiz markalaşıyoruz. Geçen seneden bu yana da emin adımlarla ilerliyoruz.”
Resim Altı 2: “Hedef kitlemizde mücevheri seven herkes var, bizim için bir ayrım yok.”
Resim Altı 3: “2018’de düğün takılarına çok önem verdik. Genç kızlarımızın gelin olduğunda sadece kasada bekletip bir ömür boyu bir daha kullanmayacaklari mücevherler olmayacak. 2018 herkesin kasalarından çıkarıp günlük hayatlarına uyarlanabilecek ürünlerin senesi olacak.”
Resim Altı 4: “Şu anda halihazırda 10 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Atölyelerimizden bir tanesi de Beyrut’ta bulunuyor. O yüzden oralardaki trendleri de çok iyi yönetebiliyoruz.”
