Tuba Tepret’ten “Geleceğin Bankası” olma vizyonuyla

Türkiye İş Bankası Özel Bankacılık Müdürü Tuba Tepret ile özel bankacılık, dijitalleşme ve hobileri üstüne bir söyleşi gerçekleştirdik…

Tuba Tepret’in bankacılığa olan merakı çocukluk yıllarında başlamış. İş Bankası’na olan bağlılığı da keza öyle… Annesi, İş Bankası’nın emekli müdürlerinden… Dolayısıyla, çocukluğunda İş Bankası ile ilgili konular her zaman keyifli aile sofralarının sohbet konularından biriymiş. Üniversite yıllarında bankacı olmayı hayal etmemekle birlikte, bankacılık mesleğini kadınlara her zaman çok yakıştırmış. Mezun olduktan sonra ise, özellikle babasının arzusuyla bankacılık sınavına girmiş ve kendini mülakatı kazanmış ve bankacılık hayatına başlamış olarak buluvermiş. 28’inci yılını doldurduğu meslek hayatında en büyük şansının, böylesine güzide bir kurumda çok iyi ekiplerle ve yöneticilerle çalışmak olduğunu söylüyor Tepret…

Dijital kanal kullanımına diğer segmentlere göre daha mesafeli duran özel bankacılık müşterilerinin pandemiyle birlikte bu kanalları daha yoğun kullanmaya başladığını görüyoruz.

G: Kariyerinizde bugüne dek nasıl bir yolculuğunuz oldu?

T.T: Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Şubede başlayan kariyer yolculuğum, daha sonraki yıllarda Genel Müdürlük çatısı altında Özel Bankacılık Bölümünde devam etti. Her iki tarafta çalışmış biri olmam, iki tarafın da birbirini besleyen ve etkileyen noktalarını daha rahat görebilmeme olanak sağladı. Güçlü bir marka altında çalışmanın kişiye sağladığı avantajların yanında, markayı en doğru şekilde temsil etmek gibi büyük bir sorumluluğu da var. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve prensipleri ışığında, İş Bankalılara özgü metodik, disiplinli ve sürdürülebilir iş yapış tarzımızla bu sorumluluğu en iyi şekilde taşımaya özen gösteriyoruz.

G: İş Bankası Türkiye’nin en köklü bankalarından biri. Dünyada ve Türkiye’de özel bankacılık her geçen gün büyüyor. Özel bankacılığı bir de sizden dinlemek isteriz. 

T.T: Dünyada ve ülkemizde son yıllarda giderek artan varlık büyüklüğü, sürekli gelişen finansal piyasalar, çeşitlenen yatırım alternatifleri ve hizmet sunumuyla özel bankacılık, varlık yönetimi konusunda geleneksel bankacılık anlayışından farklılaşıyor. Bu kapsamda, özel bankacılığı müşterilerin sadece varlık yönetimi ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda sanat, concierge hizmetleri, sigorta ve emeklilik danışmanlığı gibi tüm ihtiyaçlarını geniş yelpazede kapsayan bir bankacılık modeli olarak sunuyoruz. Stratejik iş ortaklarımızla sunduğumuz geniş kapsamlı varlık yönetim hizmetlerini uzun soluklu müşteri ilişki yönetimi anlayışımızla sağlamlaştırarak, tasarrufların daha uzun vadede değerlendirilmesini sağlıyoruz.

G: Dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler özel bankacılık sektörüne neler kattı?

T.T: Son dönemde oldukça hız kazanan dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler, sektörün de bu gelişmelere hızlı bir şekilde cevap vermesini zorunlu kıldı. Dijital kanal kullanımına diğer segmentlere göre daha mesafeli duran özel bankacılık müşterilerinin pandemiyle birlikte bu kanalları daha yoğun kullanmaya başladığını görüyoruz. Bu kapsamda, mobil uygulamamız İşCep’in içinde özel bankacılık müşterilerimize yönelik yeni bir arayüz tasarlıyor ve Privia web sitemizi günün koşullarına uygun ve sadece bankacılık hizmetlerine değil, concierge ve kültür sanat hizmetlerine de rahatça ulaşabilecekleri bir iletişim kanalı olarak yeniliyoruz. 

G: Sizin bankanızdaki özel bankacılık yapılanması nasıl? Hangi yönlerinizde öncüsünüz?

T.T: Dünyada ve ülkemizde gelişen her türlü piyasa hareketini yakından takip ediyor, “Geleceğin Bankası” olma vizyonumuzla, müşterilerimizin varlıklarını risk profillerine göre uçtan uca etkin bir şekilde değerlendiriyoruz. “Privia” markamızla sürdürdüğümüz sadakat programımız kapsamında, her biri alanlarında lider konumdaki finansal iştiraklerimiz ile işbirliği içinde, müşterilerimizin varlıklarını bütünleşik bir bakış açısıyla tek bir çatı altında yönetiyoruz. 

G: Ekonomik konjonktür gereği yeni yatırım ürünlerine ihtiyaç duyduğu aşikar. Bu konuda siz neler söylemek istersiniz?

T.T: Değişen piyasa koşulları ve oluşan jeopolitik riskler, kişilerin portföy yönetimine ihtiyaçlarının artmasına sebep olurken, aynı zamanda, varlık yönetimi tarafındaki yüksek getiri ihtiyacının karşılanabilmesi için daha uzun vade yapısı ve sermaye piyasası ürünleriyle harmanlanmış bir portföy yönetiminin önemi giderek artıyor. Bu sebeple, dinamik piyasa koşullarında risk/getiri optimizasyonu odaklı alternatif yatırım ürünleri ve ekosistemi destekleyen tematik yatırım ürünlerine önümüzdeki dönemde de artan bir ilgi ve talebin süreceğini düşünüyorum. 

G: Aile varlıklarının yönetimine genç kuşakların dahil edilmesi, finansal okuryazarlıklarının artırılması konusunda çalışmalarınız var mı?

T.T: Ailelerin üçüncü kuşaklarını aile varlıklarının yönetim sürecine dahil ederek, aile bankacılığı kapsamında müşterilerimizle daha uzun vadeli bir ilişki kurulmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sunduğumuz “Aile Fonu” hizmetimizle bu alanda oldukça etkin bir varlık yönetimi hizmeti sağlıyoruz ve bunun karşılığı olarak, 2021 yılı “Varlık Yönetimi ve Finansal Planlama Hizmeti” kategorisinde Euromoney tarafından Türkiye’nin en iyi bankası ödülüne layık görüldük. Bu kapsamda yaptığımız çalışmaları önümüzdeki dönemde de yaygınlaştırarak devam ettireceğiz. 

G: Biraz da hobi dersek, iş dışındaki zamanlarınızda neler yaparsınız? Ailenizden de biraz bahseder misiniz bizlere?

T.T: Uzun ve yoğun çalışma saatleri gerektiren bir çalışma hayatı içerisinde olmama rağmen, mümkün olduğunca iş ve özel hayatım arasında bir denge kurmaya özen gösteriyorum. Ailemle kaliteli zaman geçirmek beni mutlu eden önemli bir öncelik. Birbirimize ayırdığımız zaman diliminde, yaptıklarımızı ve hayallerimizi karşılıklı fikir alışverişiyle besler ve değerlendiririz. Bunun yanında, ilham veren kitaplar okumak, ailem ve dostlarımla yeni yerler keşfetmek, kültür sanat faaliyetleriyle ilgilenmek ve spora zaman ayırmak, hem iş hayatımdaki hem de özel yaşamımdaki konulara farklı açılardan bakmamı sağlıyor. İyi dinlenmiş bir zihnin önyargılardan uzaklaşmış, daha yaratıcı ve objektif bir bakış açısı sağladığına inanıyorum. 

G: Bankacılar işleri gereği genellikle klasik giyinirler. Peki iş dışında nasıl bir tarzınız var?

T.T: Hem iş hem de özel yaşamımda kendi tarzımı yansıtan, içinde kendimi kendim gibi hissettiğim kıyafetleri tercih ederim. Sadece moda olduğu için bir parçayı üzerimde taşımam.  İş hayatımda da özel hayatımda da spor şık giyim tarzını tercih ediyorum. Yerinde kullanılan aksesuarların da şık bir giyimi tamamladığına inanıyorum. 

G: Son olarak 2023 yılı için mesajlarınızı sorarak noktalayalım… 

T.T: Her yeni yıl yeni fırsatlar ve yeni umutlar demektir. 2023 yılının hepimiz için sağlığımızın çok iyi olduğu, umutlarımızın arttığı, daha çok iyilik yapabilme imkanına sahip olduğumuz, fırsatlarla dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum.