MERCEDES-BENZ’İN ELEKTRİKLİ ARAÇLARI EQB VE EQE’Yİ, KOLUMAN’IN DESTEĞİYLE İŞ DÜNYASININ ÜNLÜ İSİMLERİNE TEST ETTİRDİK.
Konvansiyonel yakıtlı araçlar yavaş yavaş tahtlarını elektrikli modellere bırakıyorlar. Bunun öncülerinden biri de Mercedes-Benz… Marka, EQ markasını, ilk kez 2016 Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtmıştı. O günden bugüne de EQC ve EQ markasının lüks sınıftaki temsilcilerinden biri olmayı başardı. Biz de bu ay Koluman’ın desteğiyle EQB ve EQE’yi iş dünyasının tanınmış simalarına test ettirdik…
AHMET ATIŞ – ATIŞ YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Biz dededen toruna bir aile firmasıyız. Bursa’da faaliyet göstermekteyiz. Şu an için 5 sektörde faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Gayrimenkul, inşaat, proje geliştirme ve yurtdışı satış ayağında işimize devam ediyoruz. Bunun yan sektörleri, mimarlığından tutun ne gerektiriyorsa hepsi mevcut. Türkiye’nin en büyük karma projesini hayata geçiriyoruz. Downtown Bursa’da 620.000 metrekare içinde anaokulundan üniversiteye, konuttan alışveriş merkezine kadar her şeyi içinde barındırmakta. Bunun haricinde Bursa’da Babilon diye bir projemiz daha var. Bu da 3 etaptan oluşan bir 300.000 metrekare olan bir yaşam konseptiyle hayata geçti. Otel ve sağlık turizmi alanında da yatırımlarımız mevcut. Otomobile gelecek olursak, ben arabalara meraklıyım. Bildiğiniz gibi şehrimiz Yeşil Bursa olarak da bilinir. Bu nedenle konvansiyonel yakıtlı araçlar, yerlerini zamanla elektirikli olanlara bırakacaklar. Bu dönüşüm de başladı ve TOGG ile ülkemizde daha da hız kazanacak gibi görünüyor. Mercedes’in lüks segmentteki EQ araçları da bu anlamda tercih edilecek bir model.”
EGEMEN DÖVEN – REYSAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ
“Benim hayatımdaki ilk elektrikli araç deneyimim ve ilk kez sizinle yapıyorum. Ondan dolayı, unutamayacağım bir gün oldu. Reysaş olarak, yatırımlarımıza tam gaz devam ediyoruz ama şu an öyle bir durumdayız ki arabadan örnek verecek olursam gaza mı basalım frene mi kafamız karışıyor. Çok kolay bir dönem değil ekonomik açıdan, Çünkü faizler yükseldi ama elimizden geldiğince yatırımlara devam ediyoruz. Çincede bir söz vardır “Fırtına ile fırsat beraber hareket eder”. En yüksek fırtınada da en yüksek elektrik üretiliyor. Her şey dolayısıyla yolunda sağlığımız yerinde. Benim ilk aracım, Toyota Corolla idi. Reklamlarında Brad Pitt oynuyordu beni öyle kandırmışlardı. Ardından bir Mercedes C180’im oldu. Sonrasında ise S serisine geçiş yaptım. Ben çok sık otomobil değiştirmiyorum, alınca 7-8 sene boyunca sene kullanıyorum. Bazen bize “bir gün lojistik sektörüne de elektrikli araçlar gelir mi” diye soruyorlar. Bir noktada gelir evet ama otobüslerde daha çok olur. Çünkü bataryasını koyacak bir alan gerekiyor. Tırlarda maalesef bu biraz daha zor. Biz şu anda CNG’de Türkiye’deki en büyük filoya sahibiz. Bunu da Mercedes tırlarımızla beraber gerçekleştiriyoruz. Türkiye’ye gelen ilk elektrikli kamyonu alacağız ama şimdilik bekliyoruz…”
FATİH KOŞTU – FH GAYRİMENKUL VE İNŞAAT KURUCU ORTAĞI
“Son yedi aydır ben de elektrikli araç kullanıcısıyım. Elektrikli otomobil denildiği zaman herkesin ilk sorusu menziliyle alakalı oluyor. Halbuki şehirlerde kullanımı son derece kullanışlı ve kolay. Şarj istasyonları artık bütün oksijenlerde, Zorlu Center’da, Kanyon’da var ve giderek daha da artıyorlar. Bir saat içerisinde şarj oluyor ve yola koyuluyorum. Ben herkese öneriyorum. Genellikle öncelerinde araçlarımı maksimum bir sene içerisinde değiştiriyordum. Çünkü her markanın ayrı bir güzelliği var. Örneğin daha evvel de Mercedes hiç kullanmamıştım şuan bir Mercedes E kullanıyorum ve çok hoşuma gidiyor. Genelde yüksek araçlar tercih ediyordum. Ama vurgulamak isterim ki, Mercedes gerçekten bir “araba”…
LEVENT SADIK AHMET – DCT TRADING YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Ben aslında Batı Trakya Türküyüm. Rahmetli Dr.Sadık Ahmet’in oğluyum. Batı Trakya Türklerinin lideriydi kendisi. Tabii daha sonra şaibeli bir trafik kazasında babamı kaybettikten sonra Türkiye’ye geldik. Ailemize ve bütün balkanlarda yaşayan Türklere layık olmaya çalışıyoruz. İlk şirketimi çok küçük bir sermayeyle kurdum, 20 sene evvel. Son 10 yılda çok ciddi bir ivme kazandık, Türkiye’deki bildiğiniz tüm büyük tekstil gruplarının, iplik fabrikalarının hammaddesini ithal ediyoruz. Yurtdışından ve dünyanın birçok ülkesinden bunu sağlıyoruz. Tabii ağırlıklı olarak doğup büyümüş olduğum Yunanistan akabinde de Avustralya, Amerika, Brezilya, Batı Afrika ve son yıllarda da Batı Asya ülkeleriyle çok aktif çalışıyoruz. Ben iletişime çok önem veriyorum teknoloji, işte şu an binmiş olduğumuz araç gibi. Benim 34 yaşında bir E 200 Mercedes’im var. Rahmetli babamın aracıdır o. Aynı orijinal haliyle koruyoruz kırmızı renk bir E200. O benim ilk arabam bundan dolayı Mercedes’in yeri bende çok ayrıdır. Güven, konfor, yeni teknoloji, aksesuarlar çok önemli çünkü ben neredeyse her yıl veya bir buçuk yılda bir araba değiştirmek zorunda kalıyorum. Yunanistan’a sık sık gidiyorum ve çok kilometre yapıyoruz dolayısıyla. Seçiminde çok titizim. Eylül, kasım arasında neredeyse her hafta gidip geliyorum Yunanistan’a. Elektrikli araçların yaygınlaşmasını da oldukça güzel bir gelişme olarak değerlendiriyorum ve bugünkü deneyim için de sizlere çok teşekkür ediyorum…”
MEHMET T.NANE – PEGASUS HAVA YOLLARI YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ
“Daha önce elektrik otomobil deneyimim olmuştu. Sağ olsun İbrahim Aybar Bey, Renault’da genel müdürken Fluance’ın ilk elektrikli araçlarından birini test etmem için bana göndermişti. Ben rahat bir insanım. O dönemki pil kapasiteleri de çok yetersizdi açıkçası ve bu durumu biraz stres yapmıştım. Bu otomobillerin maksimum menzilleri düz yol ve belli koşullara göre belirleniyor. Belli bir kilometrenin üzerine çıktığınızda menzili düşüyor. Yokuş yukarı çıkmaya başladığınızda -ki İstanbul’un her yeri yokuş- menzili düşüyor. Ben arabayı aldığımda tam şarj doluydu, o zaman CarrefourSA’da çalışıyordum. Genel müdürlüğümüz Maltepe’deydi. Eve vardığımda arabanın şarjı yarıya inmişti. Bu bahsettiğim olay 2014 senesindeydi. Ve o zamanlar aracı şarj edebileceğimiz çok az nokta vardı. Aracı, güvenliğin önüne çektim dedim ki “çocuklar üçlü priz var mı?”, “var” dediler. “Mehmet Bey üçlü prizi ne yapacaksınız” diye sordular meraktan. Ben de “arabayı bağlayacağım” dediğimde espri yapıyorum sandılar (gülüyor). Sabaha kadar ancak doldu. Şimdi bunu neden anlatıyorum, havacılık sektöründe de kullanılacak. Bu iş bizim geleceğimiz, çevreye duyarlılık ve karbon emisyon konuları da çok önemli. Buradaki en büyük sıkıntı ise pilin kapasitesi… İnşallah yeni teknolojik yatırımlarla bu da değişecek. Hem çevre duyarlılığı, hem de maliyet açısından etkin olması elektrikli araçları önümüzdeki dönemin ‘yükselen yıldızı’ yapacak. O nedenle ben bunları destekliyorum ve gelecekte de hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacağına inanıyorum. Kara taşıtı olarak değil hava, deniz ve demiryolu olarak da farklı projeler gelişecek…”
OSMAN GEYLAN –
GİLAN YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ
Otomobil kimileri için bir fonksiyon, benim içinse çocukuktan bu yana bir tutku diyebilirim. Oğlumun da merakı var gibi gözüküyor. Benim için üç yaşımdan bile evin içinde tekerlekli bisikletimde yerleri ıslatıp kendi tabirimle ‘koridorların arasında kendimle yarışıyordum’. Daha sonra tabii bunu profesyonel şekle de döktüm. Elektrikli araç konusuna değinecek olursak, Türkiye’de daha henüz şarjı tam fonksiyonlu çalışmasa da çok fazla kişinin elektrikli araçlara geçtiğini görüyoruz. Bu benim de çok yakından takip ettiğim bir konu. Diğer taraftan yıl sonuna kadar çok ciddi yatırımlar yapılacağını ön görüyorum. Özellikle şarj altyapısı bir soru işareti olmaktan çıkacak. Aslında otomobil, cep telefonlarının 15 senedir geçirdiği değişim evresine girdi. Artık bir otomobilin fonksiyonu A noktasından B noktasına gitmek değil, dolayısıyla burada çok ciddi değişikliklerin yaşanacağı bir çağa girdiğimiz söyleyebilirim. Telefonlara bakıldığında bile eskiden sadece arama yapılan, Sms gönderilen bir cihazken bugün bütün hayatımızı planladığımız bir hal aldı. Dolayısıyla otomobilleri de biz bugün dört tekerlek olarak görüyoruz ama yakın zamanda çok ciddi bir dönüşüm geçirdi. 120-130 yıllık bir endüstri ki Mercedes de aslında en eskisi bu anlamda, çok ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Otomobiller de hayatımızda çok farklı kimliklere bürünecekler. Artık elektrikli otomobillerin çağı başladı diyebiliriz…”
