Lüks, Sanat ve Premium Bir Tatil Caresse, a Luxury Collection Resort & SPA

Bodrum’un en gözde otellerinden biri olan Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, yazın enerjisini sanatla birleştirdi. Uluslararası otel zinciri Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli olan Caresse’i ve “500’den fazla eserin yer aldığı Artistic Integrity  temalı “Caresse Art” projesini yatırımcısı Volkan Büyükhanlı ve sanat direktörü Elçin Sümer anlattı.

Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum ve Bitez koyu arasında bulunan Asarlık Mevkii’nin en sakin ve gizli noktasında konumlanan bir tesis. Aynı zamanda uluslararası otel zinciri Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli de olan Caresse, sunduğu lüks ve ayrıcalıklarıyla misafirlerine benzersiz bir deneyim vadediyor. Lüksün, sanatın ve yazın enerjisinin en iyi yaşanabileceği Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa’yı yatırımcısı Volkan Büyükhanlı’dan; “Caresse Art”ın detaylarını ise projenin sanat yönetmeni Elçin Sümer’den dinledik. 

Gentleman: Bodrum’un en gözde otellerinden biri olan Caresse’i çokça konuşacağız ama öncesinde sohbetimize sizi biraz daha yakından tanıyarak başlamak isteriz…

Volkan Büyükhanlı: 1960 yılında inşaat sektöründe faaliyetine başlayan, Ankara merkezli bir firmayız. İkinci kuşağın da katılımıyla inşaat ve turizm alanlarında faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Aile olarak turizm işine 1990’lı senelerin başlarında, Alanya’daki “Justiniano Otelleri” ile giriş yaptık. Güneydeki otellerin ardı ardına açıldığı, adeta turizmin patlama yaşadığı, devlet tarafından da yoğun bir şekilde teşvik edildiği dönemlerdi. O zamanlarda buralardaki oteller her şey dahil konseptiyle kurgulandılar. 

G: Sizin otelcilik öykünüz ne zamana uzanıyor?

V.B: Benim otelcilik sektörü ile tanışmam ise 2000 yılında Bilkent Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, 2003 yılında tatil için geldiğim Bodrum’da Fuga Oteli tesadüfen görüp, beğenip kiralamamızla başladı. Bodrum’a genç yaşlarda tatil amaçlı ziyaretlerdeki hayranlık, daha sonraki yıllarda iş ile alakalı farklı boyut kazanmış oldu. Burayı 2010 senesine kadar işlettikten sonra arazinin üstündeki tesisin ekonomik ömrünü tamamlamaya yaklaşması sebebiyle arsa sahibi Metem Tur ile yeni bir geliştirme üzerinde anlaşmaya vardık. Yaklaşık 5 sene süren uzun ve yorucu bir yapım süresinden sonra bugünkü Caresse Otel ve Rezidansların yapımını tamamladık. 2015 yılında da bu projeyi hayata geçirmiş olduk. 

G: Caresse a Luxury Collection Resort & Spa;  Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli. Biraz bizlere tesis hakkında bilgi verir misiniz?

V.B: Caresse Bodrum, Marriott International’ın lüks markası olan The Luxury Collection bünyesinde yer alıyor. Premium oda servis ve hizmetlerimiz, kendine ait plajımız, kişiye özel kullanım fırsatı yaratan misafir ve gruplarına ait özel iskelelerimiz, kısa ve uzun dönem özel havuzlu villa, rezidans, otel oda ve tekne kiralama opsiyonlarımız ile izole ve güvenilir tatilin tercih edilen adresi arasındayız. Caresse Bodrum olarak sunduğumuz birçok lüks ve premium hizmetlerin yanı sıra konuklarımızı alışverişin en keyifli hali ve en kaliteli markalarıyla da buluşturmaya devam ediyoruz. Türk moda dünyasının en önde gelen markası Vakko; Vakkorama, Vakko Mare, Vakko Patisserie markaları ile bu sezon da Caresse Bodrum’da yerini aldı. Bee Goddess, Samsara markaları ile de devam etmekten son derece mutluyuz. Marine Concierge servisimiz ile yatlara hizmet vermeye devam ediyoruz. Caresse Kids Art Studio 2 yaş üstü farklı yaş grupları için duyusal gelişim, keşif, sanat atölyeleri, spor, dinamik oyunları ile küçük misafirlerimize deneyim sunuyor. Caresse Ailesi olarak spora, sağlığa ve bu sene itibarıyla başladığımız ve Bodrum’a kazandırmaya gayret ettiğimiz sanat turizmine büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz seneyi spor ağırlıklı bir sene olarak belirlemiş, Cem Hakko’nun önderliğinde ve Vakkorama işbirliğiyle su sporları Türkiye Şampiyonası’nı organize etmiştik. Çok başarılı ve keyifli bu organizasyona amacımız su altı ve üstü sporlarına olan ilgiyi arttırmak gençlerimize, çocuklarımıza ve kadınlara bu sporları sevdirmeye çalışmak oldu. Bu sene ise bambaşka bir etkinlikle sezona heyecanlı bir giriş yapmaya hazırlanıyoruz. Dostumuz Elçin Sümer küratörlüğünde, “Artistic Integrity” temasıyla Caresse Art’ı hayata geçiriyor olmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyuyoruz. Bu ay itibarıyla sanatseverlerle bulaşan bu özel deneyimde 120’den fazla sanatçının 500’den fazla eserini 6 ay boyunca toplamda 42 bin metrekare üzerinde kapalı ve açık alanlarda doğal yaşamın bir paçası olarak sunarak bir ilki gerçekleştirmiş olduk. Bu kadar büyük bir alanda adeta sanatsal bir müze etkisiyle farklı bir deneyim sunuyoruz. Misyonumuz Bodrum’un tarihsel ve kültürel mirasını günümüzün değerli sanatçılarıyla ve eserleriyle buluşturup tüm yıla yayılacak bir sanat turizmi akımını hayata geçirebilmek. Sanat ve spora bu kadar önem verirken sağlığı da geri planda asla bırakamayacağımız için bu sene bir yeniliği daha misafirlerimizle paylaşacak olmaktan mutluluk ve heyecan duyuyoruz. 

G: Marriott International’ın, The Luxury Collection ile işbirliği öykünüzü de dinlemek isteriz. 

V.B: Marriott ile tanışmamızın öyküsü biraz enteresan aslında. Şöyle ki operatörlerle görüşmeye başladığımızda Starwood Grubu ile ilişkilerimiz Marriott’a göre biraz daha sıcak gidiyordu. Kafamda bu yatırımımızla Bodruma W hotel markasını getirmek vardı. Ancak görüşmeler ilerledikçe yapılan yatırımın W Hotel standartlarından daha yüksek olması nedeniyle kendilerinden bize Luxury Collection marka önerisi geldi. Markayla ilgili daha önceden bir araştırmam olmamıştı. Ancak en iyi otellerinin İtalya Sardinya Adası’nda olduğu ve markanın en önemli farkının dünyadaki hiçbir otelinin birbirine benzemiyor olmasıydı. Yatırımcısının ve bulunduğu bölgenin özelliklerini taşıyor olması da beni çok heyecanlandı. Bilindiği üzere aynı marka oteller genelde mimarisiyle ve iç dizayn özellikleriyle birbirlerine benzer özellikler taşımak zorundalar. Luxury Collection’da ise bir başkasına benzemeyecek olması açıkçası çok cazip geldi. Starwood ile anlaşmış olduk ve ilerleyen yıllarda Marriott Grubu’nun Starwood’u satın alması bizi de bu grubun otelleri arasına katmış oldu. Yani ilk başta olmayan işbirliği ilerleyen yıllarda gerçekleşen bu satış ile gecikmeli olarak tekrardan sağlanmış oldu.

G: Bodrum ve Bitez koyu arasında bulunan otel konumuyla misafirlerine neler vadediyor?

V.B: Bodrum ve Bitez Koyu arasında konumlanan Caresse, bulunduğu coğrafi özelliklere göre birçok avantajı beraberinde getiriyor. Rüzgârı arkadan alıyor olmamız sebebiyle denizimiz sakin ve temizdir. Ayrıca güneye bakıyor olmamız sebebiyle kış aylarında dahi rahatlıkla bahçede açık havada oturabiliyoruz. Caresse, Bodrum merkeze olan yakınlığıyla da birleşince yılın birçok ayını keyifle geçirmenize olanak tanıyor. Misafirler, odalarından veya otelin genel alanlarından Ege Denizi’nin muhteşem manzarasını ve gün doğumunu izleyebiliyorlar. Bir yandan otelde lüks bir konaklama deneyimi yaşarken çevredeki güzellikleri keşfetme imkanına da sahip oluyor. Otelin konumu yunan adalarına yakınlığıyla da cazibeli hale geliyor.  Marine Concierge hizmetimiz ile bağlanan teknelere otel kullanımı, yeme – içme servisi, ana deck’e bağlanan teknelere ayrı olarak elektrik ve su gibi hizmetlerimiz mevcut. Ana deck ve platformlar olmak üzere 10 metreden 60 metreye kadar büyüklükteki 10-12 tekne otelimize yanaşabilmektedir. 

G: Bodrum son yıllarda yerli turistler kadar yabancıların da yoğun ilgi gösterdiği bir bölge haline geldi. Caresse a Luxury Collection Resort & Spa’nın misafir profilini kimler oluşturuyor? Daha çok hangi ülkelerden rezervasyon alıyorsunuz?

V.B: Caresse Bodrum’a bu sezon gelen rezervasyonlara baktığımızda öne çıkan ülkelerin; İngiltere, Avrupa, Amerika, Rusya ve Türkiye olduğunu görüyoruz. Sezon ilerledikçe farklı ülkelerden de misafirlerimizi otelimizde ağırlıyoruz ama ağırlıklı olarak gelen misafirlerimiz bu ülkelerden oluyor. Bodrum’da lüks bir konaklama deneyimi yaşamak için Caresse’i tercih etmektedir. Otelimiz her bir misafirin lüks bir konaklama deneyimi yaşamasını sağlamak amacıyla uluslararası standartlarda hizmet sunmaktadır. 

G: Malum bir yandan düğün sezonu da açıldı. Caresse, düğün organizasyonları açısından da talep gören otellerden biri mi?

V.B: Evet,  düğün sezonu açıldı. Caresse olarak çiftlerin bu özel günlerine tanıklık etmekten ve yolculuklarının bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.  Otelin altyapısını baştan birçok detayıyla kurguladığımız için operasyonel kolaylıkların yanında çiftlere bu önemli günlerini daha da özel kılacak pek çok alternatif sunabiliyoruz. Düğün organizasyonlarını ilkbahar ve sonbahar aylarında organize etmeye çalışıyoruz. Caresse’in destinasyon düğünlerinde en çok tercih edilen otellerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Misafirler davetlerini uzun hafta sonu olarak planladıkları için çiftlerin bu en güzel günlerini tek geceye değil de hafta sonuna yayıyor olmaları, Bodrum’un iklimsel ve doğal güzellikleriyle birleştiğinde unutulmaz hatıralar biriktirmelerine olanak sağlıyor.  

G: Sizler küçük yaşlardan bu yana tekne tutkunusunuz. Bundan olsa gerek Caresse de tekneseverlere ‘dost’ bir tesis diyebiliriz. Bu anlamda sunduğu avantajlar neler?

V.B: Tekne tutkumuz çocukluk yıllarımızda Bayramoğlu’nda başladı. 7 yaşımdayken dört beygirlik bir kayığım vardı. Bu öyle bir tutku ki sonrasında mecburen büyüyerek devam ediyor. Denize ve teknelere tutkulu bir aile olmamız sebebiyle Caresse’i planlarken tekne ve deniz tutkunlarını rahat edebilecekleri şekilde ağırlayabilmek için birçok detay ve altyapı geliştirdik. Bugün bir çok tekne misafirimiz Caresse’teki bağlama imkanlarıyla rotalarını oluştururken, otel içerisindeki yeme-içme alışveriş ve sosyal alanlarla en az 2 – 3 günlerini rahatlıkla geçirebilecekleri alternatif bir lokasyon olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ayrıca 9 metreden başlayıp 30 metre uzunluğa kadar seçenek sunan tekne filomuzla, teknesi olmayan misafirlerimize hem Bodrum’u denizden tanıtıyoruz hem de misafirlerimize deniz tutkusunu aşılıyoruz. 

G: Peki otel içinde hizmet veren restoranlar hangi mutfakları sunuyor? 

V.B: Caresse Bodrum olarak gastronomi alanında da uluslararası marka işbirliklerine imza atmaya devam ediyoruz. Yunanistan’ın Paros Adası’nın ikonik ve en leziz deniz ürünü restoranlarından Barbarossa Restoran, Akdeniz Çanağı’ndaki ilk ve tek Buddha-Bar Beach ile birlikte Caresse Bodrum sahil kısmındaki yerini almaya devam ediyor. Yunanistan’ın Paros Adası’nın İtalyan restoranı olan La Zucca Pizza Bar Bodrum’u da bünyemize kattık. Caresse Bodrum’un sezon yeniliklerinden biri olan La Zucca Pizza Bar ile de el yapımı lezzetlerle İtalyan tarzı yeme-içme deneyimini misafirleriyle buluşturuyoruz.

G: Çok önemli projelerinizden biri de Bodrum sanat turizmine öncülük etmek ve yön vermek amacıyla hayata geçen “Caresse Art” projesi. Bu soruyu Caresse Art projesinin sanat yönetimini olarak Elçin Hanım’a sormak istiyorum. Haziran ayında hayata geçen proje nasıl doğdu?

Elçin Sümer: Caresse Art projesinin sanatsal yaklaşımını kurgularken hedefim; doğası mimarisi ve teması içinde yüksek kalitede bir bütünlük ve harmoni yakalamış; bir alanı ruhun tamamlayıcısı olan sanat ile entegre etmek oldu. Caresse’yi yıllardır yaşayan bir mimar ve sanatçı olarak hizmet kalitesinin memnuniyetini yaşarken, hep bu güzel hikâyede bir tamamlayıcı olması gerektiğini düşünürdüm. Tahmin edersiniz ki herkes gibi benim de mesleki deformasyonlarım hayatımın her devresinde var. Ama bunu en çok tetikleyen sebep, Caresse’nin sanatı da taçlandıracak bir mekân olmasından kaynaklanıyordu. Bu iş için essiz bir alanı vardı. Mimarlarımız Sinan Kafadar ve Onur Özgül’ün de düşündüğü bu gerçeklik, onlarla tanışmadan önce de yaptıkları her ayrıntıda hissedilebiliyordu.  Volkan Büyükhanlı’nın bu vizyonu ile sanata nasıl destek verebileceğimizi konuştuk. Burada biz çalışırken öncelikli hedefimiz sanat ve sanatçıya nasıl destek oluruzdu. Biz de “Türk sanatçılarını desteklemek, en şık şekilde nasıl olmalıdır” temaları üzerine çalıştık ve bu çalışma gün geçtikçe vizyoner niyetiyle içinden yeni güzellikler doğurdu, gelişti ve çiçek açtı. Şimdi ise dokunduğu 180 sanatçısı ve 500’ün üstünde eserin ulusal ve uluslararası bir podyumda binlerce insana ulaşarak eşsiz bir şölene dönüştü.  Caresse Art’ı oluştururken iki temel amaç üzerinde durduk. Bunlardan ilki; kendini sadece yerelde değil, uluslararası kültür turizminde de ispatlamış olan Bodrum’da, Caresse Bodrum öncülüğünde, sanat turizmine kapılarımızı açarak yerli ve yabancı sanatsever turistleri misafir ederek kültürel, sanatsal ve ekonomik alışverişe destek olmak. Diğer amacımız ise; sanatçılarımızın temsiline, sanatına ve ekonomik değerlerine destek vererek, onları hem bu bütünleştirici oluşumla bir araya getirmek hem de bu proje vasıtasıyla onlara yeni deneyim kapıları açılmasını sağlamak. 

G: Caresse Art kapsamında kaç sanatçının eserleri sergileniyor?

E.S: Multidisipliner bir anlayışla, Türkiye’nin farklı yerlerinden, farklı disiplinlere sahip, alanında özgün 150 + 40 sanatçının, “Artistic Integrity” temasıyla bir araya geldiği bir projedir. 500’den fazla eserimiz ile tüm yaz Caresse sınırları içerisinde her yerden başka bir hikâye ile izleyicilerle olacağız. Bu açılımı da anlatmak gerekir ise; Tüm arazi 70 bin metrekarelik bir alanı 10 bölgesel dağılım haritası ile değerlendirdik. Bir Kalsık Galery binası White Cube Consept, iki Art House 6 iç galeri fuaye salonu, iki adet iç mini fuaye salonu, dört koridor yolu, açık havuz alanları, plaj, teraslar, deniz içi vb. gibi yaşamın içerisinde barlar restoranalar. Kısacası yaşama dair her alanda sanatı tematik bir biçimde yerleştirdik. 

G: Çeşitli sanat etkinlikleri de proje kapsamında olacak. Bunlar hakkında da bilgi verir misiniz?

E.S: Projenin öncelikli etkinliği bir “Art Route” sistemine sahip olması. Nedir bu? Dijital Route, müze gezer gibi ziyaretçi kulaklıklarını takarak tüm eserleri ve sanatçıları hakkındaki bilgiyi seçtiği dilde dinleyerek bir deneyim yasayacak. Birçok alanında uzman sanat tarihçileri ile bu route ve anlatımları zenginleştirdiğimiz özel gezilerimiz olacak. “Caresse Art Kids” ile sanat ve çocuklara ilham olan alanlarda sanatçılarımızla yapacağımız çocuk atölyelerimiz gerçekleşecek. Sanatçı produckt ürün lansmanları sanatın hayatımızdaki production alanları uyarlamaları eser obje ilişkisini ayıran önemli bir alan ayrımı değerlemesidir. Aynı zamanda sanatın nörolojik psikolojik ve sosyolojik etkileri üzerine sürpriz çalışmalarımız da olacak. Gentleman Dergisi işbirliği ile de gerçekleştirdiğimiz iki özel yemek davetimiz bulunmakta. Şu an tamamını paylaşamasam da, sürprizlerimiz çok (gülüyor).

G: Öne çıkan sanatçılar ve eserleri hakkında da bilgi almak isteriz.

E.S: Sanat okur yazarlığı söz konusu olunca tabii ki ustalarla başlıyor böyle soruların cevabı; Bedia Dipşo, Burhan Doğancay, Cem Sabil, Devabil Kara, Ergin İnan, Fevzi Karakoç, Hakan Karakay, Henfi Yeter, İbrahim Örz, İsmail Ateş, Kadriye İnal, Kazım Karakaya, Kemal Tufan, Mahmut Celayir, Merak Akmut, Saim Erken, Sami İslimyeli, Seçkin Pirim, Selçuk Yılmaz, Sema Barlas, Serdar Seven, Serpil Yeter, Server Demirtaş, Tuba Önder Demircioglu, Yasemin Öztürk, Yusuf Taktak, Zahit Büyükişleyen (alfabetik sıralanmıştır) gibi ayıramayacağım, Türk sanatına değer katan uluslararası nitelikleriyle gurur kaynağımız birçok ustayı ağırlıyor olacağız. Bu projede beni en etkileyen eserlerden birinden bahsetmek isterim ama ben ilk lisansımı heykel anabilim dalı olarak tamamladım. Dolayısıyla klasizim tarihte heykel uzmanlık alanlarımdan. Hem yapan hem eğiten olarak dolayısıyla Server Demirtaş gibi bir sanatçının dönemimizin tarihe damgasını vuran, geleceğe de damga vuracak olanından olarak bahsederken kendimi, bilgimi daha doğru ifade etiğimi hissediyorum. Kendi hayranlığında olan ustanın ustasından feyzle bir usta yorumu izlencesindeyiz. Şimdilerde yapılan dijital alanlarda klasik sanatın hareketlendirilmesinin gerçek alan hacim ve duyguyu bize yaşatan ve bu sistemi kendi tarzı ile manuel bir departmanla ortaya koyan bir sanatçı heykel izlencesindeyiz. Server’in de bu ilk uyarlaması ve çok heyecanlı. Tabii ki yaklaşık 9 aydır çalıştığımız bu projede iç içe olduğum, derin uzun vakit geçirdiğim, gönlüme kattıklarımla bu kocaman serginin bir kürasyon kitabıyla yorumları yazmak gerekir. Yukarıda isimlerini geçiremediklerim ise kalabalıklıktan dolayı! Bu ekiple bir bütün olan entegrasyona açık, tamamlayıcısı olan her esere hayranım. Hepsiyle özel bir bağlamdayım. Tüm yaz tek tek bahsetmekten de keyif duyacağım. 

G: Volkan Bey tekrar turizm tarafına dönersek uluslararası zincir otellerinin de Bodrum’a gelmesi, bu bölgenin büyümesine nasıl katkılar sağlıyor?

V.B: Uluslararası zincir otellerinin Bodrum’a gelmesi, bölgenin büyümesi ve turizm endüstrisine katkı sağlaması açısından önemli bir rol oynamaktadır. Uluslararası zincir otelleri,  yüksek kalite standartlarına sahip konaklama seçenekleri sunar. Bu oteller, modern ve lüks olanaklara sahip odalar, geniş hizmet yelpazesi ve profesyonel personel ile misafirlerine konforlu bir konaklama deneyimi sunar. Bu da Bodrum’un turizm sektörünün kalitesini yükseltir ve daha fazla turistin bölgeyi tercih etmesini sağlar. Bizim gibi uluslararası zincir otelleri, geniş bir misafir tabanına sahiptir ve dünya çapında tanınmış markalar olarak bilinirler. Bu otellerin Bodrum’da var olması, bölgeyi daha fazla uluslararası turistin radarına sokar. Zincir oteller, uluslararası pazarlama ağları ve rezervasyon sistemleri aracılığıyla farklı ülkelerden turistleri çekmeye yardımcı olur. Uluslararası zincir otelleri, sektördeki rekabeti artırır ve yerel otelcilik endüstrisinin yenilikçilik ve kalite standartlarını yükseltmeye teşvik eder. Bu da Bodrum’daki diğer otellerin hizmet kalitesini iyileştirmelerine ve turistlere daha iyi deneyimler sunmalarına yardımcı olur.

G: Son olarak Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı, ekonomik krizler derken; 2023 yılını turizm sektörü nasıl geçiriyor, bununla sohbetimizi noktalayalım…

V.B: COVID-19 pandemisi, ne yazık ki dünya genelinde turizm sektörünü derinden etkilemiştir. Seyahat kısıtlamaları, sınırlamalar ve güvenlik önlemleri, turizm faaliyetlerinin azalmasına ve seyahat talebinin düşmesine yol açtı ve Turizm işletmeleri, rezervasyon iptalleri, gelir kaybı ve işletme zorluklarıyla karşı karşıya kaldı. Rusya – Ukrayna ülkeleri de turizm sektörü ve özellikle Bodrum için önemli olan iki destinasyon, bu nedenle turizme etkisi olduğu yadsınamaz bir gerçek. Savaş nedeniyle Ukrayna’dan gelen turistlerin durması bizi biraz zorlasa da Avrupa’ya gidemeyen Rus turistler bu açığı kapattı. Hem otel hem de rezidanslarda uzun dönem Rus misafirlerimizi ağırladık ve ağırlamaya da devam ediyoruz.

Dergimiz her ayın ilk haftası Türk Telekom Dergilik, D&R, Remzi Kitabevi ve tüm seçkin marketlerde…