Bu eşsiz parçayı test edeceğimi öğrendiğimde içten içe kar duasına çıkmış olmalıyım, keza aldığım gün “İstanbul’da kar alarmı” haberleri dönmeye başlamıştı haberlerde. Ne kadar da şanslıyım diye içimden geçirirken, soğuğun şehri yalayıp geçtiği ve karın ise ağaç yapraklarını beyazlaştıracak kadar yağacağını görecektim.
Yazı: Hakan Bayülgen
Falcon Design Germany hayalinizdeki otomobili yaratmak için kurulmuş, deneyimli ve yetenekli ekibi ile, en küçük vidayı bile hayat memat meselesi haline getiren ayrıntıcı felsefesiyle eski kahramanları günümüze kazandıran bir restorasyon firması.
Zamanın ikon araçlarını tamamen restore edip, tasarım ve dayanıklılık açısından önemli ölçüde geliştiriyorlar. Aslına uygun restorasyonun yanı sıra her projelerinde bireysel müşteri isteklerini de dikkate alıyorlar. Ve belli ki bu işi bir hayli tutku ile yapıyorlar. İşte bu tasarım atölyesinden benim de payıma Land Rover 110 Crew 3.5 V8 düşmüştü o sabah. Çok çekici bir askeri yeşil dış görünüşün içinde tütün renkli deri koltukları ve ahşap ızgaraları ile tam bir cazibe merkezine adım atıyordum.
Land Rover 110 Crew 3.5 V8 ilk olarak 1983’te tanıtıldı ve kısa sürede hem maceraperestler hem de askeri personel arasında favori haline geldi. Güçlü V8 motoru ve dört tekerlekten çekiş özellikleri, onu arazi keşifleri için gidilecek araç haline getirirken, geniş mürettebat kabini tasarımı onu yolcu ve teçhizat taşımak için ideal hale getirdi. Land Rover, engebeli macera ve arazi keşfi ile eşanlamlı bir isim. Land Rover 110 Crew 3.5 V8, gücü, dayanıklılığı ve çok yönlülüğü ile tanınan bu ikonik aracın klasik bir örneğidir. Birçok Land Rover meraklısı için, bir 110 Crew 3.5 V8’i restore etmek bir aşk emeği, tarihin bir parçasını hayata döndürme şansı gibi. Falcon da belli ki bu işi en iyi yapanlardan. Land Rover 110 Crew 3.5 V8’in en etkileyici özelliklerinden biri de motoru. Araç, 135 beygir gücü sağlayan 3.5 litrelik bir V8 motordan güç alıyor. Bu motor bol miktarda güç ve tork sağlıyor, bu da onu arazi sürüşü ve ağır yükleri çekmek için ideal kılıyor. Land Rover 110 Crew 3.5 V8, geniş iç mekanıyla da ünlü. Dokuz yolcuya kadar kapasite sunan araç, zamanında geniş aileler veya gruplar için mükemmel bir seçimmiş belli ki. Sağlam tasarımı ile de dikkat çeken bu eski toprak, faydacı bir tasarıma sahip. Aracın gövdesi, arazide sürerken aracın hasar görmesini önlemeye yardımcı olan yüksek mukavemetli çelikten yapılmış. Gelelim benim deneyimime.
Gerçekten büyük bir ustalıkla restore edilmiş olan Land Rover 110 Crew’u kullanabilmek için önce onunla biraz tanışmalıydım. Firma yetkililerinden tembihlendiğim şekilde sürücü koltuğunun altındaki manivelayı yere paralel konuma getirerek yakıt akışını öncelikle manuel olarak sağlamam gerekiyordu. Bir yandan da aracın içindeki işçilik her noktada gözüme çarpıyordu. İç mekandaki deri işçiliği premium hissini hemen verirken, pikap sınıfındaki aracın arka havuzun içindeki ağaç kaplaması ise bu hissi dış mekanda tamamlıyordu. Havalandırma ızgaralarından dış aydınlatmaya kadar her parça orijinali ve veya orijinaline en yakın haliyle restore edildiğinden, Falcon Design Germany araçlarından herhangi biri ile yaşayacağınız deneyimin tarihte canlı bir gezinti olduğunu anladım. Gerek duruşu, gerek motorunun sesi, gerekse detaylarıyla bu eski dostun trafikte çok fazla ilgi çektiğini söylemem gerekir. Her ne kadar eski teknolojiye sahip direksiyon sistemi kullanımı bir tık zorlaştırsa da, birlikte geçirdiğim iki gün bende çok değişik tatlar bıraktı.