Volkswagen’in Kalbi Autostadt

Bu ay sizleri Almanya için çok ayrı bir değeri olan Volkswagen’in kalbi olan Autostadt’a götürüyoruz…

Volkswagen, sadece Almanya için değil otomotiv sanayii için de pek çok devrimin öncüsü… Bir markayı en iyi anlamın yolu ise bence onun köklerine yapılacak yolculuk ile mümkün! Bundan mütevellit, Volkswagen’ın kalbi Autostadt’a yapılacak bu ziyaret için aldığım davet ile ben de büyük bir heyecan yaşadığımı itiraf etmeliyim. Volkswagen Türkiye Genel Müdürü Gino Bottaro’nun da teşrifiyle, 10 – 12 Temmuz tarihleri arasında Türkiye’den bir grup basın mensubuyla birlikte önce Berlin’e, oradan da Wolfsburg treniyle Volkswagen’in kalbine keyifli bir yolculuk gerçekleştirdik. 

Volkswagen’in Golf, Tiguan ve Touran gibi önemli modellerinin de üretiminin gerçekleştiği fabrikanın da yer aldığı Wolfsburg’daki bu alan fabrikası, müzesi, Cam Car Tower’ı, ZeitHaus Müzesi, marka pavilyonları ve parklarıyla adeta bir yaşam merkezi haline dönüştürülmüş bir şehir adeta. Büyüklüğünü tarif etmek adına Monako Prensiliği büyüklüğündeki bir alana konuşlanan merkez, adeta bir teknoloji üssü olarak inşa edilmiş. Sadece fabrika bölümünde yaptığımız gezi boyunca “tabir-i caiz” ise neredeyse vida sıkan işçi görmedik desek yeri! Şimdi sizleri lafı fazla uzatmadan fabrika gezimize dair bilgiler ve Autostadt deneyimlerimi paylaşacağım Wolfsburg gezimizden anektodlarla baş başa bırakıyorum…

Her Daim Dinamik Bir Şehir

Öncelikle sizlere Autostadt’tan bahsetmek istiyorum… Burası sürekli evrim halinde olan, uluslararası düzeyde benzersiz bir proje! Resmî açılışının yapıldığı 2000 yılından bu yana 42 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilen bu tema park, Almanya’nın da en popüler turistik destinasyonlarından biri olma özelliğini taşıyor. Buna ek olarak, Autostadt dünyanın en büyük otomotiv teslimat merkezi ve çapraz marka otomobil müzesi ZeitHaus’a ev sahipliği yapıyor.  CustomerCenter ise dünyanın en büyük otomobil teslim merkezi olma niteliği taşıyor. Yeni otomobil hayali gerçeğe dönüşen çok sayıda kişi, burayı ziyaret ediyor ve otomobillerini teslim alabiliyor. Autostadt çalışanlarının, ziyaretçilere otomobilin tüm özelliklerini anlattığı bu alan, yeni Volkswagenlerini teslim alacak müşterilerin deneyimini, kişiye özel ve heyecanlı bir hale getiriyor. Yeni otomobillerin özel cam tasarıma sahip Cam Kuleler’den CustomerCenter’a geldiği görülebiliyor. Autostadt’la özdeşleşen, 800 yeni otomobil kapasiteli ve 48 metre yüksekliğindeki bu yapılar, dünyanın en hızlı otomatik park sistemine sahip olma özelliği ile Guinness Rekorlar Kitabı’nda da yer alıyor. Araçlar kulenin girişinden en yüksek park alanına 1 dakika 44 saniyede taşınabiliyor. 

Volkswagen Grubu’nun karbon-nötr olarak üretilen otomobilleri, Autostadt’ta da elbette karbon-nötr olarak teslim ediliyor. Volkswagen, karbon emisyonlarını tamamen önleyen veya mümkün olduğunca azaltan uygulamalar gerçekleştiriyor. Nakliye sürecinde ve teslim sırasında önlenemeyen karbon emisyonları, sertifikalı iklim koruma projeleriyle telafi ediliyor.

Marka Pavilyonları: Volkswagen Grubu felsefesi ve değerleri

Autostadt ziyaretçileri, Volkswagen Grubu’na ait tüm markaların kendilerine özgü felsefelerini, değerlerini, dinamik, sanatsal, eğlence odaklı yaklaşımlarını çeşitli şekillerde sundukları marka pavilyonlarında deneyimleme fırsatı bulabiliyor. Binalardaki sergi ve enstalasyonlar da araç markaları kadar çeşitlilik gösteriyor. Premium Clubhouse’da ziyaretçiler Volkswagen Grubu’nun üst segment araçları ile tanışmanın keyfine varıyorlar. Bu alan birbirinden özel tasarıma sahip araçların sergilendiği bir alan olma özelliğini taşıyor. Yüksek hayal gücüyle tasarlanan sergi alanında şu anda aynalı bir Bugatti Veyron bulunuyor.

Zorlu arazide sürüş deneyimleri

Fabrika gezimiz öncesinde en keyif aldığım deneyimlerden biri de Volkswagen Touareg’in arazi kabiliyetleri için özel olarak oluşturulmuş off-road parkuru deneyimiydi diyebilirim. Bizim yaptığımız bu heyecan verici tur isteyen herkesçe öncesinde koordine edilmek şartıyla yapılabiliyor. 

ID. Experience Studio sergisi kapsamında ise 800 metrekarelik bir alanda Volkswagen’in tamamen elektrikli ID. model ailesinin üyeleri sergileniyor. Aynı zamanda şarj altyapısı hakkında ziyaretçilerine detaylı bilgiler sunuyor. Ziyaretçiler ayrıca Volkswagen’in en yeni elektrikli araçlarından biriyle test sürüşü yaparak sürdürülebilir mobiliteyi de deneyimleme fırsatı yakalıyorlar.

LEVEL GREEN – the Concept of Sustainability

Mevcut yaşam biçimimiz gelecek nesillerin hayatlarını nasıl etkiliyor? Autostadt’taki çok ödüllü sürekli sergi “LEVEL GREEN”, sınırsız kaynak tüketiminin ve iklim değişikliğinin nedenlerini ve sonuçlarını açıklayıcı bir şekilde aktarıyor. Ziyaretçiler bu sayede sürdürülebilirlik hakkında sayısız ilgi çekici bilgi edinebiliyor. Bu sergi alanı, plastik geri dönüşüm sembolünden esinlenen ızgara benzeri bir yapı şeklinde tasarlanmış. Sosyal, ekonomik ve ekolojik unsurların birbiriyle nasıl bağlantılı olduklarına dair bilgi veren sergi, 26 interaktif multimedya ekranından izlenebiliyor. Sürdürülebilirlik konusunun çeşitli yönleriyle ziyaretçileri geleceğin yaşanabilir ve sürdürülebilir toplumu hakkında kendi fikirlerini oluşturmaya teşvik ediyor. 2003 yılında Aşağı Saksonya Eğitim Bakanlığı tarafından resmî olarak tanınan Autostadt, öğrencilere gelecekte ulaşım hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı sunan bir sınıf dışı öğrenme mekanı haline gelmiş. Autostadt’ın özel eğitim birimi, her yaştan öğrenci için dijitalleşme, e-mobilite ve sürdürülebilirlik gibi gelecekle ilgili konularda yenilikçi ve pratik uygulama odaklı disiplinler arası atölye çalışmaları sunuyor. Birim, ayrıca “STEM”, “Sürdürülebilirlik ve Sorumluluk”, “Öğrenme ve Yaratıcılık Araçları” ve “Medya” gibi temel konulara odaklanan ücretsiz, dijital öğretme ve öğrenme içerikleri de sağlıyor. Autostadt, eğitim programının yanı sıra çok çeşitli boş zaman etkinlikleri de sunuyor. MobiVersum’da çocuklar yaratıcı ve oyun tabanlı interaktif etkinliklere katılabiliyor. 

Yaz ve kış etkinlikleri

Autostadt’ın yaz ve kış etkinlikleri çok sayıda ziyaretçiyi Mittelland Kanalı’na çekiyor. Yaz aylarında liman havzasında yüzen Cool Summer Island, konserler ve dev halat ve ahşap tırmanma yapıları, 18,5 metre yüksekliğindeki dev kaydırak seti veya şişme oyun alanı gibi interaktif formatlarla park ve lagün sahasında çocuklar ve yetişkinler için gerçek bir tatil hissi yaratılıyor. Yıl sonuna doğru ise Autostadt, devasa bir buz pateni alanı, dev Noel ağacı ve kış pazarıyla masallardan fırlamış bir harikalar diyarına dönüşüyor.  Otomotiv tema parkının en popüler cazibe merkezlerinden biri de ZeitHaus Müzesi,ziyaretçileriniotomobilin 130 yılı aşkın tarihinde heyecan verici bir yolculuğa çıkarıyor.Çok markalı otomobil müzesinin koleksiyonunda 60’tan fazla üreticiye ait yaklaşık 260 model bulunuyor. Sergilenen tüm araçlar teknoloji, tasarım, üretim veya konsept açısından otomotiv dünyasının kilometre taşlarını temsil ediyor. Sergi iki kısma ayrılıyor. Düzenli olarak değiştirilen “Corpus”, otomotiv tarihinin farklı önceliklerine odaklanıyor. Buna karşılık, ZeitHaus bünyesinde sergilenen klasik otomobiller, cam bir kutuya yerleştirilmiş değerli mücevherleri andırıyor. Birçok müzedeki otomotiv hazineleri yalnızca uzaktan hayranlıkla izlenebilirken, Autostadt ziyaretçilere klasik otomobilleri yakından deneyimleme şansı sunuyor. ZeitHaus’ta sergilenen otomobillerin çoğu, sürüşe uygunluklarını göstermek için yaz aylarında düzenli olarak tura çıkarılıyor. Horch ve Cadillac, Bentley ve Chevrolet, VW Beetle ve Golf, Avusturya Alplerindeki Silvretta Rallisi veya Zwickau’dan Dresden’e uzanan Saksonya Klasiği gibi klasik otomobil etkinliklerinde yarışıyor. 

Söz Dünyanın En Büyük Otomotiv Fabrikasının…

Ve şimdi gelelim dünyanın en büyük otomotiv fabrikası Wolfsburg’a…  Wolfsburg fabrikası, 28 Mayıs 1937 tarihinde Berlin’de “Gesellschaft zur Vorbereitung des Deutschen Volkswagens” adıyla kurulan Volkswagen’in ilk üretim tesisi. Wolfsburg fabrikası, 1938 ve 1939 yıllarında Ferdinand Porsche tarafından tasarlanan ilk Volkswagen’in seri üretimi için inşa edildi. Bu dönemdeki otomobiller yaygın olarak aristokrat kesim tarafından kullanılıyordu. Volkswagen ise herkes için ulaşılabilir bir otomobil üretme fikriyle doğdu. “Halkın Otomobili” vizyonu doğrultusunda, Volkswagen’in ilk prototip modeli otomobil sanayi tarihinde yerini alan Beetle oldu.  Volkswagen’in “Herkes için otomobil hayali”, İkinci Dünya Savaşı sebebiyle kesintiye uğradı. Ve fabrika Aralık 1945’te, 55 adet Beetle ile seri üretime başladı. 1955’te, Wolfsburg’da 1 milyonuncu Beetle’ın banttan indirilmesi kutlandı. 1972’de ise Beetle, kendi rakiplerini geçerek 15 milyonun üzerinde satış rekoru kırdı. 1974 yılına gelindiğinde, “Halkın otomobili” olma fikriyle doğan Volkswagen, ihtiyaca uygun yeni bir kompakt sınıf araç tasarımına yöneldi. Bu ihtiyaç doğrultusunda, Giorgetto Giugiaro ile işbirliği yaparak Beetle’dan farklı yepyeni bir tasarım, yani Volkswagen’in bir diğer efsanesi Golf’ü üretmeye başladı. Golf’ün tasarımı ve işlevselliği, onu kendi segmentinin simgesi haline getirdi. 1 milyonuncu Golf’ün teslim edilmesi sadece 730 gün sürdü. Şehrin ve fabrikanın 50. yıl dönümü olan 1988’de 10 milyonuncu Golf üretildi.  Zamanla büyüyen fabrikada, teknolojiye yapılan yatırımlar, yalın üretim yöntemleri, çalışanların ihtiyaçlarına göre uyarlanan modern montaj sistemleri, yeni pazar talepleri ve iddialı kurumsal hedefler hakim oldu. Bu sürecin ardından yeni ürünler, yeni tasarımlar, yeni teknolojiler Volkswagen’in odak noktası oldu. Ailenin kompakt SUV’u Tiguan, Ekim 2007’de üretilmeye başlandı.  2014’te ise elektrikli mobiliteye giriş yapıldı: Mart ayında ilk e-Golf, üretim hattından indi, ardından Haziran ayında plug-in hibrit Golf GTE geldi. Takip eden yıllarda, Mayıs 2015’te ikinci nesil Touran, 2016’nın başında ikinci nesil Tiguan ve 2016’nın sonunda Golf ve Golf Sportsvan olmak üzere dört yeni model piyasaya sürüldü. Seri üretimin Aralık 1945’te başlamasından bu yana Wolfsburg fabrikasında 46 milyondan fazla araç üretildi. 

Gelelim fabrikanın bugününe…

Ne yazık ki fotoğraf çekimi yasak olduğu için fabrika içinden çok fazla görüntü almamıza izin verilmedi. Dünya çapında 50’den fazla ülke için Volkswagen Golf, Tiguan ve Touran’ın yanı sıra Volkswagen Grup’un da farklı modellerini üreten ve yaklaşık 15 bin kişilik bir iş gücüne sahip dünyanın en büyük otomobil üretim kompleksi olan Wolfsburg fabrikası, yapay bir su yolu olan Mittellandkanal’ın kıyısında yer alıyor. Her şey neredeyse robotlar tarafından yapılıyor. Etrafta “cıvata sıkan” işçi görmek neredeyse imkansız. Altı kilometrekareden daha büyük bir alana yayılan tesis, tüm Monako Prensliği kadar büyük bir alana sahip… Tesisin fabrika salonları tek başına 1,6 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Bireysel üretim tesislerini, depoları, yönetim binalarını ve açık hava tesislerini birbirine bağlayan yol ağının toplam uzunluğu 75 kilometre ve ayrıca arazileri çapraz olarak kesen 60 kilometrelik demiryolu hattı mevcut.  Her gün yaklaşık 180 çift katlı vagon ve yaklaşık 185 otomobil taşıyıcı treyler Wolfsburg’daki Volkswagen tesisinden ayrılıyor. Ve her gün yaklaşık 1.600 tedarikçiden gelen hammadde, bileşen ve sistem modülleri yaklaşık 100 vagon ve 750 kamyonla fabrikaya ulaşıyor. Araç üretiminin yanı sıra Volkswagen Group Components, şasi üretim alanı ile Wolfsburg’da yaklaşık 195 bin metrekarelik alanda şanzıman milleri, direksiyon bağlantıları ve vites kabloları üretiyor.  Mayıs 2017’de kurulan ve 1.500 kişilik dijitalleştirme yetkinliği üst seviye bir ekibin çalıştığı Volkswagen IT City’de marka için yeni dijital çözümler ve teknolojiler geliştiriliyor. Bu bölüm, geleceğin modelleri için bir deniz feneri işlevi görüyor. IT City’nin de katkısıyla Temmuz 2018’de Wolfsburg fabrikası, verimli ve çevik üretim sistemleri için ilk kez “Lean Production Award 2018″i aldı.  Elektrifikasyon, dijitalleşme ve otonom sürüş gibi geleceğe yönelik alanların şekillendiği yer olan Wolfsburg’daki Teknik Geliştirme Merkezi, otomotiv endüstrisindeki en büyük geliştirme merkezlerinden birini temsil ediyor. Toplam 1,2 kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 11 bin kalifiye çalışan, geleceğin mobilitesini şekillendiriyor. Teknik geliştirme ekibi, gelecekteki Volkswagen modellerinin tasarımı, geliştirilmesi ve test edilmesi için üst düzey teknoloji ile donanımlı bir tesise sahip. Wolfsburg fabrikası, üretimden kaynaklanan çevresel etkiyi 2025 yılına kadar 2010’a kıyasla %38,1 oranında azaltmak gibi iddialı bir hedef belirledi. Tesiste CO2 emisyonları, enerji tüketimi, su tüketimi, atık üretimi ve solvent emisyonları düzenli olarak ölçülüyor ve takip ediliyor. Fabrikada, “Zero Impact Factory” stratejisi paralelinde 200 kişilik bir ekip, bu hedeflere ulaşmak için destek sağlıyor. Daha fazla tasarruf potansiyeli belirlemek ve gerçekleştirmek için basınçlı hava sistemleri, soğuk şebekeler, soğutma kuleleri, salon havalandırma sistemleri ve aydınlatma sistemleri kapsamlı bir şekilde gözden geçiriliyor ve optimize ediliyor. Tesis her yıl iç ve dış denetimlerle izleniyor. Ayrıca tesis tarafından yıllık bazda bir EMAS çevre beyanı yayınlanıyor.

Elektriğini Kendi Üreten Tesis

Wolfsburg’da Volkswagen AG tarafından işletilen iki kojenerasyon tesisi, yalnızca Volkswagen fabrikası için güç ve ısı üretmekle kalmıyor, aynı zamanda Wolfsburg şehri için de ısı üretiyor. Ayrıca, Kassel’deki kojenerasyon tesisi ve Brunswick’teki kompakt kojenerasyon tesisi ile birlikte; Salzgitter, Brunswick, Emden, Hannover ve Kassel’deki santrallere elektrik sağlıyor. Yolunuz Berlin ya da Wolfsburg’a yakın bir yerlere düşerse Autostadt deneyimini mutlaka yaşamanızı tavsiye ederim. Hatta vaktiniz varsa bu deneyimin tamamı için bir gün yeterli olmayabilir, takviminize mininmum iki gün ekleyin!

Dergimiz her ayın ilk haftası Türk Telekom Dergilik, D&R, Remzi Kitabevi ve tüm seçkin marketlerde…