35 Yıllık Miras ile 15 Farklı Sektör Ekmas Group

Farklı sektörlerdeki yatırımları ve başarılarıyla adından söz ettiren İzmir merkezli EKMAS Group, 15 farklı sektörde bin çalışanıyla önemli projelere imza atmaya devam ediyor. Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz SAFF Kazdağları’nın da geliştiricisi olan EKMAS Group’u, Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu’ndan dinledik…

EKMAS Group, 35 yıllık geçmişiyle İzmir’in de köklü markalarından biri olarak dikkatleri çekiyor. Her ne kadar “İzmirli” olsa da Türkiye’nin pek çok farklı noktasında inşaattan otomotive, mühendislikten sanayiye, hizmet sektöründen, medya ve yatırıma kadar çeşitli alanlarda faaliyetler gerçekleştiriyor. EKMAS Group’un Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini ise Özgür Ekmekçioğlu yürütüyor. Grubun ikinci kuşak temsilcisi olan Özgür Ekmekçioğlu, “İzmirli olmak; bana göre ilkleri başarmak ile eşdeğer” diyor. 

Özgür Ekmekçioğlu

Gentleman: EKMAS Group 35 yılı geride bıraktı. Markanın hikayesini konuşacağız ama öncesinde sizi biraz daha yakından tanıyarak başlamak isteriz.

Özgür Ekmekçioğlu: Öncelikli olarak kendimi tanıtırken “İzmirli” kelimesini kullanmaktan keyif alıyorum. İzmirli olmak; bana göre ilkleri başarmak ile eşdeğer. Kurtuluş Savaşı’nı başlatan ve bitiren kent İzmir, ülkemizin ilk ticaret borsasının, ilk fuarının, ilk demiryolunun, ilk donanmasın kurulduğu ve ilk futbol maçının oynandığı kent. Ticaret, sosyal örgütlenme ve spor alanındaki bu ilkler, yıllar içerisinde iş hayatım, sosyal çevrem ve spor kulübü yöneticiliğinde önemli avantajlar sağladı. İzmirli olmayı, “İyinin sonu yok” felsefesi ile çok bağdaştırıyorum. Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde eğitim alırken, genç yaşta EKMAS’ı kurup bugünkü konumuna getirirken, Altay Spor Kulübü’nde beş sezonda üç şampiyonluk kupası ile Süper Lig’e kadar yükselirken, İzmir’in bana kazandırdığı “Daha iyiye doğru ilerleme” felsefesinden ilham aldım. İzmir, bir yandan size sunduğu olanaklar ile yaratıcılığınızı destekliyor, diğer yandan yaptığınızı bir sonraki adımda daha mükemmel hale getirmeniz için yeniden olanak yaratıyor. Bu döngünün, beni başarıya ulaştıran en önemli faktör olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.  

G: EKMAS Grup, 15’ten fazla sektörde hizmet gösteriyor. 35 yıl öncesine gidersek hikayesini nasıl başladı?

Ö.E: EKMAS, ailemiz için çok önemli bir isim. “Ekmekçioğlu Aile Şirketi” anlamını taşıyor.  EKMAS, bizim için hayatımızın sonuna kadar gururla taşıyacağımız bir kimlik, üzerimize düşen bir sorumluluk, evlatlarımıza bırakacağımız bir miras.  Grubumuzun kurucusu babam Rafet Ekmekçioğlu, Gazi Üniversitesi Metalurji Ana Bilim Dalı’ndan 1983 yılında mezun olduktan sonra Yıldız Yangın şirketini kurarak bugünlerin sağlam temellerini attı. Yıldız Yangın ile başlayan süreç, bugün A Yangın gibi ülkemizin en büyük, yangın korunum ve söndürme sistemleri ile itfaiye ekipmanları şirketine dönüştü. Yangın sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketlerimiz, halen babam Rafet Ekmekçioğlu tarafından yönetiliyor. EKMAS ise benim üniversite sonrası sanayicilik yerine girişimci – yatırımcı kimliğime uygun bir sektör tercihimle kuruldu. EKMAS, Ekmekçioğlu Ailesi’nden gelen kusursuz iş yapma felsefesi ile kısa sürede yerini sağlamlaştırdı, farklılaştı ve uzmanlaştı. Otomotiv sektöründe çok önemli bir ivme kazandık. PSA Group araçları olan Opel, Citroen ve Peugeot’da İzmir’in odak noktasıyız. Opel’de 2019 yılında ticari araç satış performansı Türkiye birincisi ve satış sonu performansı 4’üncü Bölge birincisi olduk. 2020’de müşteri memnuniyeti ve operasyonel kalite, ticari araç satış performansı ve satış hedefi gerçekleştirme performansında üç Türkiye birinciliği aldık. 2021’i satış performansı İzmir birinciliği ile noktaladık. 2002’de ise Türkiye’de yılın bayisi unvanını alırken, ticari araç satış hedefi gerçekleştirme ve PSA finans kredide Türkiye birincisi olduk. 

G: Hali hazırda faaliyet gösterdiğiniz sektörler hangileri?

Ö.E: EKMAS’ı herkes Mavişehir’de inşa ettiğimiz tasarım harikası modern bina ile tanıdıysa da uzun süredir aslında yedi ana sektörde iş yapıyoruz. İnşaat, otomotiv, mühendislik, sanayi, hizmet, medya ve yatırım alanlarında güçlü bir şekilde varız. REO, mühendislik ve sanayi sektörlerindeki markamız olarak EKMAS çatısı altında yer alıyor. Hizmet sektöründe de AVM yönetimi, sigorta ve spor yatırımları ile uzmanlaştık. Tüm EKMAS Ailesi, 15 farklı sektör ve bin çalışanı ile ülkemizin gelişimine katkı sağlıyor.  

G: Bunlar içinde ilk olarak yapı tarafını konuşacak olursak EKMAS Yapı’nın 2014’ten bu yana pek çok proje gerçekleştirdiğini görüyoruz. Öne çıkan projeleriniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

Ö.E: Orhan Pamuk, Yeni Hayat kitabında “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” der. İnşaat sektörüne girerken aslında tam da bunu hayat ettik. Bir gün bir bina yapalım ve bilinen tüm kalıpları değiştirelim istedik. Mavişehir’de tek bina gibi görünen, aslında üç ayrı bloktan oluşan, teknolojisi, mimarisi, iklimlendirmesi ve yapı güvenliği açısından benzersiz olan EKMAS MAVİŞEHİR, böylelikle prestij projemiz olarak doğdu. Biz, ‘Her EKMAS yapısı güçlü ve konforludur. Her EKMAS yapısı değerlidir ve her EKMAS yapısı değerli olanı, insanı korur ve yaşatır’ felsefesi ile hareket ediyoruz.  EKMAS’ı kısa ve tek bir cümle ile ifade etmek isterseniz size “Gücü, Temelinde” derim. Buradaki temel, hem Ekmekçioğlu Ailesi’nin güçlü ve köklü yapısı, hem de EKMAS yapılarının gücü ve sağlamlığını ifade eder. Mavişehir projesi, farklı bir şekilde konumlanmamızı sağladı. Hemen ardından Manisa’da yine fark yaratan ve benzersiz bir projeyi tamamladık. 72 konuttan oluşan EKMAS MANİSA, sosyal alanları, peyzajı ve yine mimarisi, teknolojisi, yapı güvenliği gibi özellikleriyle bölgenin en değerli konut projesi oldu. Şimdi ise Adnan Menderes Havalimanı’na kuzey yönünde sadece 18 dakika uzaklıkta olan EKMAS RESIDENCE projemize başladık. Yatırımcılara çok farklı metrekare, oda sayısı ve alternatifler sunduğumuz EKMAS RESIDENCE, 2024 yılı içerisinde tamamlanacak. Her üç projemizde de dikkat çekmek istediğim konu, satışın neredeyse tamamının lansman öncesi tamamlanması oldu ki bu şirketimize duyulan güvenin en önemli göstergesidir.

G: Peki yakın zamanda satışına başlayacağınız projeler hangileri olacak?

Ö.E: Biva Mimarlık ile Foça’da İzmir’in en özel villa projesi olan ION’u hayata geçiriyoruz. 90 villadan, dört farklı bahçeli konut tipinden oluşan proje inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Foça’nın tam kalbinde, doğanın içinde, lüks ve doğallığın iç içe geçtiği ION Villaları, EKMAS MAVİŞEHİR gibi İzmir’deki villa konsepti tarzına yeni bir yön verecek. Ülke turizmimizin en prestijli yeri Alaçatı’da çok kısa bir süre sonra muhteşem bir proje ile yerimizi alacağız. Bunun yanı sıra Karşıyaka, Aliağa ve Menemen’de yine EKMAS Tarzı Yaşam diye adlandırabileceğiniz, gücü temelinde olan, değerli ve değerli olanı koruyan yapılar inşa edeceğiz. 

G: İstanbul’da da proje gerçekleştirme planınız var mı?

Ö.E: İzmir merkezli olup İstanbul’da markalı konut projesi hayata geçiren firma sayısı çok az. İlk etapta sadece bir-iki tane sayabilirim. İstanbul, uzun süredir radarınızda olan, çok sayıda teklif aldığımız bir bölge. EKMAS tarzı yaşam kalitesini, İstanbul ile tanıştırmak kısa vadeli planlarımız arasında yer alıyor. Bizim için EKMAS kalitesini yansıtabilecek lokasyon, doğal olarak büyük önem taşıyor. 

G: Artan döviz, maliyetleri de etkiledi. İnşaat sektörü bu yılı nasıl geçiriyor? Siz bu süreçlere karşı hangi önlemleri aldınız?

Ö.E: Artan kur ve kur farklarından doğan maliyetler, her sektör gibi konut sektörünü de genel anlamda olumsuz etkiledi.  Fakat size şöyle bir örnek vermek istiyorum. Fiyatlar, dövize bağlı olarak otomobil sektöründe de arttı ancak talep hiç kesilmedi. Çünkü otomotiv sektörünün kalitesi, otomobillerin kullanıcılar için de bir yatırım enstrümanı haline dönüşmesini sağladı. Bu noktada güven ve kalite gibi kavramlar ön plana çıktı. Tüketici, tercihini hata yapmayacağı ve riski en düşük enstrümanlara doğru yönlendirdi. EKMAS gibi lüks ve marka konut projelerinin fiyatları da, artan kur ile birlikte yükseldi. Fakat bu olumsuz durum, satışa fazla yansımadı. Çünkü tüketici, tercihini güven, kalite ve kazanmaktan yana kullanmayı tercih etti. Bana göre bu tarz krizler,  güçlü markaların daha da güçlü olmalarını sağlıyor. Kriz döneminde küçülmek yerine, krizi fırsata çeviren ve kriz öncesinde yatırım yapan firmalar, bu süreci fazla etkilenmeden geçiriyor.

G: Yatırım tarafında neler var? 

Ö.E: EKMAS Yatırım, aslında röportajın en başında altını çizerek belirttiğim, benim girişimci-yatırımcı kimliğimle çok özdeşleşiyor. Ben hızlı düşünen, çabuk oynayan biriyim.  Çabuk karar alıp hayata geçime özelliğim, örneğin Altay ile beş sezonda üç kupa ile Süper Lig’e yükselmemizi sağlayan en önemli faktördür. EKMAS Yatırım, bu açıdan en güçlü kaslarımızı ortaya koyarak büyüttüğümüz bir yapı. Burada “Paylaşım Ekonomisi” adını verdiğimiz sistemle, güçlü iş ortaklarıyla büyük işler yapacağımız bir işleyiş kurguladık. Bu sayede de çok kısa sürede önemli adımlar attık. EKMAS Yatırım Ailesi içinde Barış Soydan, Avukat Zeliha Zülal Yiğiner ve Nilgün Coşkun gibi tecrübeli isimlerin yanı sıra danışman ekibinde Yoshinari Moriwaka ve Ayhan Sicimoğlu yer alıyor. 

G: Saff KAZDAĞLARI son dönemlerde adından sıkça söz ettiren projelerden. Hazır sözü gelmişken biraz onun hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Ö.E: Kaz Dağları, ülkemizin adeta akciğerleri. 101 familyaya ait 800 civarında bitki türüne ev sahipliği yaparken, 29 bitki taksonu bulunuyor. Dünyada en fazla oksijene sahip bölge arasında yer alıyor.  Bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir bölgeye, dünyanın gözbebeği olacak bir proje yapmak için yola çıkarken, tek hedefimiz buradaki doğal hayatı daha da zenginleştirmek oldu. Daha fazla bitki türü, daha fazla ağaç ve daha fazla yeşil hedefledik. Dalından koparılan doğal ürünlere her an ulaşabileceğiniz Köy Ürünleri Merkezi, Local Shop, yöreye has ve sadece bu topraklara özel Endemik Bitkiler Merkezi, Endemik Otlar Turu ve Tohum Deposu projeye eklendi. Ayı, kanlıca ve daha pek çok mantar türlerine erişebileceğiniz mantar toplama gezileri, son hasadı yerel sakinlerle kaldırabileceğiniz Bağbozumu Gezisi, Kaz Dağlarının doğal yaşamından ilham alınan eko çiftlikler ve Kaz Dağları’nın lezzetini damağınızda hissedebileceğiniz ekolojik restoranlar, zeytinyağlı yemek durağı, Yörük Pazarı Yemekleri, Dünyadan Lezzetler, Antik Uygarlıklardan miras kalan Zeytin İşliği Merkezi Kaz Dağları’nın ruhunu modern yaşam felsefesiyle harmanlayarak bir stil oluşturduk. Saff KAZDAĞLARI, bir yapı projesinden öte, Kaz Dağları’nın doğa ve tarihi özelliklerini ön plana çıkaracak bir vizyon projesidir. EKMAS Yatırım’ın son dönemdeki en önemli vizyon projelerinden biridir. Mimarinin en saff hali, doğanın en saff hali ve lüksün en saff hali olarak markaladığımız Saff KAZDAĞLARI, pek çok canlı ve nesnenin varoluş sürecinde gözlemlenen ve doğadaki formları organize eden Voronoi Diyagramı adı verilen geometrik düzenlerden oluşuyor. Doğayla dost ağaç evler ve doğal taş yapılar ise bu diyagramın merkezlerinde yer alıyor. Saff KAZDAĞLARI, daha yolun başında Yılın Lüks Doğal Yaşam Ödülü dahil uluslararası platformda dört ödül kazandı. 

G: Son dönemlerde konut yatırımı dışında arsa yatırımına da ilgi artmış görünüyor. Sizin de Türkiye’nin çeşitli noktalarında geliştirdiğiniz arsa projeleriniz var. Bunlardan bizlere bahseder misiniz?

Ö.E: Türkiye, 783 bin 562 kilometrekarelik bir alana sahip. Normal koşullarda bunun artmasına imkân yok. Ancak nüfusumuz giderek yükseliyor ve şu anda 85 milyon kişiye ulaştık.  Toprak yüzölçümü aynı kalıyor nüfus artıyorsa, her tülü değişkenden bağımsız olarak arsa fiyatları yükselir. Arsa, yıllardır en önemli yatırım enstrümanıdır ve bu şekilde kalacaktır. Ancak fiyatların bu denli yükseldiği bir ortamda doğru arsa yatırımı yapmak, çok önem kazanıyor.  EKMAS Yatırım, işte tam bu noktada devreye giriyor, hobi bahçesi, hisseli arazi, tiny house arsası gibi kavramlar nedeniyle kafası karışan yatırımcıya, imarlı, altyapısı tamamlanmış ve sorunsuz arsa fırsatları sağlıyor. Şu anda Ankara, Assos, Avşa, Ezine, Dikili, Kuşadası ve Milas gibi çok önemli lokasyonlarda arsa satışları gerçekleştiriyoruz. Çok yakında İzmir’in farklı turizm bölgelerini de bu portföye ekleyeceğiz. 

G: Arsa yatırımları genelde uzun vadeli yatırımdır ama sizin sunduğunuz projeler kısa vadede kazanca dönüşecek projeler olduğunu görüyoruz. Riskleri ve avantajları neler, bizlere anlatır mısınız?

Ö.E: Eğer bir arsanın imar, yol, elektrik, hisse, SİT,  su ve altyapı sorunları varsa çok uzun vadeli bir yatırım aracı haline dönüşür. Oysa EKMAS Yatırım arsaları, tüm sorunları çözülmüş olarak yatırımcıya sunulur. Hepsi imarlı. Ve imarlı bir arsa, kısa vadede en önemli yatırım aracına döner. Bu açıdan yatırımcı için sıfır risk barındırır.

G: Turizm tarafında neler var? Özellikle Crocus ve Galia hakkında bilgi almak isteriz.

Ö.E: Crocus, 131 feetlik, 6 kabinli bir süper yat. Alp Gören’in kaptanlığını yaptığı Crocus, mükemmel bir mavi yolculuk fırsatı sağlarken, spor, eğlence, keyif, huzur, spor ve özgürlüğü de beraberinde getiriyor. En kaliteli ortamda en unutulmaz lezzetleri sunmak için başlayan hizmet yolculuğumuz, Türkiye’nin gözde lokasyonlarından biri olan Bodrum’da Galia Restoran ile devam ediyor. Mistik atmosfer eşliğinde sunduğumuz tarifsiz lezzetlerle damaklara hitap ediyor, deniz mahsullerinden adeta sanat eserleri ortaya çıkarıyoruz. Kuruluş felsefemiz ve benimsediğimiz kalite politikaları doğrultusunda, sizleri eşsiz tatlarla buluşturduğumuz bu yolculukta, ‘’Galia’’ kalitesinden asla ödün vermiyoruz.

G: EKMAS Group olarak teknolojiye de önem veren bir yapınız var. Teknoloji denince EKMAS’a dair neler akla geliyor?

Ö.E: Talkstar, yıldızlarla sohbet imkânı sağlayan çok özel bir uygulama ve EKMAS Yatırım çatısı altında yaşama başladı. Üniversiteler bünyesindeki çekirdeklerle sürekli iletişim halindeyiz. Teknoloji yatırımı, çok doğru bir alan ancak ciddi bir uzmanlık da gerektiriyor. Gerekli insan kaynağı altyapısını kurmak için çalışmalara başladık. Çok kısa süre içerisinde bu konuda da EKMAZ tarzı bir yatırım gerçekleştireceğiz.

G: Peki yakın zamanda girmeyi düşündüğünüz yeni sektörler var mı?

Ö.E: Yeni sektörlere girmek yerine şu aşamada, daha güçlü bir marka algısına odaklandık. EKMAS markasını, doğduğu topraklardan ilham alarak ulusal bir marka düzeyine getirmeyi hedefliyoruz. Markayı genişletmek yerine mevcut halini koruyup güçlendirmenin, bizi hedeflerimize daha sağlam bir şekilde ulaştıracağına inanıyor ve bu yönde çalışıyoruz. 

G: Yurt dışı için planlarınız var mı?

Ö.E: EKMAS, köklü ve güçlü bir ağaç. Önce kendi topraklarında, yani İzmir’de büyüdü ve derinlere kadar kök salıp sağlamlaştı. Her bir dalı, inşaattan otomotive kadar farklı sektörlere uzadı. Bir sonraki adımda dallarından biri özellikle İstanbul’a mutlaka, sonra da yurt dışına kadar uzanacak. Bunun ilk adımının, inşaat sektöründe ve Azerbaycan, ABD ile Almanya’da olması için teklifler alıyor, değerlendiriyoruz. 

G: Biraz iş dışına çıkarsak, boş zamanlarınızda neler yaparsınız?

Ö.E: Çok yoğun bir iş tempom var. İzmir – İstanbul arasında haftanın en az üç gününü geçiriyorum. Boş vakitlerinde bile genelde iş yemekleri oluyor. Benim için en özel ve kendime ayırdığım saatler, sabah. Çok erken uyanır ve 3-4 saatlik dilimi sadece kendime ayırırım. Okumak, bir film veya dizi seyretmek, haberlere hızlıca göz atmak için bu süre yeterli oluyor. 

G: İş dışında ne tarz giyim tarzınız vardır? Sevdiğiniz markaları öğrenmek isteriz.

Ö.E: Smart casual bir tarzım var. Genelde siyah pantolon, Beyaz tişört ve siyah ceket. Beş yıllık Altay Kulübü Başkanlığı döneminde seçtiğim bu tarz, benim için artık vazgeçilmez oldu. Ayakkabı tercihimi mutlaka MC Quenn’den yana kullanırım. Tişört Lacoste, ceket Damat Tweeen, pantolon ise Prada. 

G: Saatleri sever misiniz?

Ö.E: Çok özel bir Rolex koleksiyonum var. Kıyafet tarzım değişmese de hemen her gün farklı bir Rolex kullanmaya özen gösteririm.

G: Otomobil ve teknede tercihiniz nedir?

Ö.E: Tüm PSA grubu araçlarını çok beğeniyor ve tercih ediyorum. Tekne, her şeyden kaçıp uzaklaşmak zorunda olduğum anlarda imdadıma yetişiyor. Crocus her zaman tek tercihim. 

G: Favori yemekleriniz ve restoranlarınız hangileridir?

Ö.E: İzmir, çok özel lezzetlerin olduğu bir yer. Ege mutfağının yerini hiç bir şey tutamaz. Urla’da son 10 yıllık dönemde açılan restoranları tercih etmeye özen gösteriyorum. Balık için Ferdi Baba ve Deniz, et için Seçkin Et ilk tercihlerim. Galia ise her zaman vazgeçilmezim.

G: Bu yaz tatil rotalarınız nereler oldu?

Ö.E: Henüz tam anlamıyla tatil yapmadım. Kısa sürelerle Çeşme, Bodrum ve Marmaris’e gittim ama gerçekten çok kısa, bir-iki günlük tatiller oldu.

G: Hayat mottonuz?

Ö.E: Richard Bach’ın efsane kitabı Martı’de en beğendiğim cümle “Martı için yetkin hız diye bir şey yoktur” şeklindeydi. Martı Jonathan’ın hayat felsefesini özetleyen bu cümlenin bendeki karşılığı, sürekli gelişimi ve mükemmeli arayışı simgeleyen “İyinin sonu yok” tur. 

G: Kendinizi en huzurlu hissettiğiniz yer?

Ö.E: Tek kelimeyle evim…

G: Futbolla aranız nasıl? Hangi takımlısınız?

Ö.E: Dünyanın en güzel kulübü Altay’da beş yıl başkanlık yaptım. Üçüncü Lig’de göreve geldik ve beş sezonda üç şampiyonlukla Süper Lig’e kadar yükseldik. Hayatımın en heyecanlı günlerini yaşadım. En coşkulu sevinçlerini, en büyük üzüntülerini yaşadım. Büyük Altaylı olabilmek gerçekten çok özel bir duygu.

G: Son olarak eklemek istediklerinizle sohbetimizi noktalayalım…

Ö.E: Teşekkür ederim. Sadece kısa bir not eklemek istiyorum, Menemen FK ve Bergama FK hisselerini devir aldığımız EKMAS Sportif Faaliyetler, spor sektöründeki yatırımlarına devam edecek. Sadece futbol değil farklı spor branşlarında da yer alacağız.

Dergimiz her ayın ilk haftası Türk Telekom Dergilik, D&R, Remzi Kitabevi ve tüm seçkin marketlerde…