Tarihin her döneminde sanatın ilham verici etkisi ve iyileştirici gücü olduğu bilinir. Gentleman olarak, bu etkinin farkındalığıyla Maison 28 ile sanat dolu bir iş birliğine imza atıyoruz. Maison 28, her ay düzenlediği etkinliklerle sanatçıları ve sanatseverleri buluşturan bir sanat kulübüdür. Sizlerde, bu iş birliği ile sanatın her yönünü keşfedeceğiniz benzersiz bir deneyime davetlisiniz..
Maison 28’in sofistike sanat anlayışı Gentleman okuyucularına özel sanatseverleri etkileyen bir yolculuğa çıkaracak. Her ay gerçekleştirilecek özel röportajlar, söyleşiler ve etkinlikler ile benzersiz bir sanat deneyimi yaşayacağız. Maison 28, sanatın sadece estetik bir deneyim değil, aynı zamanda toplumun derinliklerine dokunan , kolektif bir bakış açısı sunan anlatı olduğunu gösterme amaçlamaktadır . Sanatın farklı disiplinlerinden gelen yaratıcı seslerin buluştuğu bu projede, hem modern hem de klasik eserlerin zamansızlığına tanık olacaksınız.
Gentleman & Maison 28 ile birlikte sanatın büyüleyici dünyasına adım atmaya hazır olun. Sizleri her ay farklı konseptlerle karşılayacak ilham dolu bir yolculuğa davet ediyor, ve bu buluşmadan dolayı mutluluk duyuyoruz
Loft Art ‘ da İçimdeki Şarkılar Heyecanı
Maison 28 eşliğinde Nazan Azeri ‘’ İçimdeki Şarkılar’’
Nazan Azeri’nin İçimdeki Şarkılar sergisi, Loft Art Nispetiye’de kapılarını sevenleri için açtı.Sergide, sanatçının ruhundaki derinliklerden gelen duyguları, renkler ve formlar aracılığıyla dışavurduğu bir keşif yolculuğu anlatılır . Her bir eser, Azeri’nin yaşam deneyimlerinin birer yansıması; iç dünyasındaki melodilerin, fırça darbeleriyle görsel bir şarkıya dönüştüğü anlardan oluşuyor.
Sergide yer alan eserler, bireysel ve kolektif hafızanın derinliklerinden beslenirken, soyut formlar ve renklerin uyumuyla izleyiciyi sanatçının içsel dünyasına davet ediyor. Azeri, sanatın dönüştürücü gücünü kullanarak izleyiciyi kendi içsel manzaralarına çekerken, eserlerinde bilinçli ve bilinçdışı arasında kurduğu köprü, izleyiciyi de kendi içsel şarkılarını keşfetmeye teşvik ediyor.
İçimdeki Şarkılar, yalnızca bir sergi değil; aynı zamanda renklerin ve dokuların bir araya gelerek oluşturduğu şiirsel ve müzikal bir deneyimdir. Azeri’nin her eseri, izleyiciye görsel bir armoni sunarken, aynı zamanda onları kendi iç dünyalarıyla bir diyaloga davet eder.
Serginin dikkat çeken yapıtlarından olan bu eser, canlı kırmızı ve mavilerle dolu, oldukça hayalperest ve gerçeküstü bir atmosfer sunuyor izleyicilerine . Gözümüzün önünde birbiriyle iç içe geçmiş insan benzeri figürler, hayvanlar ve bitkiler var. İnsan ve hayvan figürleri birbiriyle kaynaşmış gibi; kimilerinin insan bedenine hayvan başı yerleştirilmiş, kimileri ise tamamen fantastik görünüyor. Büyük gözleri ve farklı baş yapılarıyla bu karakterler, başka bir dünyaya aitlermiş izlenimi veriyor. Kırmızı ve mavinin çarpıcı kontrastı, bir gerginlik yaratıyor; sanki yaşam ve ölüm ya da bilinç ve bilinçdışı gibi zıtlıkları yansıtıyor. Çiçekler ve hayvanlar tekrar tekrar karşımıza çıkıyor ve bu da eseri doğayla bağlıyor, ama figürlerin garip şekilleri ve kombinasyonları, bizi gerçeküstü bir yolculuğa çıkarıyor. Tüm bu karmaşa içinde, her figür sanki birer sembol gibi; her biri farklı bir anlam taşıyor olabilir. Genel olarak bakıldığında, bu eser, fanteziyle doğayı harmanlıyor ve izleyiciyi bu tuhaf, gizemli dünyanın içinde insanların, hayvanların ve doğanın birbiriyle nasıl etkileşime girdiğini keşfetmeye davet ediyor.