Parmaklarımızın arasından süzülen, kimi zaman tanelerini kimi zaman bütününü hissettiğimiz kum tanecikleri büyüleyici bir oluşumdur. Ekvatorun ister kuzeyinde olsun, ister güneyinde, farklı enlemlerde yer alan plajlarda canlanıp, güzelleşerek yazın gelişini müjdelerler. Dalgalarla sarsılan, dans eden tanecikler yeniden ve hiç yorulmadan tekrar tekrar bir araya gelirler. Güneşin bu danslı gelgitlere katılmasıyla birlikte, ortaya rengarenk yansımalar çıkar. Işığın eğilimiyle renk değiştiren ve gün batımına kadar süren bu görsel şölen adeta zaman kavramını unutturur.
Sundersand güzellik anlayışını en sade, en doğal haliye ifade ediyor. Parlaklık ve renk kavramlarını varlıklarıyla yücelten safir ve pırlantalar, pembe ve beyaz altın plajları kaplıyor. Bu ışık oyununda, her safir ve her pırlanta kusursuz bir armoniyle doğru yere serpiştirilmiş. Şahsiyetli karakterinin yanısıra, Sundersand sahip olduğu feminite ve onun verdiği cazibeyle de adeta büyülüyor.